Pandemi süreci, iş dünyasında sadece iş yapış şekillerini değil, şirket içi iletişimi de derinden etkiledi. Çalışanlar arasındaki sosyal ilişkiler, dijital ortamlara taşındı. Yeni normalde şirketlerin dinamikleri değişirken, gözler iş ve sosyalleşme imkanını bir araya getirebilen entegre çözümlere çevrildi.
İSTANBUL, 20 Temmuz 2020 / B2PRESS – Sosyal izolasyon tedbirleri kapsamında şirketlerce alınan uzaktan çalışma kararları, özellikle sosyalleşme ve iletişim ihtiyacının dijital ortamlarda giderilmesine neden oldu. Wearesocial’ın verilerine göre salgın sürecinde sosyal medya kullancılarının oranı dünya genelinde %8,7 artarken, kullanıcıların %46’sı en çok mesajlaşma platformlarını kullanmayı, %47’si ise sosyal ağlarda zaman geçirmeyi tercih etti. Uzaktan çalışma modelinin yaygınlaşması ise bu yönelimlerin artışında etkili oldu.
Deloitte verilerine göre, Türkiye’de şirketlerin %48,7’si tüm çalışanları için evden çalışma kararı aldı. Böylece sadece iş süreçleri değil, şirket içi diyaloglar da uzaktan yürütülmeye başladı. Sohbetler WhatsApp gruplarına, sosyal medya ağlarına ve görüntülü aramalara taşınırken, dijital platformlar iş hayatında sosyalleşmenin yeni adresi oldu.
Değişen özel ve profesyonel hayat dinamiklerinin günümüzde birbiriyle entegre ilerlemesi için çözüm sunan yerli teknoloji şirketi Univera’nın geliştirdiği Social adlı kurumsal sosyal ağ uygulaması ile sosyal medya kullanımının iş ortamına taşınması ve böylece kurumsal işleyişin daha kolay ilerlemesi hedefleniyor.
İş hayatını Z kuşağına göre dizayn etmek kaçınılmaz
Z kuşağının iş dünyasına katılmaya başlaması ile kurumsal hayatta dijitalleşmenin çok hızlandığına ve pandemi sürecinde beklenenin ötesinde bir gelişme kaydettiğine dikkat çeken Univera Ürün Müdürü Demirhan İşbakan, gelinen noktanın kalıcı olması için yeni nesil çalışanların taleplerine uygun sistemler geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
İşbakan ayrıca şu değerlendirmelerde bulundu: “Sosyal medya, özellikle iş hayatına adım atmaya başlayan Z kuşağı tarafından etkin bir şekilde kullanılıyor. Hatta kullandıkları programların arayüzlerinin bir sosyal ağ sitesi yalınlığında olmasını istiyor. Pandemi sürecinde yalnızca Z kuşağının gözdesi olmaktan çıkan sosyal ağlar, yeni normalde iç iletişimi daha interaktif ve yalın bir şekilde sürdürmenin başlıca yolu olarak karşımıza çıkıyor. Social’ı yeni nesil çalışma şekillerini ön görerek, yeni kuşaklar ve davranış şekilleri bugüne evrilmiş iş dünyasındaki tecrübeli çalışanlar için geliştirdik. Social ile fiziksel uzaklığın sebep olabileceği dezavantajları ortadan kalkıyoruz. Takım veya bireysel iş süreçlerini dijital ortamda birleştirip, bilgi akışının doğru ve hızlı olmasını sağlıyoruz. Social uygulamasının zengin ve genişleyebilen içeriği sayesinde; kurum içi paylaşım ve iş süreçlerine; beğenme, yorum yapma, sosyal medyada çok sık kullanmaya alıştığımız hashtag(#) ve mention(@) gibi fonksiyonlar ekleyerek, kurumlar için çalışanların motivasyonunu bir üst seviyeye çıkartmasını amaçlıyoruz.”
Farklı lokasyonlardaki çalışanlar tek kanal üzerinde bir araya geliyor
Salgın döneminde pek çok çalışanın deneyimlediği uzaktan çalışma modelinin zaman ve mekan sınırını ortadan kaldırdığına ve bu esnekliğin çalışan verimini artırdığına da değinen Demirhan İşbakan, “Dijitalleşme ile birlikte iletişim ağını çağa uyumlu hale getiren şirketler, iletişim yapısında engelleri ortadan kaldırırken iş süreçlerinin de daha verimli olmasını sağlayabilir. Bu noktada Social ile özellikle aynı kurumda ama farklı lokasyonlarda çalışan ekiplerin dijital bir çatı altında toplanmasına olanak tanıyor, oyunlaştırma, ekip yönetimi, iş listesi oluşturma, anlık mesajlaşma, iş emri atama, duyuru, fotoğraf ve video paylaşımı gibi ofis içinde ve sosyal hayatta deneyimlenen tüm iletişim süreçlerini tek bir platforma taşıyoruz. Yalnızca iş yapış şekillerinin değil, çağımız insanın ihtiyaçları doğrultusunda iş hayatının tüm dinamiklerinin çağa entegre edilmesi gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.
