İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında 2025 yılı için asgari ücretle ilgili açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, enflasyon oranları ve işçilerin yaşam koşullarını dikkate alarak, asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
2024 yılı için yıllık enflasyon beklentisinin yüksek olduğunu belirten Dervişoğlu, Türkiye’deki enflasyon oranlarının gerçekten yansıyan yaşam maliyetlerini karşılamaktan uzak olduğunu ifade etti. Son olarak, TÜFE tahmininin %44 olarak revize edildiğini belirten Dervişoğlu, “2024 yılı sonunda yıllık ortalama tüketici fiyat artışı en az %58,5 olacaktır” dedi. Bu oranların, işçilerin alım gücünü her geçen gün erittiğine dikkat çekti.
Dervişoğlu, asgari ücretin, enflasyon oranlarının en azından gerisinde kalmaması gerektiğini vurguladı. Ancak, sadece enflasyon oranı kadar bir artış yapmanın çalışanların refah kaybını telafi etmeyeceğine dikkat çekti. İşverenler ve ekonomik dengeler göz önünde bulundurularak, asgari ücretin 2025 yılının ilk yarısında 28 bin TL olarak belirlenmesini önerdi. “Bunun altında kalan ücret, Türk milletine zulümdür” diyen Dervişoğlu, devletin bu konuda sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Müsavat Dervişoğlu’nun yaptığı bu açıklama, İYİ Parti‘nin ekonomi politikalarını ve çalışan haklarını ön planda tutan yaklaşımını bir kez daha gözler önüne serdi. İYİ Parti, her yıl olduğu gibi asgari ücretle ilgili beklentilerini kamuoyuyla paylaşıyor ve hükümetin enflasyon karşısında çalışanların alım gücünü koruyacak adımlar atması gerektiğini savunuyor.
2025 yılı için asgari ücretin minimum 28 bin TL olarak belirlenmesi gerektiğini belirten Dervişoğlu, “Asgari ücretin bu seviyede olması, işçilerin açlık sınırının üstüne çıkabilmesi için şarttır” şeklinde konuştu. Bu öneri, özellikle düşük gelirli kesim için büyük bir önem taşıyor ve ekonomik adaletin sağlanması adına atılması gereken adımlar arasında yer alıyor.
Dervişoğlu, aynı zamanda işverenlerin de bu artışı karşılama noktasında zorlanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti. Türkiye’deki ekonomik yapının, özellikle sanayi ve üretim sektörlerinde işgücü maliyetlerini artırdığına işaret eden Dervişoğlu, hükümetin bu konuda işvereni destekleyici politikalar geliştirmesi gerektiğini söyledi. Ancak, çalışanların da yaşam standartlarının yükseltilmesi için devletin bu yükü üstlenmesi gerektiği vurgulandı.