Türk musikisinden bir çınar daha devrildi. Kemençe virtüözü İhsan Özgen yaşamını yitirdi.
Murat OKUTMUŞ
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Türk Musikisi Devlet Konservatuarı (TMDK) öğretim üyesi, kemençe virtüözü İhsan Özgen hayata veda etti.
Klasik Türk Müziği denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Özgen, kemençe sanatçılığının yanı sıra besteleri, ressamlığı ve yazarlığı ile de çok kıymetli izler bıraktı. Sanatını kendi köklerinden geliştirerek modern bir çizgiye ulaştıran Özgen, Türk Mûsikîsine nice sanatçılar kazandıran, öğrenciler yetiştiren ender bir isim olarak hep hafızalarda yer edecek. Ümraniye’de son yolculuğuna uğurlanan Özgen için bir biyografi yazısı kaleme alan Hakan Şensoy, ‘sınırlara sığmaz sanatçı’ ifadesiyle andığı Özgen’in sanatçı yönünü anlattı.
İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Hakan Şensoy, Özgen’in ardından kaleme aldığı yazı şöyle:
“Çok üzgünüm. Türkiye sanatının yaşayan en büyük efsanelerinden birini yitirdi. Değerli öğretmenim, aziz dostum, sınırlara sığmaz sanatçı İhsan Özgen nur içinde uyu…
İhsan Özgen 1942’de Urfa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kilis ve Ankara’da tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. Müzik ve resme erken yaşlarda başlayan sanatçı üniversite yıllarında müziğe ağırlık verdi. 1967’de mezuniyetinin ardından TRT İstanbul Radyosu’nda profesyonel müzisyen olarak çalışmalarına başladı. Yurt içinde ve diğer ülkelerde sayısız konserler verdi, seminerlere ve müzik festivallerine katıldı. Yaylı çalgılar için yazdığı müzikleri, Masterworks of Itri & Meragi; Remembrances of Ottoman Composers; Legacy; Cantemir: Music in Istanbul § Ottoman Europe around 1700 gibi uluslararası CD’leri ve LP’leri bulunan Özgen, müzik yaşamı boyunca resim çalışmalarını da sürdürdü. Konserler için gittiği Paris, Amsterdam, Boston, New York, Floransa, Berlin, Stockholm vd. şehirlerde sanat tarihi ve sanatçılar hakkında da araştırmalar yaptı.
İstanbul’da ve yurtdışında birçok yerli ve yabancı resim sergisi ile ilgilendi. Yusuf Katiboğlu, Nan Freeman, Zeynep Torun, Kasım Koçak, Erol Deneç, Nur Ataibiş, Erol Deran, Mehmet Refik Kaya’nın atölye çalışmalarını izledi, onlardan tavsiyeler aldı. University of Southern California (Santa Cruz) Etnomüzikoloji Bölümü’nün daveti üzerine bir akademik dönem için ABD’ye gitti. Türk Müziği teorisi dersleri ve seminerler verdi, Kantemiroğlu başlıklı konsere solist olarak katıldı. Bu konserin CD’si 2004 yılında Goldenhorn etiketi ile yayımlandı. Aynı üniversitenin Resim Fakültesinde atölye çalışmalarında bulundu. Bir süre Prof. Ali Alpaslan’ın hat dersine devam etti. Niyazi Sayın ve Feridun Özgören’in ebru çalışmalarını izledi.
İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda yıllarca kemençe eğitimi veren sanatçı Derya Türkan, Neva Özgen gibi günümüzün en önemli kemençe sanatçılarını yetiştirmiştir.”
Bayburt Postası gazetesi yazarlarından müzisyen, bestekâr Fırat Kızıltuğ da 2016 yılında çıkardığı Şiirler (Kelimelerle Mûsikî) adlı kitabında yer alan iki şiirini, zamanın ‘Tanbûrî Cemil Bey’i olarak nitelendirdiği İhsan Özgen’e ithafen kaleme almıştı. İşte Kızıltuğ’un İhsan Özgen’e armağan ettiği şiirler:
CEMİL CEMİL
İhsan Özgen’e
Gönlüm, yumak yumak, tel tel,
Özlemimi, sazına ger,
Taksimin olsun Neveser;
Cemil Cemil,
Cemil Cemil.
Atası kopuzca enîn,
Yedi, sekiz tel düzenin,
Hem sitemkâr, hem nâzenin;
Tanburun var;
Cemil Cemil,
Cemil Cemil.
Elli, altmış yıl kaybolmuş,
Vah ne yazık, ne aybolmuş,
Şimdi sahibini bulmuş;
Lâvtanı çal.
Cemil Cemil,
Cemil Cemil.
Yayındaki Gamlı seste,
Âşiyân’da tüten beste
Şimdi değildir şikeste;
Rebâb inler;
Cemil Cemil,
Cemil Cemil.
Boyu iri, frenk sazı,
Söyler Hüseynî âvâzı,
Pîr aşkına, bu ne tarzı?
Viyolonsel;
Cemil Cemil,
Cemil Cemil.
Kızıltuğ, nice söylesin?
Dili mahkûmdur, neylesin,
Bari susup da dinlesin;
İhsan’ını
Cemil Cemil,
Cemil Cemil.
***
UŞŞAK
Necdet Yaşar ve İhsan Özgen’e
Gönül, sevda içre gamlı,
Nâzenince ve hicranlı,
Perde perde, makam makam;
Aman Uşşak, Uşşak aman!…
Tanbûr tanbûr, enîn enîn,
Sitemidir, kemençenin
Sesi, ilâhî düzenin
Zaman Uşşak, Uşşak zaman
Göklere kollar açılır,
Kevser şarâbı içilir,
Tatlı canlardan geçilir;
Devrân Uşşak, Uşşak devrân.
Kızıltuğ, dinledi dinledi,
Gönülden inledi inledi;
Yandı, tüttü. Serinledi…
Tamam Uşşak, Uşşak tamam!