DOLAR
35,0440
EURO
36,3825
ALTIN
2.941,97
BIST
9.915,76
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Çok Bulutlu
14°C
Bursa
14°C
Çok Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
17°C
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Karla Karışık Yağmurlu
8°C
Pazar Az Bulutlu
14°C

ÜMİT ÖZDAĞ, İKTİDAR VE LİMAK HAKKINDA AĞIR KONUŞTU!

ÜMİT ÖZDAĞ, İKTİDAR VE LİMAK HAKKINDA AĞIR KONUŞTU!
A+
A-

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Akbelen Ormanlarını katleden Limak Holding’in Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması yaptı..

Prof. Dr. Ümit Özdağ : AKP’nin 2014 yılında yanlış bir yaklaşımla özelleştirdiği Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin üretime devam etmesi için 2014’ten bugüne kadar Akbelen bölgesinde yüzlerce hektar alanda ağaçlar kesilmiş ve ormanlar katledilmiştir. Bu vicdansız çevre katliamının temel sorumlusu, yanlış özelleştirme ile kendini bu duruma mahkûm eden AKP hükümetleri ve Akbelen’de ağaç katliamına karşı çıkması gerekirken tek kelime dahi etmeyerek onay veren Recep Tayyip Erdoğan’dır.

AKP hükümeti özelleştirme işlemlerini yaparken çevresel etkileri dikkate alarak termik santraller yerine, yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik ederek bu tür sorunların oluşmasının önüne geçebilirdi. Fakat; AKP çevreyi koruyan politikalar yerine çevreyi tahrip eden politikaları tercih etmiştir.

AKP’nin çevre tahribat politikalarından cesaret alan şirketler, öyle küstahlaşmışlardır ki çevre kirliliğinin katlanılmaz boyutlara ulaşması üzerine santral bacalarına filtre taktırılması hükümet tarafından talep edildiğinde şirketler elektrik üretimini durdurmakla tehdit etmişlerdir.

Hatırlayacaksınız; Yatağan ilçesinin bir bütün olarak yok olması ihtimali günlerce tartışma konusu edilmiş, sokağa çıkmanın doğrudan ölüm anlamına geleceği ve kirliliğe maruz kalınan yerlerde ortaya çıkan akciğer hastalıkları toplumun gözü önüne serilmiştir.

Dünyada hiçbir ülkenin anayasasında olmayan, anayasamızda ormanlarla ilgili çok yerinde düzenlemeler yapılmış ve “Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerine de yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi devlete aittir.” hükmü getirilmiştir. Bununla da yetinilmeyerek, “Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.” denilerek ormanlara zarar vermek yasaklanmıştır.

Anayasanın bu hükmü ve peş peşe verilen mahkeme kararları olmasına rağmen Limak ve ortağı İçtaş, hiçbir kural ve mahkeme kararı tanımaksızın bu kadar pervasız bir şekilde ağaçlara saldırmak için cesareti kimden almaktadır? İşin daha acı yanı ise hükümetin bu katliamı önlemesi gerekirken, ağaç kesilmesini engelleyen vatandaşlarımıza her türlü hükümet gücünü kullanarak zulüm yapması, “Siz bu işe ortak mısınız?” sorusunu akla getirmektedir. Limak ve İçtaş sahipleri bu ülkenin yurttaşları ve ülkenin tertemiz kalmasından her vatandaş sorumlu değil midir?

Akbelen Ormanlarında uzun bir süredir imha süreci zaten yaşanmaktadır. Kesilen ormanların yerlerinde Ay ve Mars’takine benzer ölüm vadisi diye adlandırabileceğimiz alanlar oluşmuştur. Akbelen’deki katliamın sorumlusu olan Limak, AKP iktidarının meşhur beşi bir yerdekilerinden birisidir. AKP iktidarı döneminde Limak, 49 milyar dolar tutarında ihale almıştır. Alınan ihaleler bu ülkeye ve bu halka karşı sorumluluğu arttırmayı gerektirirken ne yazık ki arttırmamıştır. Bu ülkeden kazanıp, bu ülkeye zarar verenlerin bir gün bu zararlarını tazmin etmeye mahkum edilecekleri gibi berbat ettikleri çevrede yaşamaya mahkum olacaklarını da bilmeleri gerekir.