Ofluoğlu açıklamasında, 20 Kasım’da İzmir Gaziemir’de ağır engelli bir kadın ile babasının hayatını kaybettiği trajik olayı hatırlatarak, bakım sorumluluğunun tamamen ailelere bırakılmasının ne denli ağır sonuçlara yol açabileceğini belirtti. Yaşanan olayın, sosyal destek mekanizmalarının zayıflığı, psikososyal hizmetlerdeki eksiklikler ve koruyucu sistemlerin yetersizliğini çarpıcı biçimde ortaya koyduğunu ifade etti.

Açıklamada, kamu binaları, okullar ve sağlık merkezlerinde erişilebilirliğin hâlâ sağlanamadığı; toplu taşıma, duraklar ve şehir içi düzenlemelerde engelli bireylerin bağımsız yaşamını destekleyen standartların eksik olduğu belirtildi. Dijital hizmetlerde de önemli erişim sorunları yaşandığına dikkat çeken Ofluoğlu, işaret dili desteği, sesli yönlendirme, sade arayüz ve kolay okuma modlarının kamu sistemlerinde yeterince uygulanmadığını dile getirdi. E-devlet, sağlık randevu sistemleri ve sosyal yardım başvurularının birçok engelli birey için kullanılamaz durumda olduğunu aktardı.

Engellilerin toplumsal yaşama eşit katılımının yalnızca bir sosyal sorumluluk değil, daha adil ve dayanıklı bir toplum için zorunlu olduğunu belirten Ofluoğlu, eğitimden istihdama, erişilebilirlikten dijital kapsayıcılığa kadar her alanda bariyerlerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Bu çerçevede politika yapıcıların, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun ortak bir iradeyle hareket etmesi gerektiğini vurguladı.

İYİ Parti olarak farklılıkları bir zenginlik olarak gördüklerini dile getiren Ofluoğlu, engellilerin karar alma süreçlerinde etkin rol aldığı hak temelli, kapsayıcı bir toplum hedeflediklerini ifade etti. Daha koruyucu, erişilebilir ve destekleyici bir sistem çağrısında bulunan Ofluoğlu, ekonomik ve sosyal desteklerin güçlendirilmesini, engelli aylıklarının güncel koşullara göre artırılmasını, özel sektörde ve kamuda engelli istihdam oranlarının yükseltilmesini ve 18 yaşını dolduran engelli bireylere gelir kriteri olmadan aylık bağlanmasını önerdi.

Ayrıca nadir hastalığı olan çocukların ilaca erişimindeki zorlukların giderilmesi, kapsamlı bir Bakım Sigortası Yasası çıkarılması, engelliler için erken emeklilik hakkının güçlendirilmesi, engelli kadınların yaşadığı çifte ayrımcılıkla mücadele edilmesi ve engelli çocuğuna bakan annelere sigorta ve emeklilik hakkı verilmesi gerektiğini belirtti. Fiziksel, dijital ve teknolojik erişilebilirliğin ulusal ölçekte zorunlu standart hâline getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Dijital devlet hizmetlerinin tüm engel türlerine göre uyarlanmasını da isteyen Ofluoğlu, engelli bireylerin politika süreçlerine doğrudan katılacağı mekanizmaların oluşturulması gerektiğini söyledi. Toplumda engelli bireylere yönelik aşırı korumacı ve merhamet merkezli yaklaşımın da psikolojik baskı oluşturduğunu belirterek, doğru bir empati zeminine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Kevser Ofluoğlu, açıklamasını “Engelli bireyler için gerçekten erişilebilir, güvenli ve destekleyici bir Türkiye mümkündür — yeter ki bunun için gerçek bir irade ortaya konulsun” sözleriyle tamamladı.