Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Elif Yaldız, D vitamininin
kemik metabolizması ve nöromusküler işlevler üzerinde önemli rolleri olan bir steroid hormonu olduğunu ifade
etti.
Dr. Elif Yaldız, “Son yıllarda yapılan araştırmalar ile önemi daha da artan D vitaminin insan vücudu açısından oldukça önemli görevleri vardır. D vitamini kaynakları arasında güneş, belirli gıdalar ve D vitamini takviyeleri bulunur. Günlük D vitamini ihtiyacını sadece besinlerle sağlamak mümkün değildir. Çünkü besinlerle günlük ihtiyacın ancak %20’si karşılanmaktadır” dedi.
Uzm. Dr. Yaldız, “Güneşten alınan D Vitamini suda erime özelliğine sahiptir ve bütün hücrelere rahatlıkla
geçebilir ama ağızdan alınan (tablet ya da damla vb.) D vitaminleri yağda eriyen formlardır. Bu nedenle
hücrelere girişi ve çıkışı zordur ayrıca vücutta birikme ihtimali de fazladır. Ancak modernleşme ile birlikte
insanların sabah karanlıkta işe gidip gelmeleri, akşam yine karanlıkta eve dönülmesi, ofis ortamında çalışılması, kapalı kıyafetler giyilmesi alınabilecek D vitaminini azaltmaktadır” dedi.
Güneşten gelen ultraviyole B ışınlarının en güçlü D vitamini kaynağını oluşturduğunu belirten Uzm. Dr. Yaldız, “UVB ışınları genelde güneş direkt geldiği zaman yani öğle saatlerinde alınır. Daha sonraki saatlerde güneşten UVA ışınları salınır ki; UVA ışınlarının D vitamini sentezleme özelliği yoktur. Ayrıca yüksek korumalı güneş yağları genellikle UVA ışınlarını geçirir. UVB ışınlarını geçirmezler. Halbuki D vitamini için UVB ışınları gereklidir. Bu sebeple her gün yüz ve kollar açık olarak (en ideal saatler 11.00-15.00 arası) güneş yağı sürmeden 20 dakika güneşlenmekte yarar vardır. Normal beyaz tenli bir insan bu şekilde günde 20.000 D vitamini sentezleyebilir” dedi.
Son yıllarda D vitamininin hava yolu hastalıkları ve özellikle de astımla ilişkisini gösteren yayınlar bulunmakta olduğunu ve yapılan çalışmalarda D vitamininin, immün sistemi değişik mekanizmalarla etkileyerek astım ve alerjik hastalıkların tedavi ve gelişiminde de rolü olduğunu gösterdiğini ifade eden Uzm. Dr. Yaldız, “Ayrıca atopik dermatit ve kronik ürtiker-anjiyo ödemin tedavisinde de D vitamini kullanımının önemli role sahip olduğuna dair literatür verisi de artmaktadır” dedi. Uzm. Dr. Yaldız, D vitamini ölçümlerinde en çok ng/ml kullanıldığını, normalde 30 ng/ml üstünde yeterli kabul edilmekle birlikte astım-alerjisi olanlarda D vitamini düzeyini 60-80 ng/ml düzeyinde tutmak gerektiğine dair çalışmalar mevcut olduğunu da sözlerine ekledi.
D vitamininin hem astımda hem alerji de önemli olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Yaldız, D vitamininin astıma olan etkilerini; “Aynı kortizonlu inhaler ilaçlar gibi havayollarındaki ödemi ve inflamasyonu azaltır ki bu son derece önemlidir. İmmunmodulasyon dediğimiz bağışıklık hücrelerini alerjiye karşı dayanıklı hale getirir. Ayrıca alerji hücresi olan mast hücresi ve eozinofiller üzerine olumlu etkileri vardır. Alerji hücrelerinin salgıladığı interlökin denilen mediatörleri engeller. Yüksek D vitamini düzeyi ile daha iyi akciğer fonksiyonları arasında ilişki tespit edilmiştir” diye sıraladı. Özellikle kış aylarında dikkat edilmeli Yaldız, “Çocuklarda ve yetişkinlerde sıklıkla astım alevlenme nedeni olan solunum yolu enfeksiyonlarının düşük vitamin D ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Vitamin D düzeyleri yüksek olan hastaların son bir yılda daha nadir hastane yatışı olduğu da gösterilmiştir. Bu nedenlerle astımlıların özellikle kış aylarında tamamlayıcı D vitamini kullanmaları önerilmektedir. Astımlı hastalardan koyu ciltli kişilerde, obez olanlarda, yaşlılarda, iç ortam ve ofiste çalışanlarında, kapalı kıyafet giyenlerinde, ülkeye göre jeografik olarak güneşi az gören yerlerde yaşayanlarda serum 25 (OH) D3 tetkiki istenilmelidir” dedi.
Günde ne kadar D vitaminini zararı olmadan kullanabiliriz? konusunda pek çok çalışma yapıldığını ifade eden Yaldız, “Bu çalışmalar sonucunda; 18 yaş üzerinde D vitamini eksikliği olan erişkinlerde 6000 U/gün (günde 10.000 U ye kadar güvenli) ya da 50.000 U/hafta sekiz hafta süreyle D vitamini önerilir. Bunu takiben kanda D vitamini seviyesini 30 ng/ml üzerinde tutabilmek için de günde 1500-2000 U idame tedavisi önerilir. Obez hastalarda, malabsorbsiyon sendromu olan hastalarda ve D vitamini metabolizmasını etkileyen ilaç kullanan hastalarda yüksek doz, en azından 6000-10,000 IU/gün D vitamini ile tedavi ve 3000-6000 IU/gün dozda idame tedavisi önerilmektedir” diyerek söz
Bu kapanacak 20 saniye