CHP İl Kadın Kolları’nın Bursa’daki tüm kadın belediye başkan aday adayları ve belediye meclis üyesi aday adayları Plaza16’da düzenlenen programda bir araya geldi.
ESRA CAN
Programa CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, CHP Bursa Milletvekilleri Prof. Dr. Kayıhan Pala ve Hasan Öztürk’ün yanı sıra çok sayıda partili katıldı.
CHP’nin adayları şu isimlerden oluşuyor: Belgin Tanyeli, Evrim Güven Korkmaz, Gülben Erol, Jale Büyükurgancı, Neriman Arat, Nurten Balçık, Şafak Arslaner Kaltu, Tülin Geçer,
Açılış konuşmasını yapan CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş:
“Sayın milletvekilim sevgili arkadaşlar, sevgili kadınlar merhaba. Bugün Bursa’da beraberiz. Kadın meclis üyesi adaylarımızın, belediye başkan adaylarımızı, aday adaylarımızı sizlerle buluşturmak ve tanıştırmak amacıyla bu organizasyonu yaptık.
Cumhuriyetimizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde 5 Aralık 1934’te biz kadınlar Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne meclisinde seçme ve seçilme hakkını kazandık. Seçme ve seçilme haklarımıza kavuşmamızın üzerinden 89 yıl geçmesine rağmen hala siyasette birçok eşitsizlikle karşı karşıyayız. 2023 verilerine göre dünyada parlamentoda kadın temsilinde 186 ülke arasında en alt sıralara geriledik.
31 Mart 2019 yerel seçimlerinde 1389 belediye başkanı adayından sadece 22’si kadın. Yani yüzde iki. Kadın muhtarlar ise 1.919 yani yine yüzde 2. Kadın belediye meclis üyesi oranı ise yüzde 10. Yaşadığımız il ve ilçelerde yerel yönetimlerde kadın bakış açısı ile altyapı, sağlı, çevre, kaliteli yaşam, eğitim gibi hizmetlerde vereceğimiz katkı kadınlar olarak çok önemlidir. Değerli kadın adaylarımız, her biriniz donanımlı, kendine güvenen kişilersiniz. Bursa İl Kadın Kolları olarak eşitlik hakkınızın tanınması eşitlik politikalarının uygulanması için yanınızdayız. Mücadeleniz mücadelemizdir. Laik, demokratik ve özgür yarınlar biz kadınların ellerinde yükselecek.”
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş:
“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyette kadınlar seçme ve seçilme hakkına kavuşmuşsa ve biz buna sahip çıkamamışsak, yani kadınların o temsiliyeti anlamında bunu çoğaltamamışsak, bunu büyütememişsek, bugünlere büyüterek getirememişsek bizde bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Eksikliğimizde tamamen o gerici kuşatmanın üzerimizdeki etkileri var. Hepimiz zaman zaman bu ayrışmaların içinde kaldık. Hep şunu söylüyorum, birbirimizin haklarını savunursak aslında biz bu mücadeleyi sonuca ulaştırırız. Yani bu ülkede bir kadın meselesi varsa, o kadın meselesini erkekler savunmuyorsa orada bir eksiklik var demektir. Ve bir kadın erkek meselesi varsa, ona da kadınların sahip çıkması lazım. Yani birbirimizin olan haklarına sahip çıktığımız anda bu ülke daha da güzelleşecektir. Bu ülkeyi daha da ileri, daha çağdaş, daha medeni, Avrupa seviyesine ötesine taşımış olacaktır. Maalesef yapamadık. Bunun bütün eksikliği bizde. Ama şu anda bana göre mesele de tam bir kadın, erkek meselesi de değil. Dediğim gibi mesele bu ülkenin bir sömürü meselesi. Mesele bu ülkenin sol sosyal demokrat siyasetinin tam da bu ülkede birlikte mücadelesini yapıp büyütemememizin meselesidir. Eğer bunları yapabilseydik yani 12 Eylül önceleri o faşist cuntalara ve daha önceleri bu altıncı filolara hep birlikte karşı gelmiş olsaydık, bu ülkeyi daha da ileriye götürme adına ortak mücadele etme koşullarının, şartlarını büyütebilseydik, yani birilerine teslim olmamış olsaydık bugün başka bir şey konuşmuş olacaktık. Bir il başkanı olarak ben sonuna kadar bunun mücadelesini vereceğim. Ama sizden de bir şey istiyorum. Asla birbirinizi itibarsızlaştırmak üzerinden siyaset kurmayın.”
CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala: “Değerli kadınlar, biz erkekler doğduğumuz andan itibaren ailenin prensi, sülalenin kralı olarak öylesine erkek egemen bir toplumda yaşıyoruz ki her ne kadar kendimizi soldan devrimci olarak ifade etsek bile bizim bazen farkında olmadığımız, bazen de farkında olduğumuz o üstünlük meselesi kadınların gerçekten hak ettikleri yerlere gelmelerinin önünde en büyük engellerden bir tanesi. Bakmayın siz erkeklerin birçoğu kadın meselesi söz konusu olduğunda evet kadınlar ve erkekler eşittir der ama bu deyişin arkasındaki eylem baktığımızda Türkiye’nin toplumsal cinsiyet sıralamasındaki yerinde olduğu gibi aslında o samimiyeti görmekte zorlanırız. Bakın bir örnek vereyim size. Bugün dünyada 200 ülke içerisinde Türkiye cinsiyet eşitliği sıralamasında 129’uncu sırada. AKP iktidarları döneminde bu epeyce geriledi. Daha da gerileyecek gibi görünüyor. Dün Milli Eğitim Bakanı’nın konuşmasını dinlemişsinizdir. Tarikatları ve cemaatleri, STK olarak algılayan ya da öyle algılanmasını isteyen bir tavırla yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine saldırmıyor. Aynı zamanda kadınların daha eşit olmasının önüne de bir engel koyuyor. Çünkü bu tamamen kadınların özgür ve eşit birey olarak yetişmesinin önünde özellikle eğitimde fırsat eşitliğinin önünde ciddi engellerden bir tanesi. Gerçekten bu bütçede kadın ve erkekler arasında ciddi bir eşitsizlik var. Ciddi bir toplumsal cinsiyet eşitsizliği var. Ve bu eşitsizliği gidermek için her şeyden önce altı okla uzun zaman önce kendini ortaya koymuş bu büyük çınarın kendini göstermesinin artık zamanıdır. Biliyorsunuz değişim rüzgarından sonra sevgili başkanımız Özgür Özel’in ilan ettiği gölge kabinenin yarısı kadındır. AKP’nin kabinesindeki tek kadına karşı tam bir eşitlikçi gölge kabinenin yarısının kadın olarak duyurulmuş olması çok önemli bir mesajdır. Bu mesajın önümüzdeki yerel seçimde artık mesaj olmanın ötesine giderek ciddi bir gerçeklik kazanması için de elimizden geleni yapacağımıza hiçbirinizin kuşkusu olmasın. Ama yapacağımızı derken kadınlardan söz ediyorum, erkeklerden değil. Emin olun erkeklerin birçoğu yine bunu göz ardı edecektir. Çünkü yıllardır bunu yaşıyoruz. Eğer bakın erkekler ve buradaki savunucular, samimi olsalardı, bugün biz başka bir şey konuşuyor olurduk. Dolayısıyla bu samimiyeti test etmek için önümüzde önemli bir zaman dilimi var. Fakat yeri gelmişken sevgili il başkanımızın da değindiği bir meseleyi söylemek isterim. Kadınlar sırf kadın oldukları için değil, belediye başkan adayı ve meclis üyesi adayı olmayı hak ettikleri halde kadın olmalarına rağmen aday edilebilmelerinin mücadelesini vermelidir.”
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk:
“Bugün aday adayları çok kıymetli arkadaşlarımız burada. Ben önce onları cesaretleri dolayısıyla kutluyorum. Çünkü bu sayıyı artırmak temsiliyette ve seçimde adaleti yakalamak adına önemli. İşte bugün aday adaylarımıza baktığımızda da bir azlığımız var. Önce tabii ki cinsiyetten ziyade liyakat, liyakattan sonra da temsilde adaleti bunun üzerine inşa etmemiz gerekiyor Türkiye Cumhuriyeti’ni. Ama tabii ki bugünkü iktidara baktığımız zaman işte vekilimizin de dediği gibi, Milli Eğitim Bakanı şaka gibi bir konuşma yaptı. Ve o Türkiye geride kaldı, o sizin Türkiye’niz. Yeni Türkiye bizim cemaatlerle ve tarikatlarla inşa edeceğimiz, Milli Eğitim Bakanı’nın tabii ne iş yapacağını Milli Eğitim içerisindeki öğretmenlerin ne iş yapacağını onların yapamadıklarını bunların nasıl yaptığını ve nasıl yapacağını anlatmadan biz bunlarla iş birliği içerisinde Milli Eğitim sistemimizi ve kadını ve erkeği daha küçük yaştan itibaren belli kalıplar içerisinde, kendi kalıplarımız içerisinde yetiştireceğiz mesajını net bir şekilde verdi. İşte en büyük mücadele aslında buradan başlamak zorunda. Bugün yapılmaya çalışılan, çalışılan da medrese taassubunu etmek ve bu doğrultuda da o günün dünyası o zamana göre bugünü inşa etme gayretidir. O yüzden kadınlar bu anlamda çok önemli. Cumhuriyetin kadınları çok daha önemli. Ben Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde siyasete katılım gösteren ve mücadele eden kadınların artması için elinden geleni yapacağım. Çünkü sonuçta bunu arturmadığımız sürece temsiliyeti istediğimiz seviyeye taşıyamayız. Yani bugün iki kadın adayımız varsa bir bölgede, on bir tane erkek adayımız varsa bu temsiliyeti sağlamakta yine zorlanacağız. On bire on bir, ona on. Beşe beş noktasına gelmesi için de kadınlarımızın dayanışmasına ve bunu destekleyen erkeklere ihtiyaç var diyorum. Kadın, erkek yan yana, liyakat içerisinde bu ülkeyi cumhuriyet değerleriyle inşa etmek zorundayız diyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.”