CHP Eğitim Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Lale Karabıyık, yaptığı basın açıklaması ile covid-19 salgını sürecinde eğitim alanında atılmayan adımları gündeme getirdi.
Covid-19 salgınının 2019 yılının Aralık ayından bu yana dünya genelinde tehlike oluşturduğunu, ülkemizde ise 16 Mart 2020 tarihinde kapatılan okullarımızın yüz yüze eğitime başlayamadıklarını dile getiren Karabıyık, “Dünya Sağlık Örgütü ve alanın uzmanları salgınla ilgili sürekli açıklama-uyarı yapmalarına rağmen AKP tarafından öngörüde bulunarak gerekli önlemler alınmamıştır. Bazı sorunların çözümünde ise çok geç kalınmıştır. Zaten bütçesi yetersiz olan Milli Eğitim Bakanlığına ek bütçe verilmemiş ve Bakanlığın eli kolu bağlanmıştır. Pandemiye karşı alternatif planlar yapılması gerekmekte iken bu süreç iyi değerlendirilmemiştir. Eğitim sistemi sorunları ile baş başa bırakılmıştır. Pandemi sürecinde “eğitim” ülkemizin en büyük ve çözülmesi gereken önemli sorunu olması gerekirken, sorunlar karşısında eğitimciler ve veliler yalnız bırakılmıştır. Devletten ümidini kesen veliler ise kendi çözümlerini bulma yönünde adım atmaya başlamışlardır” dedi.
Eğitime erişemeyen öğrencilerin var olduğu bir ülkede itibarın nasıl olacağını kendilerine soruyoruz
İktidarın önceki yıllarda da bir eğitim politikası olmadığının altını çizen Lale Karabıyık, “Sadece gelecek nesilleri ideolojik olarak şekillendirme hedefi gözeten ve bunun dışında eğitim yatırımlarına gereken payı ayırmayan iktidar, bugün eğitim sistemini daha derinden hissedilen sıkıntılarla baş başa bırakmıştır. Sarayın damadı eğitime ek bütçe hususunda, AKP Genel Başkanı ise son dönemde eğitim konusunda sorunların çözümüne yönelik açıklama yapmamışlardır. Oysa öncelikle, ülkeyi yöneten siyasal iktidar tarafından acil eylem planı yapılarak öncelikle MEB’e ek bütçe verilmeliydi. Salgının başlaması ile yeni sistemde ihtiyaç duyulacak derslik sayısı hesaplanmalı ve hemen bu dersliklerin inşasına başlanmalıydı. Bu hususta daha fazla gecikmeden TOKİ ile birlikte ve gerekirse bağış kampanyalarıyla derslik yapımına derhal geçilmeliydi. Okullara ihtiyaçları doğrultusunda İŞ-KUR’dan geçici değil; kadrolu temizlik, güvenlik ve sağlık personeli yeterli sayıda sağlanmalıydı. Uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin MEB tarafından yaklaşık tespit edildiğini biliyoruz; ancak henüz interneti, televizyonu, bilgisayarı olmayan çok sayıda öğrencinin olduğu da bir gerçek. Bu konuda bir girişimde bulunulmadı, yeterli açıklama yapılmadı. Oysa bu süreç içerisinde öngörüde bulunarak, tüm ihtiyaçların eksiksiz karşılanması gerekirdi. İktidar, sarayın ihtişamını itibar olarak tanımlıyor; ancak eğitime erişemeyen öğrencilerin var olduğu bir ülkede itibarın nasıl olacağını kendilerine soruyoruz. Veliler tatmin edici bilgi alamadıkları için halen çocuklarını okula gönderip göndermemekte kararsız ya da nereye göndereceği konusunda soru işaretleri yaşıyor. Oysa iktidar, şu tarihe kadar pandemi koşullarında alternatif çözüm tedbirlerini ve uygulama yöntemlerini net olarak açıklamalıydı, öngörüde bulunabilmeliydi ve her alternatifte, veliler sorunların nasıl çözüleceği konusunda fikir sahibi olabilmeliydi ve çocuklarını bu sürece huzurlu bir şekilde başlatabilmeliydi” açıklamasında bulundu.
Acil bir eylem planı geliştirilmeli ve açıklanmalıdır
Velilerin ve öğrencilerin soru işaretlerini giderecek açıklamalara acilen ihtiyaç duyulduğunu hatırlatan CHP’li Karabıyık, “Şu an acil olarak Bakanlık ve iktidar hangi alternatif durumlarda nasıl bir süreç izleyeceklerini, devlet okulları, özel okullar, öğrenciler, veliler, öğretmenler ve tüm eğitim paydaşları açısından nasıl zarar görmeden sorunların çözüleceğini net olarak açıklamalı ve kafalardaki soru işareti ve tedirginlikleri gidermelidir. İmkansızlıklarla boğuşan, yeterli derslik, yardımcı personel, gerektiğinde sağlık sorunu yaşayan öğretmenin görevini üstlenecek sayıda öğretmen eksiğinin de tamamlanması için devlet okullarının tüm sorunlarını çözebilecek acil bir eylem planı geliştirilmeli ve açıklanmalıdır” dedi.
Özel okullarda çalışan eğitim emekçilerinin mağdur edilmemesi için çeşitli tedbirler alınması gerektiğini de vurgulayan Karabıyık, “Özel okullarda sözleşmesi yapılan döneme hazır olarak, gerektiğinde online ya da yüz yüze eğitim için bekleyen öğretmenlerin sözleşmelerinden kaynaklı haklarının korunması bu aşamada önemlidir. Tüm devlet okulları ve özel okulların bu süreçteki uygulamaları konusunda tüm soru işaretleri ortadan kaldırılmalıdır. Uzaktan eğitimin başlamasına bir hafta kalmasına rağmen veli-öğrenci ve öğretmenlerin soru işaretleri giderilmemiştir. Bu husus tüm paydaşlar ile ele alınmalı ve bulanık kalan noktalar acilen aydınlatılmalıdır. Devlet okulları ve özel okulların, velilerin, öğrencilerin mağduriyet yaşamaması için gereken önlemler alınmalı ve açıklanmalıdır. Çocuğunu özel okula gönderen anne-babaların uzaktan eğitim sürecinde okul ücretleri ile ilgili detaylı bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Sonraki süreçte ortaya çıkabilecek sorunlar nedeniyle velilerin endişeleri giderilmelidir. Ülke genelinde Milli Eğitim Bakanlığının tespit ettiği, eğitime teknolojik erişim imkanı olmayan, kısıtlı imkana sahip olsa dahi küçük ve kalabalık hanelerde yaşayan, yetersiz sayıda uzaktan eğitime erişim aracı olan tüm öğrencilere derhal, acilen ücretsiz internet erişimi ve tüm teknolojik imkan sağlanması konusunda harekete geçilmelidir. Çocuğu eğitime erişemeyen, çocuğu imkansızlıklar nedeniyle uzaktan eğitime erişemeyen velilerin ve öğrencilerin psikolojisi ve uzaktan eğitimin, eğitimdeki eşitsizlikleri daha da artırmaması açısından bu son derece önemlidir” sözleriyle açıklamasını tamamladı.