Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, hükümetin sınır güvenliği, eğitim ve Avrupa Birliği politikaları hakkında sert eleştirilerde bulundu.
Sınır Güvenliği Üzerine Vurgular
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partinin gündeme ilişkin görüşlerini paylaştı. Karamahmutoğlu, Zafer Partisi’nin kurulduğu günden bu yana sınır güvenliğine büyük önem verdiğini belirterek, "Hudut namustur" ifadesini hatırlattı. Bu bağlamda, gençlerin bu sloganı benimseyerek sokaklarda pankartlar açtığını fakat hükümetin bu durumu baskı yoluyla engellediğini ifade etti.
Göçmen Sorunu ve Hükümet Eleştirisi
Karamahmutoğlu, Türkiye’nin 13 milyon sığınmacıyla karşı karşıya kaldığını ve hükümetin hudut kapılarını yeterince koruyamadığını vurguladı. Yunan sahil güvenlik güçlerinin Türk karasularına sızması ve mülk gaspı yapması konusunu da gündeme getirerek, hükümetin bu konuda sessiz kalmasını eleştirdi.
Avrupa Birliği ile İlişkiler
Karamahmutoğlu, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin 22 yıllık süreçte giderek kötüleştiğini belirtti. Hükümetin AB’ye katılım vaadinin yerine getirilmediğini ve bu konuda geçmişte verilen sözlerin unutulduğunu dile getirdi.
Eğitimde Tasarruf Eleştirisi
Eğitim alanındaki tasarruf tedbirlerine de değinen Karamahmutoğlu, AK Parti hükümetinin okullardaki temizlik ve hijyen konularında yeterli önlemleri almadığını belirtti. Bazı belediyelerin bu konuda adım atmasına rağmen, hükümetin engelleyici tutum sergilediğini ifade etti.
Suçla Mücadele ve Toplumsal Güvenlik
Zafer Partisi, suç örgütleri ve uyuşturucu ile mücadele konularında da kesintisiz bir çalışma yürütme kararı aldığını açıkladı. Karamahmutoğlu, bu konularda toplumu bilinçlendirme çabalarının süreceğini belirtti.
Dini ve Mezhepsel Politikalar
Karamahmutoğlu, Fener Rum Patrikliği’nin uluslararası toplantılarına katılımını eleştirerek, Türkiye’nin dini ve mezhepsel çatışmalardan uzak durması gerektiğini vurguladı. Eğitimde birlik ilkesinin korunması gerektiğini ifade etti.
Ekonomik Sorunlar ve Anayasa Tartışmaları
Karamahmutoğlu, halkın geçim sıkıntısından şikayetçi olduğunu ve anayasa değişikliklerinin bu sorunları çözmeyeceğini savundu. Anayasanın ilk dört maddesinin dokunulmaz olduğuna dikkat çekerek, hükümetin amacının sadece 101. maddeyi tartışmaya açmak olduğunu öne sürdü.






Yorumlar