DOLAR
32,3841
EURO
34,6882
ALTIN
2.409,30
BIST
10.111,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
21°C
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Yağmurlu
17°C

41 Ay’da 41 kere Maşallah YILDIRIM!…

A+
A-

Yıldırım Belediye Başkanı Oktay YILMAZ, geniş bir basın daveti ve önemli sayıda katılımcı ile iş başına geldiklerinden bu yana geçen  41 ayın bilançosunu gün yüzüne çıkardı.

“Ne varsa Yıldırım’da var” sloganı; cesur, meydan okuyan,  bir o kadar ilgililerini 24 saat sorumluluk altında bırakan, çok geniş çerçeveli, çalışıp başarmayı en ön sıraya koyan, olmayanı yapmayı hedefleyen ve sürekli proje üretmeyi bağımlı hale getiren çok iddialı bir söylem. Bu sloganı, cesareti ve yaptığı işler ile harmanlamayı başaran YILMAZ, öyle sanıyorum ki YILDIRIM ilçemizde yaşayan insanlarımız için “büyük bir şans” tır.

Yıldırım, Bursa’da sürekli ikinci planda kalan gerek coğrafi yapı ve gerek çarpık yerleşim açısından toparlanması zor bir ilçe oldu.

Bu kanaat nasıl oluştu?

Kıyaslama yapmak için belki de bugün en doğru gündü.

Yıldırım’da göreve gelen başkanların, ilçede hatırı sayılır işler yapmadığının ayan beyan göstergesi, bugün Yıldırım’a yapılanların lansmanı ile yüzlere çarpan bir tokat gibiydi.

2004-2014 yılları arasında iki dönem başkanlık yapan Özgen KESKİN’in, bakir alan olarak tesbit ettiği ve evrilmeye en yakın çevre olarak göze çarpan MİLLET MAHALLESİ’ ni imarlaştırılması o günler için kabul edilebilir yenilik ve kalkınabilir bir bölge olarak göze çarpsa da, yıllar sonra ortaya çıkacak gerçekler ve yaşanmışlıklar bu bakir alanlardaki yapılaşmanın sadece belli gruplar tarafından gerçekleştirildiğini ve verilen ihaleler ile birlikte dar bir bölgeyi kapsayarak ne yazık ki bir adım bile ileri gitmediğinin göstergesi olacaktı.

 Demografİk yapı’nın “yolun altı ve yolun üstü” olarak sınıflandırdığı Yıldırm, farklı güzelliklerine sıra gelmeden bu tür sorunların çözümüne fırsat bulmaya çalışırken, 2014 sonrası yine Ak Parti Belediye Başkanı İsmail Hakkı EDEBALİ’nin  görev kapsamına girdi.

Şunu belirtmeden geçmek olmaz;  

Bugün Oktay YILDIRIM’ın 41 aylık görev süresince yaptıkları ile karşılaştırma yaptığımızda ki görev süresinin bitimine daha 20 aylık bir süre var; Edebali Başkan’ın beş yıllık görev süresince tüm Bursa’nın bildiği sadece bir projesi’nin  “Sular Vadisi Doğa Parkı ” olduğunu söylemek yerinde olur. Bugünkü durumu ile bomboş, geceleri evsizlere dam olan, tek başınıza geçmeye bile korktuğunuz, günün teknolojisi ile izah edilemeyen, 2019 yılındaki bitiş rakamıyla 67 Milyon gibi devasa bir bütçe akıtılarak Bursa’nın ortasına zerkedilen “taşlaşmış, betonlaşmış halidir”.

Tam da bu bağlamda, YILMAZ’ın verdiği bilgiler arasında bütçe konusu önemliydi. Belediye’yi devir aldığı gün ile bugünkü bütçe arasında kıyaslama yaparken, 500 milyar borçtan bugün 1.200 milyar pozitif bütçeye geldiklerini, bir buçuk milyon metrekare yeşil alan kazanımlarını, temiz bir çevre ve sağlıklı bir gelecek için “SIFIR ATIK” vizyonu ile en özgün projeleri başardıklarından bahsediyordu. Kaldı ki bu yılı “TAPU ve DÖNÜŞÜM YILI” ilan ederek 30 bin hak sahibine “Mevlana Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesi” ile oldukça büyük bir işi başardığının da resmini ortaya koyuyordu.

Bunun yanında, Kadın Girişimcilere örnek teşkil edecek kadın kooperatiflerini hayata geçirmiş olması, pandemi sonrası önem arzeden ve uzun bir süre daha Dünya gündeminden düşmeyecek olan “gıda’ya erişim” konusunda önemli bir adımdı. Tarım alanı tahsisi ile, kadın istihdamı, kendi yiyeceğini üretmek, ürettiklerini satarak Kadın kooperatiflerine gelir sağlayacak modelin bugün “Esebey Kadın Kooperatifi”nde uygulanıyor olması ve sayılarının her geçen gün artırılması önemlidir.  

Bu işler küçük işler değil.

Bunlar olması gerekenler diyorsak eğer şunu sorgulamalıyız;

Niye şimdi yapıldı da geçmişte yapılamadı? 

Geçmişte yapılamayan herşey önce Yıldırım’ın, sonra Bursa’nın ve nihayetinde ülkenin kaybıdır.

Başkan YILMAZ’ın doğru ve yerinde projeleri vizyoner kimliğini ön plana taşıyor.

Bir Mühendis bakış açısı’nın gerçekten diğer düşüncelerden farklı olduğu hep söylenir ve uygulamalarda da fark edilir. Samanlı’da ki Antrepo ve Depo alanı, lokasyon bakımından geçmiş dönemlerde farklı hikayeler yazdırmış olsa da bir “mera alanı”nın nasıl bir “arsa alanı”na çevrilebileceğinin, üzerine katma değer yaratılarak bir taşta nasıl iki kuş vurulacağının da aleni örneğidir.

Şöyle ki;

Birincisi; yapılacak olan depo ve antrepolar, Bursa’nın hem doğu hem de kısmen batı bölgesinin lojistik ihtiyacını karşılayacaktır. Geniş bir alanda sevkiyatların sonlandırıcı özelliği ile birlikte olası “depo alanı kiralamalarında” dünyanın pandemi sonrası kazandığı alışkanlıklar ile birlikte  önemli e-ticaret kuruluş veya kuruluşlarının burada yer almak isteyecekleri “talep ve kazanç” kapısını Belediye’nin gelirlerine önemli bir katkı sağlayabilir.

İkincisi ve daha önemlisi ise; bugün Başkan YILMAZ’ın sunum ve konuşmasında en öne çıkan fayda olarak belirttiği, bu alandaki tüm yapıların üzerine “Güneş Panelleri”nin yerleştirilerek bulunan alanın ve Belediye’ye ait çoğu hizmet alanları’nın buradan toplanan enerji ile ayda “iki milyona yakın bir elektrik tasarrufu” elde edileceği yönündeydi.

Yapılan harcamanın üç yıl gibi kısa bir sürede kendisini amorte ettiği hesabı da yapıldığında, yapılan işin katma değeri’nin ne kadar yüksek olduğu ve hatta sadece ilgili Belediye değil, Bursa değil Türkiye’de yeşil bir çevreye ve ihtiyacımız olan “tasarruf” konusunda da farklı yerlere örnek teşkil etmesi bakımından da göz ardı edilmemsi gereken bir projedir.

Sezar’ın hakkını verelim…Rengine bakmadan, bilmeden, araştırmadan yorum yapmak yerine iyi yapılan işleri alkışlayarak ve bu Millet’in geçmişinde var olanı bugün yaşatarak…

Yazarın Diğer Yazıları