Dünya genelinde ülkeler, sera gazı emisyonlarını azaltma konusunda iddialı hedefler belirliyor. Bu hedeflere ulaşılması durumunda, şehirlerin önemli ölçüde daha az enerji kullanması gerekecek. Akıllı şehir teknolojileri, bu hedefe ulaşmada önemli bir rol oynayabilir.
NASA’ya göre, Endüstri Devrimi’nin başından bu yana insan faaliyetleri atmosferdeki karbondioksit (CO2) konsantrasyonunu %33’ten fazla artırdı. Bu durum iklim krizine neden oldu ve küresel ısınmayı tetikledi. Küresel ısınma ise dünyanın birçok yerinde doğal afetlerin yaşanmasına neden oluyor.
Şehirler, dünya nüfusunun %55’ine ev sahipliği yapıyor ve enerji tüketiminin %70’inden sorumlu. Bu nedenle, şehirler sera gazı emisyonlarını azaltmak için önemli adımlar atması gerekiyor. Akıllı şehir teknolojileri, bu konuda şehirlere yardımcı olabilir.
Akıllı şehir teknolojileri, şehirlerin enerji tüketimini azaltmak için birçok fırsat sunuyor. Örneğin, akıllı trafik sistemleri, trafik sıkışıklığını azaltarak yakıt tüketimini azaltabilir. Akıllı binalar, enerji verimliliğini artırarak enerji tüketimini azaltabilir. Akıllı aydınlatma sistemleri, enerji tasarrufu sağlayabilir.
Akıllı şehir teknolojileri, doğal afetlere karşı dayanıklılığı da artırabilir. Örneğin, akıllı sensörler, doğal afetlerin erken uyarısını sağlayabilir. Akıllı altyapılar, doğal afetlere karşı daha dirençli olabilir.
SAMPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şekip Karakaya, akıllı şehirlerin doğal afetlere karşı dayanıklılığı artırma konusundaki önemini şu şekilde ifade ediyor:
“Tüm dünya doğal afetlerle mücadele ediyor. İçinden geçtiğimiz iklim krizi dünyamızı geri dönülmez bir noktaya getiriyor. Kentleşme atarken karbon emisyonuna yol açan en önemli etken de kent yaşamı olarak öne çıkıyor. Kentlerin büyük hızla büyüyeceğini düşündüğümüzde, bu kentleri yönetebilmek ve dünyamızı koruyabilmek adına akıllı şehir uygulamalarına geçmemiz gerekiyor. Özellikle dijital ikiz teknolojisiyle şehirden anlık veri almalı ve sorunlu olan noktaları iyileştirmeliyiz.”
Karakaya, SAMPAŞ Holding olarak şehirlerin dijital ikiz teknolojisini kullanmalarını, şehirlerde enerji verimliliğini sağlamaları, karbon salınımı azaltmaları ve olası afet durumlarına hazırlık, müdahale ve iyileştirme süreçlerini geliştirme adına yerel yönetimlerle omuz omuza çalıştıklarını belirtiyor.