Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Bursa'da gazetecilerle bir araya gelerek ülke gündemine dair çeşitli konularda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özdağ, Türkiye'nin ekonomik buhran içinde olduğunu ve iktidarın çözümlerinin durumu karikatürize ettiğini savundu.

"Ekonomik Buhran ve Çözüm Yolları"

Özdağ, mevcut ekonomik sorunların bir krizden çok buhran niteliği taşıdığını belirtti. Hükümetin "Cumhur Reyonları" gibi uygulamalarının temel sorunları çözmekten uzak olduğunu ifade eden Özdağ, gerçek çözümün yapısal reformlardan ve israf ekonomisinden vazgeçmekten geçtiğini vurguladı. Zafer Partisi'nin bu konudaki çözüm önerilerini sunmak amacıyla "Zafer Ekonomi Konseyi" adında yeni bir konsey kurduğunu duyuran Özdağ, parti ekonomi programını farklı şehirlerde sektör bazlı olarak açıklayacaklarını söyledi. Parti, göç sorununa yönelik **"Anadolu Kalesi Projesi"**nin yanı sıra, ekonomi politikalarını da kamuoyu ile paylaşacak.

"Orman Yangınlarına Karşı Boru Hattı Önerisi"

Son dönemde Bursa'da da yaşanan orman yangınlarına değinen Özdağ, küresel ısınma nedeniyle yangınların artacağını öngördü. Hükümetin bu konudaki yetersizliğini eleştiren Özdağ, yangın başlamadan önlem alınması gerektiğini savundu. Bu kapsamdaki en somut önerilerinden biri, orman içlerine denizden su basacak boru hatlarının inşa edilmesi oldu. Ayrıca, orman köylüsünün orman tabanını temizlemesinin teşvik edilmesi gerektiğini de ekledi.

"Organize Suç ve 'Suça Sürüklenen Çocuklar' Sorunu"

Organize suç ve çetelerin toplum için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirten Özdağ, özellikle "suça sürüklenen çocuklar" meselesine dikkat çekti. Türkiye'nin bu yaş grubunun şiddeti tırmandırma potansiyelini geçmişte deneyimlediğini hatırlatan Özdağ, "Sokak çocuğu diye bir çocuk olamaz. Ailesi olmayan çocuk devletin çocuğudur" diyerek, Aile Bakanlığı'nın bu soruna acil çözüm bulması gerektiğini savundu.

"Meclis'teki 'Öcalan Komisyonu'na Sert Tepki"

Konuşmasının sonunda TBMM'de kurulan "Öcalan Komisyonu"na sert tepki gösteren Özdağ, teröristbaşına "Abdullah Bey" denilmesini şehitlerin anısına bir hakaret olarak değerlendirdi. Özdağ, terör örgütleriyle pazarlık yapılmaması gerektiğini vurgulayarak, bu oluşumu Türk tarihinde bir "kara masa" olarak anılacağını söyledi.