Türk lirası döviz karşısında her gün değer yitirirken, bunun yansıması da peş peşe gelen zamlar oldu. Artan hayat pahalılığı vatandaşı isyan noktasına taşırken Bursa’da CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı ilginç bir yöntemle hayat pahalılığını protesto etti. Yıldırım İlçe Örgütü, Setbaşı Mahfel’de zamların vatandaşın hayatına etkilerini gösteren panoların yer aldığı bir “zam sergisi” açtı.
CHP Bursa İl Başkanı İsmet Karaca , Bursa Milletvekilleri Erkan Aydın ve Yüksel Özkan’ın da katıldığı sergide konuşan Yıldırım İlçe Başkanı Nihat Yeşiltaş, vatandaşın tek gündeminin hayat pahalılığı olduğunu aktardı. 2018 yılında AKP Genel Başkanın “bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz” dedikten sonra Doların 10 liraya, Euro’nun 11.50 liraya çıktığını hatırlatan Yeşiltaş, “ Benzinin litresi 6.27 liradan 8.13 liraya, mazotun litresi 5.27 liradan 8.20 liraya, otogazın litresi 3.50 liradan 6.50 liraya yükseldi. Doğalgaz ve elektriğe yüzde yüzün üstünde zam yapıldı. Yaşamın her alanında çok ciddi fiyat artışları gerçekleşti. Kısacası iğneden ipliğe her şeye zam yapıldı. İflas etmiş bir ekonomiyi zamlarla kurtarmaya çalışılıyorlar. Bu zamlar artık yoksul ve dar gelirli insanlarımız üzerinde zulme dönüşmüş durumda” dedi.
Alkışlı protestolar eşliğinde konuşmasını sürdüren Yeşiltaş, artan enflasyona rağmen işçinin, emeklinin, memurun maaşlarının aynı oranda artmadığını aktardı. Asgari ücretin 2 bin 825 lira olduğu ülkemizde açlık sınırının 3 bin 100 lira ve yoksulluk sınırının ise 10 bin 76 liraya çıktığını kaydeden Yıldırım, şunları söyledi:
Maaşımız dışında her şey dolarla
“Bu durum bile şu anki durumumuzun ne kadar içler acısı olduğunu göstermektedir. Emeklileri söylemek bile istemiyorum, çoğu emekli vatandaşlarımız asgari ücretin altında maaş almaktadırlar. Açlık sınırının altında yaşıyorlar zaten.
2018 yılında bir asgari ücretli maaşı karşılığında 428 dolar alabiliyorken, bugün ise 284 dolar almaktadır. Dolarla mı maaş alıyorsunuz diye soruyorlar. Maaşımız dolarla değil ama elektrik doğalgaz, yediğimiz gıdanın tohumları, gübre, kağıdın hammaddesi, telefon, bilgisayar, televizyon, geçtiğimizin köprünün parası dolarla.
Emeklilerin aldığı maaşlar sadece faturalara yetiyor. Asgari ücretli çalışanlarımız maaşlarıyla bir iki hafta idare edebilecek duruma geldiler. Saraylarda yaşayanlar, oturduğu koltuktan üç dört maaş alanlar, millete askıda ekmeği reva görenler, yandaş olarak servetine servet katanlar halkın düştüğü bu durumu anlayamazlar. Evine ekmek götüremeyen, evladına haçlık veremeyen babayı, tenceresi kaynamayıp çocuğunu doyuramayan anneyi, iş bulamayıp huzuru ve refahı başka ülkede aramak isteyen gençleri, sokaklarda kağıt toplayarak aile gelirine katkı yapmaya çalışan çocuklarımızı, Anadolu’nun ücra köşelerinden gelerek zor koşullarda yaşama pahasına çalışan tarım işçilerini tabi ki de anlayamazlar.
Hakça bir düzen kuracağız
Vatandaşın tek bir gündemi var geçim sıkıntısı, zamlar ve işsizlik. Millete yoklukta sabırlı olun diyenler, porsiyonları küçültün diye önerenler gelip görün vatandaşlarımızda ne sabır kaldı nede küçülecek porsiyon kaldı. Fakat sizin üzerinizde bu milletin ahı kalacak. İnsanları açlığa mahkum ettiniz.
İşte buradan yüksek sesle zamlara, işsizliğe, yoksulluğa dur diyoruz. Zaman ekmeğimizi ve geleceğimizi çalanlara artık dur deme zamanıdır.
Ekonomik sorunların sıkıntıların bedelini vatandaş, sefasını yandaş sürüyor. Bu duruma müsaade etmeyeceğiz. Ne ezen, ne ezilen insanca hakça bir düzen diyeceğiz.”