DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
15°C
Bursa
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
11°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
11°C

TÜİK işsizlik verileri gerçeği yansıtmaktan çok uzak

TÜİK işsizlik verileri gerçeği yansıtmaktan çok uzak
A+
A-

DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 Haziran dönemi işsizlik verilerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

TÜİK tarafından yayımlanan 2020 Haziran dönemi işsizlik verilerinin ülkemizdeki gerçek işsiz ve atıl işgücü sayısının ulaştığı boyutları yansıtmaktan çok uzak olduğunu belirten DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanlığı şu açıklamalarda bulundu:

“Türkiye İstatistik Kurumu, bugün 2020 yılı Haziran döneminde işsiz sayısını 4 milyon 101 bin kişi, işsizlik oranını ise yüzde 13,4 olarak açıklamıştır.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilere bakıldığında işsizlik oranı tarihi en yüksek seviyesine çıkarak yüzde 14,3 olmuştur.

TÜİK tarafından yayımlanan dar tanımlı işsizlik verileri ülkemizdeki gerçek işsiz ve atıl işgücü sayısının ulaştığı boyutları yansıtmaktan çok uzaktır:

2020 Haziran dönemi itibariyle 4 milyon 575 bin kişi çalışmaya hazır durumda olmasına rağmen iş aramaktan vazgeçmiştir. TÜİK tarafından yayımlanan dar tanımlı işsizlik göstergelerinde bu kişiler işsiz olarak sayılmamaktadır.

Bu kişileri ve mevsimlik işçileri mevcut işsiz sayısına ekleyerek hesaplanan geniş tanımlı işsiz sayısı 8 milyon 779 bin kişi, “Geniş Tanımlı İşsizlik Oranı” ise yüzde 24,9’dur.

İstihdam içinde gözüken ancak işbaşında olmayanlar eklendiğinde ülkemizdeki geniş işsiz ve atıl işgücü sayısı 12 milyon 284 bin kişi, oranı ise yüzde 31,6’dır. Diğer bir ifadeyle her üç kişiden biri işsiz ya da atıl durumdadır.

Genç nüfusa ilişkin işsizlik ve istihdam göstergelerindeki kötüleşme kaygı verici boyutlardadır:

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,3 puanlık artışla yüzde 26,1 olmuştur.

Gençlerde istihdam oranı 6,0 puan azalarak yüzde 28,2’ye gerilemiştir.

Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,1 puanlık artışla yüzde 29,3 seviyesinde gerçekleşmiştir.

İstihdam sayısı ve oranına ilişkin göstergeler ciddi kötüleşmeye işaret etmektedir.

Geçen seneden bu yana 1 milyon 981 bin kişi işini kaybetmiştir. Ekonomik durgunluğun başladığı Ağustos 2018’e göre istihdam kaybı 2 milyon 791 bin olarak gerçekleşmiştir.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış istihdam oranı Haziran dönemi itibariyle yüzde 41,6’dır. Bu oran son 9 senenin en düşük rakamı olup, Hükümetin iş ve istihdam yaratmaktaki performansındaki kötüleşmenin en belirgin göstergesidir.

İşini kaybedenlerin önemli bir bölümü işsizlik sigortası imkanlarından yararlanamayan ve geçimlerini sürdürmek için başka bir gelir ve güvenceye sahip olmayan çalışanlardan oluşmaktadır. Koronavirüs salgınına yönelik açıklanan paketlerde bu kesime yönelik somut ve yeterli hiçbir destek mekanizması geliştirilmemiştir.

İşten çıkarmalar yasaklanmış böylece kayıtlı çalışanlar işlerini koruyabilmiştir. Ancak bu çalışanlar normal dönemde elde ettikleri gelirin çok altında bir gelirle yaşamak mecburiyetinde kalmıştır.

Kısa çalışma ödeneği alan çalışanlara Nisan-Temmuz döneminde ortalama olarak kişi başına aylık 1.545 lira, ücretsiz izne ayrılanlara ise net 1.168 lira ödeme yapılmıştır.

Asgari ücretin 2.324 lira, Türk-İş tarafından açıklanan açlık sınırının 2.384, yoksulluk sınırının ise 7.765 lira olduğu bir ortamda bu tutarların insanlık onuruna yakışmayan sefalet ücreti denilebilecek düzeyde olduğu açıktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

ETİKETLER: ,