DOLAR 42,4433 EURO 49,3649 STERLİN 56,4180 GRAM ALTIN 5.663,63 BIST 100 10.914,65 BITCOIN $90.956
Facebook TwitterX Instagram YouTube

Arama Haber Code Logo Arama

HABERLER

Mimarlar Odası'ndan çağrı: Güvenli kentleşme için hesap verilmeli

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Bursa Şubesi, 17 Ağustos 1999'da Kocaeli/Gölcük merkezli gerçekleşen ve büyük bir insanlık trajedisine yol açan Marmara Depremi'nin 26. yıl dönümünde bir bildiri yayınladı.

Giriş: 17.08.2025 14:50
Paylaş
Mimarlar Odası'ndan çağrı: Güvenli kentleşme için hesap verilmeli
Mimarlar Odası Bursa Şubesi, yaptığı açıklamada, "Ülkemizin tamamının deprem kuşağında yer almasına ve sık sık yüksek şiddetli sarsıntılar yaşamamıza rağmen, bilimsel yaklaşımlardan uzak şehircilik politikaları ve imar rantına dayalı yapılaşma uygulamaları nedeniyle vatandaşlarımız, afetlere karşı dayanıksız yapılarla çevrili, riskli ortamlarda yaşamlarını sürdürmektedir. Aslında doğal bir olay olan depremler, bu nedenle afete dönüşmektedir" ifadelerine yer verdi.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu'nun yazılı açıklaması şu şekilde devam etti:

"Bundan 26 yıl önce, büyüklüğü, yol açtığı kayıplar ve etkilediği geniş alanla ülkemizin son yüzyılda yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan 17 Ağustos 1999 İzmit ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri yaşanmıştır.

Bu depremlerin ardından 2011'de Van'da, 2020'de Elazığ, Van ve İzmir'de, 2022'de Düzce'de meydana gelen depremler, bizleri uyarmasına rağmen afet risklerini azaltmaya yönelik yeterli çalışmalar yapılmamıştır. Ülkemizde geçmişte de felaketlere, yıkımlara ve kayıplara neden olan rant odaklı planlama, kentleşme ve yapılaşma politikaları, yaşanan tüm acı ve kayıplara rağmen devam etmiştir.

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve 20 Şubat 2023 Hatay merkezli depremlerde yaklaşık 14 milyon vatandaşımız etkilenmiş; resmi verilere göre 50 binin üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 100 binin üzerinde vatandaşımız yaralanmıştır.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi olarak, depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyoruz.

Ülkemizin tamamı deprem riski taşımasına rağmen, bilimsel yaklaşımlardan uzak kentleşme stratejileri ve imar rantına dayalı yapılaşma uygulamaları nedeniyle vatandaşlarımız, afetlere karşı güvensiz yapılı çevrelerde risk altında yaşamaktadır. Bu durum, aslında doğal bir olay olan depremlerin afete dönüşmesine neden olmaktadır.

23 Nisan 2025 tarihinde İstanbul’da; 11 Ağustos 2025 tarihinde Balıkesir’de meydana gelen depremler Marmara ve Ege bölgelerinde hissedilmiş; yapısal yıkımlara ve can kaybına neden olmuştur. İstanbul ve Balıkesir depremleri, Marmara Depreminin yirmi altıncı yılında aynı coğrafyada gerçekleşmesi nedeniyle Marmara bölgesini etkilemesi beklenen yeni afet risklerini hatırlatmıştır.

Kentlerimiz Marmara Depremlerinin ardından geçen yirmi altı yılda afetlere karşı hazırlanmadığı gibi, tüm kentsel ve kırsal alanlar imara açılarak sermaye ve yatırım araçlarına dönüştürülmüştür.

Bugüne kadar pek çok vatandaşın hayatına mal olmuş ve olmaya devam eden, büyük yıkımlara ve kayıplara sebep olan rant odaklı planlama, kentleşme ve yapılaşma politikaları terk edilmelidir. Planlamadan, yapı üretim ve kullanım sürecine; asli sorumluluklarını yerine getirmeyerek kayıplara sebep olan tüm sorumlular bağımsız yargıya ve topluma hesap vermelidir.

Devlet tüm vatandaşlara eşit, sağlıklı, güvenlikli yaşama koşullarında nitelikli yaşam çevreleri sağlamakla yükümlüdür. Afet koşullarında başarılı iyileşme süreçleri için gerekli önlemlerin bilimsel ilkeler ve gerçeklerle, toplum yararı gözetilerek alınması; afet yönetimi hakkında geliştirilecek politikaların bilim insanları, meslek odaları, akademik kuruluşlar ve ilgili tüm kesimlerin koordinasyon ve işbirliği sağlanarak oluşturulması zorunludur.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin yirmi altıncı yıl dönümünde, bütün afetlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi olarak, her koşulda tüm kurumsal varlığımız, sahip olduğumuz mesleki uzmanlık ve toplumsal sorumluluklarımız kapsamında, doğal afetlerin tahribata ve can kaybına yol açmasının temelinde yer alan bilimsel şehircilik ve mimarlık ilkelerine aykırı planlama ve kentleşme süreçleri karşısında mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğimizi değerli kamuoyumuzla paylaşıyoruz."

Yorumlar

Haber Arama