Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği “Bursa’nın Değerleri” söyleşisinde, kent kültürünün yarım asırlık geçmişinde yer bulan Ülkü Pastanesi, Durak Muhallebicisi ve Uzay Pastanesi sahipleri, kuruluş ve markalaşma süreçlerini paylaştı.
Uzay Pastanesi: Uzaya İlk Çıkıştan İlham Alan Lezzet Durağı
Uzay Pastanesi’nin isim hikayesini anlatan Nizamettin Erol, “1961 yılında Yuri Gagarin’in uzaya ilk çıkışını radyodan takip ediyorduk. Gece saat 3’e kadar uzaya çıkmasını bekledik. İşletmemiz ilk olarak Polonez Pastanesi ismiyle açılmıştı. İsim değişikliğine gitme kararı aldığımızda, yaşadığımız o an aklıma geldi ve ismini Uzay Pastanesi olarak koyduk” dedi.
Erol, Uzay Pastanesi’nin ilk olarak dondurmasıyla meşhur olduğunu belirterek, “Kaliteli ürün kullanarak işi sevgiyle yapıyoruz. Önceliğiniz para olursa, bu iş olmaz. Eskiye sahip çıkarak, yeniliği takip ediyoruz. Çalışanlarımızın mutluluğu, Bursa kenti bizi motive ediyor” ifadelerini kullandı.
Ülkü Pastanesi: Butik Bir İşletmeden Kentin Lezzet Durağına
Butik bir işletme olarak hizmet vermeye devam ettiklerini söyleyen Ülkü Pastanesi sahibi Numan Büyükyanbolu, “Bugünlere gelmede kalitenin ve sevgiyle çalışmanın büyük rolü oldu. Üretimlerimizi, kendimiz yetiştirebileceğimiz kadar yapıyoruz. Kaliteden ödün vermiyoruz ama bunu yapan bir el var. Ustanın morali biraz bozuk olsa, o iş farklı yerlere gidiyor. Böyle bir durum olunca da ortaya çıkan iş içimize sinmiyor ve birçok ürünü, tezgaha çıkarmadan imha ediyoruz” dedi.
Büyükyanbolu, Bursa’nın kendilerine sahip çıktığını belirterek, “Bursa bize sahip çıktığı, biz de bu işi doğru bir şekilde yapmaya devam ettiğimiz sürece uzun yıllar hizmet vermeye devam edeceğimizi umuyorum” şeklinde konuştu.
Durak Muhallebicisi: Gelenekten Geleceğe
Durak Muhallebicisi’nin üçüncü kuşak sahibi İsmail Yurtoğlu ise işletmenin isim hikayesini şu sözlerle anlattı: “1969 yılında dedem İbrahim Yurtoğlu ilk olarak Çekirge’de, otobüslerin son durağının önünde dükkan açıyor. İsmi de bu yüzden Durak Muhallebicisi olmuş. Şu an 3 şubemiz var ve hepsinin önünde de durak var. Bu büyük bir tesadüf.”
1993 yılında Altıparmakta ikinci şubenin açıldığını, 2005 yılında da İzmir Yolu üzerinde açılan üçüncü şubenin ardından kurumsallaşma yolculuğunun başladığını belirten Yurtoğlu, “Hem geleneksel kalıp hem de modernleşme içindeyiz. Geleneksel tekniklerle üretim yapmaya devam ediyoruz. Taş değirmen ve bakır kazanlarla üretim yapıyoruz. Dedem nasıl yapıyorsa, o şekilde üretimlerimizi sürdürüyoruz. Fabrikasyon üretim, lezzeti bozuyor. Önemli olan bu işi severek yapmak” dedi.
Yurtoğlu, Durak Muhallebicisi’nde herkesin bir hikayesi olduğunu belirterek, “Müşterilerin takdiri, bizi motive ediyor” ifadelerini kullandı.