Depremin Sosyal Etkiler paneli Belediye Başkanları, Rektörler, Akademik Odalar ve çeşitli konukların katılımıyla gerçekleştirildi. Kahramanmaraş depremlerinin teknik ve sosyal boyutları üzerine yoğunlaşılan panelde BTÜ’nün bilimsel çalışmalarının yanısıra sosyal çalışmaları da ön plana çıkarıldı. Bursa Teknik Üniversitesi’nin (BTÜ) düzenlediği Panele Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Mersin, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Yavuz, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Kestel Belediye Başkanı Önder Tanır, İl Müdürleri, Akademik Oda Başkanları, Bursa Esnaf Sanatkarlar Odası Başkanı (BESOB) Fahrettin Bilgit, BTÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç’un yanı sıra akademisyenler, her kademeden bürokrat ve çok sayıda dinleyici katıldı.
BTÜ Mimar Sinan Yerleşkesinde bulunan Turkuaz Salonda gerçekleşen “Depremin Sosyal Etkileri” Panelinin modetörlüğünü Prof. Dr. Naci Çağlar üstlendi. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Aslı Yeşil, Sosyoloji Bölümü öğretim üyeleri Dr. Rıdvan Şimşek ve Dr. Selda Adiloğlu Eklemezler konuşmacı olarak yer aldılar.
Panel BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar açılış konuşmasıyla başladı. Çağlar konuşmasında 17 Ağustos Marmara Depreminin yıldönümü öncesinde “Depremlerin Sosyal Etkilerini” akademik olarak ele alınacağını kaydetti. Rektör Çağlar 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerini hatırlatarak devam ettiği konuşmasına, asrın felaketinin etkilerinin sosyo-ekonomik olarak toplumun her alanında hala hissedildiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin depremin yol açtığı yaraları kapatabilmek ve yeni yerleşim alanları kurmak için bölgede yoğun çaba sarf edildiğine işaret ederek, BTÜ’nün de Devletin bu çabalarına destek olmak üzere yürüttüğü teknik çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini bildirdi.
BTÜ olarak Kahramanmaraş depremlerinden hemen sonra bölgede iki ayrı ekip görevlendirdiklerini söyleyen Rektör Çağlar, her iki ekibin bölgede gerçekleştirdiği incelemelerin sonuçları doğrultusunda hazırlanan “Kahramanmaraş Depremleri İnceleme ve Değerlendirme Raporu”nu ve Bursa özelinde yapılabilecek çalışmaları Belediyelerimiz, Akademik Odalarımız ve Basın ile paylaştıklarını hatırlattı.
BTÜ Rektörü Prof. Dr. Çağlar konuşmasının devamında şunları söyledi: “İnşaat mühendisliği Bölümü öğretim üyelerimiz depremlerden itibaren Kahramanmaraş Belediyesine hasar tespit ve güçlendirme konularında destek vermeye devam etmektedirler. Psikoloji Bölümü öğretim üyelerimiz depremlerden hemen sonra bölge halkımıza profesyonel anlamda psikolojik destek sağlamak amacıyla yoğun mesai harcamışlardır. Bunların yanı sıra yine İnşaat Mühendisliği öğretim üyelerimiz tarafından deprem etkilerini azaltmak ve yapı dayanımını arttırmak üzere geliştirilen birçok proje TÜBİTAK desteği ve patent almaya hak kazanmıştır.
Dün aldığımız yeni bir haberi de burada sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum: İnşaat Mühendisliği öğretim üyemiz Doç. Dr. Eyübhan Avcı hocamızın zemin sıvılaşmasını önlemeye yönelik geliştirdiği bor katkılı enjeksiyon projesi Türkiye’den sonra Amerika Birleşik Devletlerinden de patent alarak Üniversitemizin ilk uluslararası patenti olmuştur. Eyübhan Hocamızı tekrar huzurunuzda tebrik ediyorum. Gördüğünüz üzere Dün aldığımız yeni bir haberi de burada sizlerle paylaşmaktan onur duyuyorum: İnşaat Mühendisliği öğretim üyemiz Doç. Dr. Eyübhan Avcı hocamızın zemin sıvılaşmasını önlemeye yönelik geliştirdiği bor katkılı enjeksiyon projesi Türkiye’den sonra Amerika Birleşik Devletlerinden de patent alarak Üniversitemizin ilk uluslararası patenti olmuştur. Eyübhan Hocamızı tekrar huzurunuzda tebrik ediyorum. Gördüğünüz üzere Bursa Teknik Üniversitesi olarak deprem alanındaki teknik yetkinliğimiz doğrultusunda bugüne kadar birçok önemli çalışma gerçekleştirdik ve projelerimizi de hız kesmeden sürdürmekteyiz. Teknik bir üniversite olarak bu alandaki çalışmalarımıza devam ederken depremin sosyal yönüne de odaklanmak ve bir farkındalık oluşturmak, topluma ve şehrimize katkı koymak amacıyla “Depremin Sosyal Etkileri” başlıklı bu Paneli organize ediyoruz. Etkinliğimize katkıları için Yıldırım Belediye Başkanımız Sayın Oktay Yılmaz’a, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Musa Kazım Arıcan’a ve panelist olarak katılan Üniversitemiz İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerimize teşekkür ediyorum”.olarak deprem alanındaki teknik yetkinliğimiz doğrultusunda bugüne kadar birçok önemli çalışma gerçekleştirdik ve projelerimizi de hız kesmeden sürdürmekteyiz. Teknik bir üniversite olarak bu alandaki çalışmalarımıza devam ederken depremin sosyal yönüne de odaklanmak ve bir farkındalık oluşturmak, topluma ve şehrimize katkı koymak amacıyla “Depremin Sosyal Etkileri” başlıklı bu Paneli organize ediyoruz. Etkinliğimize katkıları için Yıldırım Belediye Başkanımız Sayın Oktay Yılmaz’a, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Musa Kazım Arıcan’a ve panelist olarak katılan Üniversitemiz İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerimize teşekkür ediyorum”.
BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın açılış konuşmasının ardından
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ali Mersin selamlama konuşmalarını gerçekleştirdiler.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan: Depremin Öznesi
ve Nesnesi İnsandır
Panelde “Depremin öznesi ve nesnesi insan” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan depremin ontolojik ve epistemolojik etkileri üzerine konuştu. Evrenle ilişkimizi hiç bitmeyecekmiş gibi kurduğumuzu dile getiren Arıcan depremin sonuçlarının tüm toplumsal kesimlere ait olduğunu söyledi. Hiç kimsenin ben Belediye başkanı yâda akademisyen değilim diyerek depremin sonuçlarından kaçamayacağına vurgu yapan Arıcan “ Toplumu oluşturan kişiler, bir yer imara açılırken buradanaçılamaz buraya bina yapılamaz demek zorundadır. Bu sorumlulukların vebali tüm toplumun üzerindedir. 1755 Lizbon depremi ve getirdiği büyük yıkım Avrupa’da depremin toplumsal ve ahlaki ilkelerinin sorgulanmasına neden olmuştur. Bu da Avrupa’nın ontolojik ve epistemolojik varlık felsefesinde köklü değişimlere neden olmuştur” ifadelerini kullandı.
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Musa Kazım Arıcan’dan sonra “Deprem sonrası psikolojik sağlık” başlıklı bir sunum gerçekleştiren BTÜ İTBF Psikoloji Bölümü öğretim elemanı Dr. Öğr. Üyesi Aslı Yeşil depremin psiko-soyolojik boyutları üzerine konuştu. Depremin psikolojik etkileri ve depremzedelerin travmatik stres belirtileri üzerine görüşlerini aktaran Yeşil, depremzedelerde deprem sonrası görülen şok, şaşkınlık, öfke, çaresizlik, güçsüzlük, güven kaybı, kontrol kaybı, ölüm korkusu gibi duyguları üzerinde bilgiler paylaştı. Bu hastalıklar depremden öncede var olabilir diyen Yeşil yapılacak şeylerin başında deprem sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilere yönelik düzenli ilaç kullanımının sağlanması geldiğini de sözlerine ekledi. Daha sonra depremin toplumsal boyutları üzerine sunum gerçekleştiren İTBF Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Rıdvan Şimşek ise depremin gerek bireysel gerekse toplumsal çıktıları üzerine konuştu. Deprem bir felaket değil doğal bir fenomendir diyen Şimşek etkilerinin ise toplumsal olduğunu vurguladı. Depremin belirleyici olan unsuru insandır diyen Şimşek “Yıkılan binaların sorumlusu insandır. İnsan eliyle yapılan konutlar depremin afet olup olmadığını belirliyor. Başat faktörün mekânı seçen ve konutu yapan insan olduğu açıktır.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Rıdvan Şimşek’in sumundan sonra “Deprem ve Göç” başlıklı bir sunum gerçekleştiren İTBF Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Selda Adiloğlu modern dünyada göçlerin büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğunu dile getirdi. Bursa’da 25 bin afetzedenin bulunduğunu da sözlerine ekleyen Adiloğlu çevresel nedenler dolayısıyla göç eden kişilerin mülteci kavramı altında incelenmesi gerektiğinin de altını çizdi. Panel katılımcılara teşekkür belgelerinin takdim edilmesiyle son buldu.