Cenevre'deki basın toplantısında konuşan Rojas Alvarez, "Günümüzde DSÖ, aynı yayılma modelini gözlemliyor: 2025'in başından itibaren Réunion, Mayotte ve Mauritius'ta ciddi chikungunya salgınları rapor edilmiştir. Réunion adasında, nüfusun yaklaşık üçte birinin enfekte olduğu tahmin edilmektedir," dedi.
Uyarı Sinyalleri
DSÖ'ye göre, chikungunya semptomları dang humması ve Zika virüsü ile benzerlik göstermesi sebebiyle teşhis koymakta zorluklar yaşanabilmektedir.
Rojas Alvarez, tıpkı 20 yıl önce olduğu gibi, virüsün şu anda Madagaskar, Somali ve Kenya gibi bölgedeki diğer ülkelere sıçradığını belirtti.
"Güney Asya'da da salgın seviyesinde bir yayılma söz konusudur," diye ekledi.
Avrupa'da, Hint Okyanusu adalarındaki salgınla bağlantılı olarak dış kaynaklı vakalar tespit edilmiştir. Fransa'da yerel bulaşma vakaları da bildirilmiş, İtalya'da ise şüpheli vakalara rastlanmıştır.
Rojas Alvarez, "2004'teki salgında da benzer yayılma örüntüleri gözlemlenmişti. Bu nedenle DSÖ, tarihin tekerrür etmesini önlemek amacıyla acil eylem çağrısında bulunmaktadır," ifadelerini kullandı.
Ölüm oranının yüzde birin altında seyrettiğini, ancak vaka sayısının milyonlara ulaşması durumunda bu oranın dahi binlerce can kaybına yol açabileceğini vurguladı.
"Ülkelerin erken dönemde hazırlık yapabilmeleri, vakaları zamanında tespit edebilmeleri ve büyük salgınların önüne geçebilmek için kapasitelerini geliştirebilmeleri adına şimdiden uyarıyoruz."
Asya Kaplanı Sivrisinekleri
Rojas Alvarez, bağışıklığın zayıf veya hiç olmadığı bölgelerde virüsün hızla yayılabileceğini ve nüfusun dörtte üçüne kadarını etkileyebileceğini ifade etti.
Chikungunya virüsü, insanlara çoğunlukla Aedes aegypti ve Aedes albopictus türündeki dişi sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşmaktadır.
Halk arasında "kaplan sivrisineği" olarak da bilinen Aedes albopictus türü, insan kaynaklı iklim değişikliği nedeniyle ısınan dünyayla birlikte kuzey bölgelerde de görülmeye başlanmıştır.
Bu sivrisinekler genellikle gündüzleri ısırmakta, özellikle sabahın erken saatlerinde ve öğleden sonra daha aktif olmaktadırlar.
DSÖ, bireylerin sivrisinek kovucu kullanarak ve su birikintilerine izin vermeyerek (sivrisineklerin üreme alanlarını ortadan kaldırarak) kendilerini korumaları gerektiğini vurguladı.






Yorumlar