İYİ Parti Milletvekili Selçuk Türkoğlu TBMM’den Seslendi: TESTİ KIRILMADAN UYARIYORUZ!
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, beklenen memur zammı öncesinde iktidara seslenerek “Testi kırılmadan uyarıyorum!” diyerek, kamu çalışanlarının alım gücünün yerle yeksan olduğunu vurguladı. Memurun durumunu on yıl önceyle kıyaslayan Türkoğlu, “2013’de en düşük memur maaşıyla 107 kg kıyma alabilen memur, bugünkü maaşıyla sadece 42 kg kıyma alabiliyor!” şeklinde konuştu.
Emekli maaş zamlarındaki tartışmaları hatırlatan Türkoğlu, “Sakın ola ki, aynı şark kurnazlığını kamu çalışanlarına da yapmayın. En düşük memur maaşına yapacağınız zammı, tüm kademelerde görev yapanlara yansıtmazsanız, büyük adaletsizliğe daha imza atmış olursunuz İnsanları yoksullukta eşitlemeyin! Bilin ki, gelir adaletsizliği toplumsal huzursuzluğun en büyük düşmanıdır!”
Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun konu ile ilgili basın açıklamasının tam metni şöyle:
“Ülkemizin içinde bulunduğu ve bir türlü aşamadığı, hatta daha da derinleşen ekonomik krizin asıl faturasını ne yazık ki çalışan kesim ödüyor. O kesimlerden biri de, benim de uzun yıllar bir parçası olduğum kamu emekçileridir. Dar ve sabit gelirli olarak kalmaya mahkum edilen memur meslektaşlarım adına bir haykırışta bulunmak ve amacıyla karşınızdayım. Bu haykırışım; Geçinemiyoruz diye bas bas bağıranların…
Ayın sonunu getiremiyoruz diyenlerin…Ve artık insanca yaşamak istiyoruz diyenlerin çığlığıdır!
Bu haykırışım; 2002 yılında, “Kimsesizlerin kimsesiyim” diyerek yola çıkanların, 2023 yılında yapayalnız bıraktığı kamu emekçilerinin çığlığıdır… Ortalama ev kirasının 10 bin lirayı çoktan aştığı, yoksulluk sınırının 32 bin liraya çıktığı ülkemizde, nitelikli iş gücünün dibe vurmuşluğunun çığlığıdır bu haykırışım… Ne demişti Sn. Cumhurbaşkanımız genel seçimler öncesi 11 Mayıs’ta? “En düşük memur maaşını 22 bin TL’ye çıkaracağız” demişti değil mi? Bakın şimdi! O gün 22 bin TL tam tamına 1.124 dolar ediyordu. Şimdi ne yapıyor biliyor musunuz? Söyleyelim; 933 dolar ediyor. Yani 11 Mayıs’ın 22 Bin TL’si, o günden bugüne, yani sadece bir buçuk ayda, 5 bin TL eksilerek 17.163 TL’e geriledi. Diğer bir deyişle; En düşük memur maaşı olarak söz verilen 22 bin TL, bu ülkenin tarihine, henüz yapılmadan eriyen maaş zammı olarak geçti… Böyle giderse de, Temmuz’da da, söz verilen tarihteki değerine göre, muhtemelen 15 binler seviyesine düşecek! Böyle bir garabet olabilir mi?
Kıymetli Basın Mensupları; Hadi gelin bir başka hesap daha yapalım! Bilindiği gibi asgari ücret 11.402 TL olarak belirlendi ve ülke gündeminde çokça tartışıldı… Biz de bu rakamın beklentileri karşılamadığını vurguladık. Dahası; önü alınamayan enflasyon rakamlarına karşı bu rakamın şimdiden önemini yitirdiğine ilişkin görüşlerimizi kamuoyuyla paylaştık. Öğretmen kökenli bir milletvekili ve hayatını, hak arama mücadelesine adamış eski bir sendikacı olarak vurgulamak isterim ki; Ömrünü devlet hizmetine adamış memur kardeşlerimin durumu, geçtiğimiz hafta açıklanan 11.402 TL’lik yeni asgari ücretle kıyaslasak dahi içler acısı… Bugün en düşük memur maaşı ne kadar? Söylüyorum: 11.930 TL İşte bu elimdeki de bordroları… Bu para eşi çalışmayan, 15’in 1’indeki; 2 çocuklu bir memurun bugün eline geçen net rakam. Yani emekçiler için belirlenen asgari ücretten bile sadece 528 TL fazla. Üstelik bu rakama gelir vergisi indirimi ile bütün sosyal yardımlar dahil. Ne hazin değil mi? Tam da bu noktada, hadi gelin bir de 10 yıl öncesine gidelim. 2013 yılında, en düşük memur maaşı, o tarihteki asgari ücretin tam tamına yaklaşık üç katına tekabül ediyordu. Peki bugün tablo nasıl? Yukarıda söyledik; asgari ücretten yalnızca 528 TL fazla. Türkçesi; Memur maaşı adeta asgari ücretle adeta eşitlendi.
Türk lirasının pula dönen değeri, tüm çalışanların olduğu gibi memur emekçilerinin de alım gücünü yerle yeksan etti. Şu örneklere bakar mısınız? 2013 Yılında; En düşük memur maaşı olan 1904 TL ile kilosu 17.75 krş. olan dana kıymadan tam 107 kg alınabiliyordu. Yıl 2023 en düşük memur maaşı olan 11.930 TL ile kilosu 279.90 TL olan dana kıymadan sadece 42 kg alabiliyor. Yani tam 65 kg daha eksik alınabiliyor. Türkçesi; memurun alım gücü 65 kg’lık kıymanın değeri kadar azaldı. Gelelim bir diğer temel gıda maddesi olan süte; 2013’de 1 kg çiğ sütün fiyatı 0.94 krş. 1904 TL olan en düşük memur maaşı ile 2025 Lt. süt alınabiliyordu. Yıl 2023, en düşük memur maaşı olan 11.930 TL ile kilosu 18 TL olan çiğ sütten sadece 662 Litre alınabiliyor. 225 litre nerede? 662 litre nerede? Gelelim sofralarımızın olmazsa olmazı ekmekteki duruma; 2013’de fiyatı 0.75 Krş. olan 300 gr ekmekten, 1904 TL olan en düşük memur maaşıyla 2.538 adet ekmek alınabiliyordu. Yıl 2023, 6 TL olan gramı da 240 düşen ekmekten sadece 1.988 adet alınabiliyor.
Özcesi; Memurun alım gücü 10 yılda maalesef 540 ekmek değeri kadar azaldı. Kamu çalışanlarının kira fiyatlarındaki durumunu ise ne siz sorun ne biz söyleyelim. 2013’de 750 TL civarında olan 2 artı bir mütevazi bir evin kirası, bugün 10.000 ile 15.000 TL arasında değişiyor.
10 yıl önce maaşıyla 2 ev kiralayabilecek olan memurun maaşı, şimdilerde bir evin kirasına bile yetmiyor.
Kısacası; İktidar, söz verdiği gibi en düşük memur maaşını 22.000 TL yapsa dahi, asgari ücretin ancak iki katına denk düşüyor. Özetle; En düşük memur maaşının 22.000 TL olması halinde bile; memur emekçisi kardeşim 10 yıl önceki durumundan geriye düşüyor… Peki ülkemizde yoksulluk sınırı ne? -32 bin TL. Üstelik bu da nasıl kurgulandığı hepimizce bilinen rakamlara göre hesaplanan miktar.
Kamu çalışanları arasında madalyonun bir başka yüzü var ki, yürekleri yakıyor. Kamudaki sayıları 150 bine ulaşan mühendis, mimar ve şehir plancısı konumundaki Kamu Mühendisleri mali ve sosyal haklar açısından köleliğe mahkum edilmiş durumdalar. Yıllardır talep ettikleri, “Mühendislik Meslek Kanunu” çıkartılması çağrıları cevapsız kalan Kamu Mühendisleri, meslek edinme maliyetlerinin yüksekliğine ve nitelikli iş gücü kapsamında olmalarına rağmen, hak ettikleri değeri ne yazık ki göremiyorlar. Emrinde çalışan personelin altında maaş alan Kamu Mühendislerinin durumu gerçekten içler acısı. Geçmişte hakim, savcı, doktor gelirine denk bir rakam eline geçen Kamu Mühendisleri, 17-20 bin arasında değişen maaşlarıyla haklı bir isyanı dile getiriyorlar. Biliyor musunuz ki, ellerine geçen rakam, sorumluluk alanlarında maiyetinde çalışanların aldığı 22 bin TL ve üzerindeki maaşların da altında. Tabi ki o insanlarımız da çok daha fazlasını almalılar ancak devlet yöneticilerin, gelir seviyesinde adil olmak gibi bir görevleri de vardır. Soruyorum; Adalet bunun neresinde! Tüm kamu mühendislerine, “Teknik Sorumluluk Tazminatı” adı altında yeni bir ödeme kalemi oluşturulmalı ve gelir düzeyleri ile özlük hakları mutlaka yükseltilmelidir. Ben buradan Kamu Mühendislerinin de bu haklı isyanlarına tercüman oluyor ve İktidara seslenerek bu adaletsizliğin de giderilmesi gerektiğini haykırıyorum.
Gelir adaletsizliğinden söz etmişken… Tam da bu noktada; Yine bir şark kurnazlığı daha yapılmak istenen konuya dikkat çekmek istiyorum. Hatırlarsanız; En düşük emekli maaşı 7.500 TL’ye çıkarılmış, 7.500 ve üzeri maaş alanlara zam yapılmayıp, milyonlarca emekli adeta en düşük maaşa endekslenmişti. İşte aynen memur maaş artışında da, emeklilere yapılan hinliğin, cinliğin bir benzerinin tekrarlanacağına ilişkin duyumlar geliyor. Buradan uyarıyoruz; En düşük memur maaşı, söz verildiği gibi 22.000 TL’ye yükseltilip, bu rakamın üzerinde maaşı olanlar yerinde saydırılırsa veya bu kesim küçük zamlarla geçiştirilmeye çalışılırsa… Bilinsin ki, bir büyük adaletsizliğe daha imza atılmış olur. O nedenle bu konuda da ‘testi kırılmadan uyarmayı’ görev sayıyorum. Ezcümle Değerli Basın Mensupları; Türkiye, ne yazık ki bu iktidar sayesinde, asgari ücretle çalışan insanlar ülkesi oldu. Rakamlar yalan söylemez! Örneklerde gördünüz; Tüm çalışanlar gibi kamu emekçileri de bir önceki yıl ya da yıllara oranla refah düzeyi açısından ileri gitmek şöyle dursun, geriye düşüyor. Alım gücü deseniz zaten hiç bitmeyen enflasyon zulmü nedeniyle hak getire! Türk lirasının uluslararası piyasalarda ise zaten esamisi dahi okunmuyor. Ekonomide bu gidilen yol, yol değil; İşçiye de, memura da uygun görülen bu gelir düzeyi reva değil, hak değil! Buradan Yüce Meclis çatısı altından iktidara sesleniyor, testi kırılmadan uyarıyorum. İnsanları yoksullukta eşitlemeyin! Gelir adaletsizliği toplumsal huzurun en büyük düşmanıdır. Bunu tetikleyen adaletsizliklerin müsebbibi olmayın. Hele hele emekli maaş artışında yaptığınız, herkesi fakirlikte eşitleme hinliğini sakın ola ki yapmayın!
En düşük memur maaşına yapacağınız zam oranını, tüm kademelerde görev yapan kamu çalışanlarına aynen yansıtın!
Mübarek Kurban Bayramı önsesinde bari memur emekçilerinin yüzünü güldürüp, hayır dualarını alın!
Katılımızın için teşekkür ediyor, hepinize saygılar sunuyorum.”
