Günümüzde eşine fazla rastlanmayan türden bir edebi çalışma Yılkı Canlar. Eserinin içerisindeki 17 anlatıda da yaşanmışlıklar ve öz yaşamdan kesitler sergileyen Arif Yayla’nın kitabını özel kılan en önemli unsurlardan biri de yapıtın hiçbir ticari kaygı güdülmeden ortaya koyulması. Yayla bu eseriyle ALS hastaları ve aileleri için oluşturulacak duyarlılık düşüncesiyle elde edilecek tüm geliri ALS Derneği’ne bağışlayarak farkındalığını ortaya koyuyor.
Yılkı Canlar kitabının okuyucuyla samimi bağ kuran içeriğinde kısa öyküler biçiminde 17 anlatı bulunuyor. Kitaptaki ilk anlatıda; bir ilkokul öğrencisinin yarım metre karla kaplı yedi kilometrelik yolu doğanın sessiz ve ürkütücülüğünde tek başına yürümesi, donmak üzere iken babasının bulup eve yetiştirip soğuk su tedavisi uygulayıp donmaktan kurtarması; lambada gaz bittiği için ödevini yapamayışı; koyunları güderken yerinden oynattıkları büyük bir taşın altında kalıp zorlukla çıkarılışı, zedelenen bedenini kurtarmak için oracıkta babasının kestiği koyunun sıcak derisine sararak kurtarmaları; öğretmen olmak istemediği için amcasının soktuğu öğretmen okulu sınavında bildiği halde sorulara cevap vermeyişi buruk biçimde işleniyor. Dönemin ekonomik koşulları ve insan psikolojisinin edebi sunumu okuyucuyu duygulandırıyor.
Eserinin içerisindeki anlatılarla çeşitli yaşam tarzlarını, tarihi perspektifleri ortaya koyan Yayla, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ‘Bu kitap ticari amaçla yazılmadı. Değişik nedenlerle, gerekli ilgiden uzak kalan ALS hastaları ve aileleri için oluşturulacak duyarlılık için mini minnacık bir katkı sağlayabilir (mi) düşüncesiyle ALS Derneğine bağışlandı. Dileğim o ki, insanlar bir süre sonra çöpe gidecek hediyeler yerine, bu kitabı, gönlünden kopacak bir bağış karşılığında dernekten sağlasınlar. Ticari kaygı olmadığı için şunu açıklıkla söyleyebilirim: Bu kitapta herkes, beğeneceği bir konu bulacaktır diye düşünüyorum.” ifadeleriyle kitabının özünü ortaya koyuyor..