Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği, 8 Mart öncesi kadınlarla bir araya geldi. Derince Yenikent Mahalle Muhtarlığı önünde buluşan kadınlar, hep bir ağızdan “Şiddetsiz, sömürüsüz, eşit bir dünya taleplerimiz ile ortak mücadele edelim” diye konuştu.
KOCAELİ (İGFA) – “Yaşasın kadın dayanışma” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sloganlarının atıldığı eylemde 8 Mart’ı mücadele gününe dönüştüren süreci hatırlatarak sözlerine başlayan Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği yöneticisi Selda Arslan Kocsan, “ABD’nin New York kentinde bir tekstil fabrikasında 40 bin kadın işçi daha iyi koşullarda çalışmak için çıktıkları grevde, polisin işçi kadınlara saldırmasının ardından işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve 120 kadın işçinin can vermesi ile, 8 Mart’ ı mücadele gününe dönüştüren olayların zemini hazırlandı. Bugünün, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmasının sebebi de budur” dedi.
“SIĞINMA EVLERİNİ AÇIN”
2021 yılında 8 Mart’ın pandemi koşullarında karşılandığını ifade eden Kocsan, “Pandemi öncesi var olan kadına yönelik şiddet, taciz, saldırılar, cinayetler, sokak yasakları kapsamında ev içi şiddeti adeta ateşe odun atarcasına körükledi. Bu dönemde özelikle ev içi şiddeti önlemek için yeterince mekanizmalar geliştirilmedi. Kadınlar evde kal çağrılarıyla daha çok şiddete maruz kaldı. Sığınma evleri her zamankinden daha çok kadınlara kapılarını açması gerekirken bu dönemde ülkemizde bazı illlerde sığınma evleri kapatıldı. Buradan Kocaeli’deki ilçe belediyelerine sesleniyoruz: 6284 sayılı kanunun yüklemiş olduğu sorumluluğu yerine getirin ve ilçelerinizde sığınama evi açın!” çağrısında bulundu.
Çalışma hayatında yaşanılan zorluklara da değinen Kocsan, “İşten atmaların sözde yasaklandığı ancak patronların Kod 29 ile işçileri tazminatsız işten çıkardığı, çıkarmasa da kısa çalışma ile ücretsiz izin ödenekleri ile insanları açlığa mahkûm ettikleri bir süreç yaşadık. Pandemi mağdurları Kod 29 ile işten çıkarılan işçi kadınlar, ailelerinin, çevresinin ‘İş yerinde ne yaptığı, ne haltlar karıştırdığına’ dair sorgulamalarına maruz kaldılar. Bunun aile içinde şiddete dönüştüğünü, iş ararken karşılarına çıkan bu bildirim nedeniyle ciddi sıkıntılar çektiklerini, kendilerine ‘kötü gözle’ bakıldığı için utandıklarını, sürekli bir namussuzluk haysiyetsizlik yapmadıklarını ispatlama çabası içinde olduklarını belirttiler” dedi.
“TÜM MAHALLELERE ÜCRETSİZ KREŞ”
Sosyal desteğin yetersiz olduğunu söyleyen Kocsan, “Sosyal paketlerin yetersiz kaldığı, başta kadınlar olmak üzere esnafların kepenk kapattığı borçlarını ödeyemediği, iş bulamadığı için intiharların yaşanmaya devam ettiği bir süreçten geçiyoruz. Pandeminin başında ilk önce işten çıkarılanlar kadınlar oldu. Okullar 1 yıldır kapalı ve online eğitime erişebilen internet-tablet sorunu ile boğuşan aile sayısı azımsanmayacak derecede fazla. Online eğitimle birlikte kadınların evde iş yükleri arttı. Evde zaten birçok işle uğraşan kadınlar bir de evde öğretmen olmak zorunda kaldı. Eğitimin devam etmesi, çocuklarımızın geleceği için acilen öğretmenlerin ve öğrencilerin aşılanması, eğitimin alınan önlemlerle yüz yüze devam etmesi gerekmektedir. Tüm mahallelere ücretsiz devlet kreşlerinin yapılmasının kadınların istihdamı için önemli ve öncelikli olduğunu buradan bir kez daha haykırıyoruz” ifadelerini kullandı.
“TENCEREYİ NASIL DOLDURACAĞIM?”
Pandemi döneminde artan işsizlik, yoksulluğun yanında kadınların dertlerinin katlandığı vurgulayan Kocsan, “Bizlerin en çok canını yakan ‘Tencereyi nasıl dolduracağım’ derdi oldu. Her gün tencere kaynatmak için market market gezmek, ucuzunu almak için semt pazarlarını akşam dolaşmak, kilo ile aldığını taneye çevirmek, bebeğine mama yedirmek yerine suya bisküvi doğramak, hijyen, sağlık koşullarını artık lüks sayıp bebek bezini saatlerce kullanmak, çocuklarını salgından korumak, eğitimi ile evde birebir ilgilenmek, zamlardan nefes alamayıp kursağından geçen lokmayı saymak ve bunun gibi türlü sıkıntılar, bize dayatılan kader gibi gösterilse de biz kadınlar bunca zorluğa rağmen çaresizliği kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Bütün olanlara rağmen kadınların mücadele etmekten geri durmadığının altını çizen Kocsan, “Çalışma koşullarının ağırlaşması, cinsiyetçi baskı, büyüyen yoksullukla birleştiğinde birçok kadın işçi için ‘Her ne olursa olsun boyun eğme’ duygusunun üzerine bu dönemde kadınlar mücadele etmeye, hak arayışlarına, ses çıkarmaya devam ediyor. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanuna karşı yapılan saldırılara karşı kadınların mücadelesi iktidara geri adım attırdı.Çareler kadınlarda tükenmez” dedi.
Açıklamaya Emek Partisi Kocaeli İl Başkanı Arzu Erkan da destek verdi.