Altaca Kayışoğlu, Devlet Tiyatroları’nın yönetim yapısına ilişkin değerlendirmelerinde, karar alma süreçlerinde kurumsal mekanizmaların yeterince işletilmediğini öne sürdü. Sanat kurullarının etkisinin azaldığını, repertuvar kararlarının ağırlıklı olarak yönetim inisiyatifinde şekillendiğini belirten Kayışoğlu, kurum bünyesindeki deneyimli sanatçıların yeterince değerlendirilmediğini, bazı prodüksiyonlarda dışarıdan görevlendirmelerin tercih edildiğini söyledi.

Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda görev yapan 12 öğretim elemanının işine son verilmesini de gündeme getiren Kayışoğlu, bu tür uygulamaların sanat camiasında olumsuz etkiler yarattığını savundu. Sanatın özgür bir ortamda üretilebilmesinin demokratik toplumlar açısından önemli olduğunu vurguladı.

“Yüksek bilet fiyatları salonları etkiliyor”

Konuşmasında Devlet Tiyatroları’ndaki bilet fiyat artışlarına da değinen Altaca Kayışoğlu, son dönemde bilet fiyatlarında ciddi oranlarda artış yaşandığını belirtti. Bu durumun seyirci sayısını azalttığını ileri süren Kayışoğlu, sanatın toplumun her kesimi için erişilebilir olması gerektiğini ifade etti.

Kültür Yolu Festivali için ayrılan bütçeye de değinen Kayışoğlu, harcamaların ve ihale süreçlerinin kamuoyuna daha şeffaf biçimde açıklanması gerektiğini söyledi. Güzel sanatlar orkestralarına uzun süredir yeni enstrüman alımı yapılmadığını dile getiren Kayışoğlu, Bursa gibi büyük nüfuslu bir kentte sınırlı sayıda tiyatro sahnesi bulunmasını da kültür yatırımları açısından değerlendirdi.

Sanatçıların çalışma koşulları gündemde

Sanatçıların özlük haklarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Altaca Kayışoğlu, özellikle 4/B statüsünde çalışan sanatçıların güvencesiz koşullarla karşı karşıya kaldığını ifade etti. Teşvik uygulamaları ve ücret politikalarının yeniden ele alınması gerektiğini belirtti.

Konuşmasının sonunda tiyatro sanatçısı Eda Saraç’ın gözaltı sürecine de değinen Altaca Kayışoğlu, bu süreçte yaşandığı öne sürülen uygulamaların kabul edilemez olduğunu söyledi. CHP’nin kültür-sanat politikalarına ilişkin yaklaşımını da paylaşan Kayışoğlu, sanatçılar için daha özgür ve liyakat temelli bir sistem hedeflediklerini dile getirdi.