Sütaş’ın Çiftlikten Sofralara entegre iş modeli, gıda güvenliği ve tarımda sürdürülebilirlik arayışlarına cevap veren özgün bir örnek oluşturuyor
Dünya Süt Gününü kutlayan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz; “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modelimiz ile ürünlerimizin doğallığını, lezzetini ve besin değerlerini güvence altına alıyoruz. Yem bitkilerinden başlayarak gübre ve enerji üretimine kadar uzanan iş modelimiz, çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları ile aynı zamanda özgün bir sürdürülebilirlik modeli oluşturuyor” dedi.
Her yıl 1 Haziran’da Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) öncülüğünde kutlanan Dünya Süt Günü; sütün insan sağlığı için önemi, toplumsal yaşama etkisi ve ekonomiye katkıları hakkında farkındalık yaratmayı hedefliyor. Bu doğrultuda 2023 Dünya Süt Günü teması, “Süt sektörünün ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği” olarak belirlendi.
Sektörün temsil örgütü olan, uluslararası sütçülük federasyonu IDF ise süt sektörünün; doğanın, toplumun ve hayvansal üretimin sürdürülebilirliğini gözetirken insanların beslenmesine ilişkin sağladığı sınırsız fırsatlara dikkat çekiyor.
Dünya Süt Günü vesilesiyle açıklama yapan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz; “Bildiğiniz gibi süt, sağlıklı bir yaşam sürebilmemiz için gerekli olan besin öğelerini, doğasında mükemmel bir dengede bulunduran, en temel gıdamız. Gıda yeterliliği endişelerinin arttığı bu dönemde, süt ve süt ürünlerinin, artan dünya nüfusunun beslenmesindeki rolü de giderek önem kazanıyor. Biz de Sütaş olarak “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modelimiz ile süt değer zincirinin bütününü kapsayarak üretimimizi ve verimliliğimizi artırıyor, ürünlerimizin doğallığını, lezzetini ve besin değerlerini güvence altına alıyoruz. Ayrıca bitkisel üretimden başlayarak gübre ve enerji üretimine kadar uzanan iş modelimiz; çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla özgün ve örnek bir sürdürülebilirlik modeli oluşturuyor. Enerjimizi çiftliklerimizin gübreleri ve fabrikalarımızın organik atıklarından üretiyor, suyumuzu geri kazanıyor, toprağımızı ürettiğimiz organik gübreler ile koruyor, onarıyoruz” dedi.
Sütçülüğün sosyo-ekonomik etkisine de dikkat çeken Muharrem Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “Yatırım yaptığımız her bölgede süt ve süt ürünleri fabrikalarının yanı sıra damızlık yetiştirme çiftlikleri, yem fabrikaları, enerji ve gübre tesisleri de kuruyoruz. Entegre iş modelimiz, bulunduğumuz bölgelerin kalkınmasına önemli katkılar sağlıyor.”
“Biz sadece sütçülüğe odaklıyız ve işimize de tutkuyla bağlıyız” diyen Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Dünya Süt Günü bizim bayramımız. Bundan sonra da sütün iyiliğini ve bereketini yaymaya, doğal lezzetlerimizle tüketicilerimizin sağlık ve mutluluğuna, yatırımlarımızla ülkemizin kalkınma ve refahına katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Dünya Süt Günü kutlu olsun.”