DOLAR 42,4433 EURO 49,3649 STERLİN 56,4180 GRAM ALTIN 5.663,63 BIST 100 10.914,65 BITCOIN $90.956
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

Almanya ve Avusturya'daki keyfi uygulamalar üreticiyi mağdur etti

UYMSİB Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, Almanya ve Avusturya gümrüklerinde uygulanan, bilimsel dayanaktan yoksun fiziki kontrollerin, binlerce insanın alın terine büyük bir darbe vurduğunu ifade etti.

Giriş: 30.08.2025 13:03 | Güncelleme: 30.08.2025 13:08
Paylaş
Almanya ve Avusturya'daki keyfi uygulamalar üreticiyi mağdur etti

Yazgan, bu durumun özellikle Bursa Siyah İnciri üreticilerini ve ihracatı olumsuz etkileyeceğini belirtti. İlgili bakanlıkların ivedilikle konuya müdahale ederek Türkiye'nin menfaatine uygun bir çözüm bulmasının elzem olduğunu vurgulayan Yazgan, aksi takdirde 45 milyon Euro'luk bir zararın söz konusu olabileceğine dikkat çekti.

Uludağ Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Senih Yazgan, son günlerde bilhassa Almanya ve Avusturya başta olmak üzere birçok Avrupa Birliği ülkesinin gümrüklerinde bekletilen Bursa Siyah İnciri ürünleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Tamamen doğal yöntemlerle yetiştirilen ve kalitesi dünya genelinde kabul gören Bursa Siyah İnciri'nde, olgunlaşma sürecinde kendiliğinden oluşan ve insan sağlığına zararlı olup olmadığı henüz bilimsel olarak kanıtlanmamış "fusarium" adlı bir fiziksel bozulmanın bahane edilerek, keyfi uygulamalarla gümrüklerde bekletildiğini dile getiren Prof. Dr. Senih Yazgan, "Bu ürünlerimizin raf ömrü kısa ve sorunun çözülememesi, yaklaşık 18 bin ton Bursa Siyah İnciri'nin, dolayısıyla 45 milyon Euro'luk bir değerin heba olması anlamına geliyor. Bu konuda bakanlıklar düzeyinde gerekli tüm girişimleri yaptık ve sorunun bir an önce giderilmesini umuyoruz" şeklinde konuştu.

Bursa Siyah İnciri'nin tüm marketlerde organik olarak satılan bir ürün olduğunu belirten Prof. Dr. Senih Yazgan, "Bursa Siyah İnciri, ülkemizde ihracatı yapılan ürünler arasında, izin verilen limitler dahilinde dahi pestisit kullanılmadan, tamamen organik olarak üretilip Avrupa ve dünya pazarlarına gönderdiğimiz nadide ürünlerden biridir. Ayrıca coğrafi işaretli, Bursa'mıza özgü bir değerdir" dedi.

"Bilimsel Olmayan Görsel Değerlendirmelerle Ürünlerimiz Engelleniyor"

Bursa Siyah İnciri'nin döllenme olarak adlandırılan doğal bir olgunlaşma sürecine ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Prof. Dr. Senih Yazgan, "Bu döllenme sayesinde incirlerimizin iç kısmında oluşan kırmızı renk, ürünlerimize yenebilir bir özellik kazandırıyor. Bu döllenme fizyolojisi olmadan incirlerin olgunlaşması mümkün değil. Ancak bu döllenme esnasında, ilk döllenmeyi sağlayan arıların döllenmeye hazır incirlere ulaşması sonucunda, aşırı döllenmenin neden olduğu fiziksel bir bozulma ortaya çıkabiliyor. Bu durumda, insan sağlığı açısından henüz bir sınır değeri belirlenmemiş olan 'fusarium' adı altında, fungusit kökenli bir etken oluşuyor. Bu durumun insan sağlığına zararlı olup olmadığı henüz bilimsel olarak kanıtlanmamış durumda. Avrupa Birliği'nin gıda kodeksinde de bu konuda bir tanımlama bulunmuyor. İhracat yaptığımız ülkeler, ürünlerimizin içindeki bu renk değişimini, görsel bir değerlendirmeye tabi tutarak bir engel olarak görüyorlar. Her tırdan rastgele on adet numune alınıyor ve bunlardan iki veya üçünde renk bozulması tespit edilirse, koca bir tır dolusu ürün bloke edilerek ülkeye girişine izin verilmiyor" ifadelerini kullandı.

"Üretici ve İhracatçılarımız Zor Durumda"

Bu engellemelerin son günlerde ciddi şekilde arttığını belirten Prof. Dr. Senih Yazgan, "Şu anda onlarca tır yolda bekliyor. Bunun üzerine ihracatçılarımız alımlarını durdurmaya başladı. Bu durum, ürünlerine bir yıl boyunca özenle bakan üreticilerimize doğrudan kötü bir şekilde yansıdı. Şu anda alım noktalarında, ürünleri toplanmış halde bekleyen birçok üretici bulunuyor. Bu konuda, ihracat yapılan ülkelerin ilgili bakanlıklarıyla gerekli görüşmelerin yapılması ve eğer bu durum gerçekten insan sağlığı açısından bir sorun teşkil ediyorsa, gıda kodeksinde sağlıkla ilgili limitlerin belirlenmesi, bu limitler çerçevesinde, ürünlerle ilgili ön incelemelerin bakanlık nezdinde yapıldıktan sonra, limitler dahilindeyse ürünlerin gönderilmesini sağlayacak bir sistemin oluşturulması gerekiyor. Ancak şu an bu mümkün değil, bu durumun 2026 yılı için planlanması gerekiyor. Dolayısıyla, ihracat yaptığımız ülkelerin bakanlıklarıyla görüşerek, bu yıl için mevcut sorunları çözmeli ve ihracatımızı sürdürmeliyiz" dedi.

"Acil Çözüm Bekliyoruz"

Yaşanan sorunun bir an önce çözülmemesi durumunda, Bursa'daki tüm siyah incir üreticilerinin bir yıllık emeklerinin boşa gideceğini vurgulayan Prof. Dr. Senih Yazgan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Milyonlarca Euro harcanarak toplanıp paketlenmiş ürünlerimizin çöpe atılması söz konusu. Bu sıkıntının çözülmemesi, 45 milyon Euro ve 18 bin ton ürünün kaybedilmesi anlamına geliyor. Ürünlerimizin iç pazardaki satışları da ihracat rakamlarına paralel seyrediyordu. Bu durumda iç piyasada da fiyatlar düşecek ve üretici, gelir kaybı nedeniyle ürünlerini dalında bırakmak zorunda kalabilir. İhracatın olmaması durumunda, kalan ürünlerin iç piyasada tüketilmesi de mümkün değil. Bu sorun, ülkemizin, üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın ciddi bir kayba uğraması demek. Bu sorunu en yoğun yaşadığımız iki ülke Almanya ve Avusturya. Özellikle Almanya'ya Bursa Siyah İnciri ihracatımız önemli düzeyde. Birçok zincir market de Almanya'dan gelen talepler doğrultusunda alımları durdurmuş durumda. Raf ömrü olmayan bir ürün olduğu için çok fazla dayanması mümkün değil. Bu ürünlerin 5-6 gün içinde raflarda tüketiciye ulaşması gerekiyor. Sorunun yaşandığı bugünün ardından hafta sonunun da araya girmesi, en büyük endişemizi oluşturuyor. İlgili bakanlıklarımızla bu konuyu görüştük, o ülkelerdeki ticari ataşelerimizle görüşmelerimiz devam ediyor. Ancak sorunun ne zaman çözüleceğine dair belirsizlik, hem üreticilerde hem de ihracatçılarda büyük bir kaygı yaratıyor."


Yorumlar

Haber Arama