Bugün, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük yolunda gösterdiği eşsiz kahramanlığın simgesi olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 103’üncü yıl dönümünü kutlamanın haklı gururunu ve heyecanını yaşıyoruz.

26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi; yokluk ve imkânsızlıklara rağmen azim, inanç ve kararlılıkla verilen mücadelenin taçlandığı, Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yolu açan eşsiz bir kahramanlık destanıdır.

Milletimiz, bu büyük zaferle varlığına kastedenlere unutulmaz bir ders vermiş; millî birlik ve beraberlik anlayışıyla, tüm mazlum milletlere örnek olacak şekilde bağımsızlık ve hürriyetinden asla ödün vermeyeceğini, sonsuza kadar var olacağını tüm dünyaya ilan etmiştir. 103 yıl önce yakılan özgürlük ve bağımsızlık meşalesi, bugün de daha güçlü yarınlara yürüyüşümüzde yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.

30 Ağustos; sadece bir askerî başarı değil, aynı zamanda millî iradenin, vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin en güçlü ifadesidir. Bu zafer, milletimizin hiçbir zaman bağımsızlığından vazgeçmeyeceğinin ve sonsuza dek var olacağının en açık göstergesidir.

Bu vesileyle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanımızın bütünlüğü ve milletimizin istiklali uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle; kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyor, aziz milletimizin ve kahraman ordumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.