DOLAR
34,3504
EURO
37,4502
ALTIN
3.028,57
BIST
8.669,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Açık
15°C
Bursa
15°C
Açık
Çarşamba Açık
17°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Az Bulutlu
16°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

Dünyanın en genç ve yakışıklı barış elçisi: Ersin Faikzade (ÖZEL RÖPORTAJ)

Dünyanın en genç ve yakışıklı barış elçisi: Ersin Faikzade (ÖZEL RÖPORTAJ)
A+
A-

Türkiye’nin Elmas Çocuğu olarak tanınan, dünyanın en genç ve yakışıklı barış elçisi Ersin Faikzade, aldatıldıktan sonra yaşadığı acıyı paylaştı.

BSHABERLER/ NAZAN BOZAN
Onu ilk kez 2012 yılında Bursa Açık Hava Tiyatrosu’nda Zeki Müren’i anma konserinde izledim. Muhteşem sesine ve yorumuna hayran kaldığım bu genç solistle hayat bizi 2014 yılında bir arkadaş evinde karşı karşıya getirdi ve çok iyi dost olduk. Onu önce Türkiye’nin Elmas Çocuğu olarak tanıdık. Sosyal projelere verdiği desteklerle sevdik.

Sahnede devleşen ama özel yaşamında bir o kadar mütevazi ve sade olan Ersin Faikzade kimdir, aşk şarkılarını bunca güzel yorumlayan bu adamın hayata, aşka bakışı nasıldır, konuşalım istedim.  Geçen hafta İstanbul’da olduğumu duyunca “Nazannnnnn bekliyorumm” diye arayınca henüz yeni taşındığı evine “Güle  güle otur” dileklerimi de iletebilmek için onun evinde bir sabah kahvaltısında bir araya geldik.

‘Dünyanın en genç ve yakışıklı Barış Elçisi’ unvanına sahip Ersin Faikzade ile sohbetimizden derlediklerim.

ÖLÜYORUM SANDIM AMA ÖLMEDİM

“Aşk çok güzel bir duygu. Ama ben 2019 yılının yılbaşı gecesi sahneye çıkmama bir saat kala sevdiğim insan tarafından terk edildim,  üstelik aldatıldığımı öğrenip çok acı çektim.  O sahnede nasıl kaldım, içim kan ağlarken nasıl yorumladım şarkılarımı bilmiyorum ama sahne profesyonellik demekti, kan ağlarken seyirci memnuniyeti demekti.

Sanatçı olmanın zorluğu kadar aşk acısının en şiddetlisini o gece o sahnede yaşadım.  Ölüyorum sandım ama ölmedim!

Bir daha sevebilir miyim, hiç sanmıyorum.

Tüm bunlara rağmen “aşk” insanlık var oldukça yaşayacak! Şarkıların , kitapların, filmlerin konusu, yaşama sevinci, benim içinse artık tekrarı olmayan bir duygu..

DUYGULARIMIZDAN BESLENİYORUZ

“Biz sanatçılar duygusal insanlarız, duygularımızdan besleniriz. Bana çok güzel bir sesin ve yorumun var diyorlar. Sesim Allah vergisi, yorumum ise yaşadıklarımı, hissettiklerimi şarkıya yansıtmam. Seyirci, dinleyici bunu alıyor.

İLAHİ ADALETE İNANIYORUM

Sevgili Murat Göğebakan da çok sevdiği eşi tarafından aldatılmış ve büyük acılar çekmişti. Ben ilahi adalete inanan bir insanim, eşi de büyük acılar içinde vefat etti. Ben de sevdiğim o ihanete uğradığım o insanı Allah’a havale ettim, onun adaleti hiç şaşmaz.

AŞK BENCİLCE TÜKETİLİYOR

14 Şubat benim için yaşadıklarımdan sonra Sevgililer Günü değil Sevgi Günü… Ne yazık ki insanlar artık duygusuz ve bencilce aşkı tüketiyor. Buna karşın sevilecek çok şey var, güzel güzel dostluklar, yaradan, gün batımı, bebekler, müzik sevgi için en doğru olanlar.

Sevgili Ersin, sen duygu yüklü bir adamsın, seni yalnızca sahnede görenler bilmez ama sen bir “İyi Niyet Elçisi”sin. Son yıllarda çok fazla Kadın Cinayetleri ve Çocuk İstismarları var, bu konuda ne söylemek istersin?

Ah, çok üzülüyorum! Hepimiz bir kadının çocuğuyuz, bebekken annemiz, büyüyünce sevgilimiz, evlenince kadınımız…  Besleyen, büyüten, karşılıksız sevenimiz. Kadınlarımızın bu kadar kötü yaşam koşullarında olmaması gerekir. Daha özgür daha mutlu bir toplum onlara sunacağımız yaşamla ilintili.

Senin geçen haftaki köşe yazında böyle bir konu vardı. Okurken biz erkekler için hayat aslında ne kadar kolay diye düşünmeden edemedim. Nasıl bir hayatta kalma mücadelesi veriyor kadınlar, o yazında daha iyi anladım. Çocuk istismarları konusunda ise söyleyecek bir söz bulamıyorum.  Çok üzücü ve bir an önce önlem alınması gereken bir konu.

Seni son zamanlarda bir de moda ikonu, model olarak görüyoruz. Bir çok ünlü firmanın da reklam yüzüsün…  Bu yenilik neler kattı hayatına?

Bir Aslan burcu olarak zaten mükemmeliyetçi bir yanım var. Sen beni iyi tanıyorsun, ev yaşamımda bile hiçbir zaman sıradan ve uyumsuz giyinmem. Giysilerimiz insanın kendini dışarıya tanıtma şeklidir. Seviyorum güzel tasarımları taşımayı..

Son olarak Prenses Süreyya’nın hayatını kaleme aldığın “Aşk’tan Ölmek” kitabınla ilgili söylemek istediğin bir şey var mı? Bu kitap özellikle İran’da çok yankı uyandırdı, tartışmalara neden oldu, ne söylemek istersin?

Evet, Prenses Süreyya aşkı ve güzelliği ile benim hep ilgi duyduğum bir kişilikti. Yıllarca arşiv çalışmaları yaptım , okudum, derledim ardından da bu kitap ortaya çıktı, çok ilgi gördü, okuyucu ile buluştu, yakın tarihe ışık tuttu..

Ufukta yeni bir kitap var mı peki ?

Biliyorsun bununla ilgili çalışmalarımı, ama şimdilik sürpriz olsun değerli okuyucularımız için…

Sevgili Ersin keyifli röportaj için, birlikte ettiğimiz bu güzel sabah kahvaltısı için ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerime verdiğin destek için sana sonsuz teşekkürler. Umarım gerçek aşk ♥ seni bulur. Sevgiyle