DOLAR
32,2612
EURO
34,7113
ALTIN
2.401,07
BIST
10.336,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
26°C
Bursa
26°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
22°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
20°C
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Açık
18°C

Eksikleri bakanlığa bildirdi, işten kovuldu

Eksikleri bakanlığa bildirdi, işten kovuldu
A+
A-

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, çalıştığı işyerinde tespit ettiği hayati eksikleri Çalışma Bakanlığı’na bildirdiği için kovulan İş Güvenlik Uzmanı’na (İGU) tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.

Çalıştığı inşaat firmasında yaşanılan aksaklıkları rapor eden İş Güvenlik Uzmanı, işyeri sahipleriyle yaptığı görüşmelerde mesafe alamayınca hayati derecedeki aksaklıkları rapor halinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bildirdi. Bunu duyan işveren, uzmanı işten attı.

İş Mahkemesi’nin yolunu tutan iş güvenliği uzmanı, çalışması esnasında davalı işverenleri bazı eksiklikler nedeniyle uyardığını ve engellemeye çalıştığını, bunun üzerine savunması alınmaksızın 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 8. maddesine aykırı davranılarak iş sözleşmesine son verildiğini ileri sürerek, tazminat alacağının tahsilini istedi.

Yargıtay’dan emsal iş güvenliği uzmanı kararı

Davalı şirket iddiaları reddetti. Davacının B sınıfı iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığını, işinin gereğini yapmadığı için 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9, 10 ve 11. maddeleri gereğince iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istedi. Mahkeme; davacı tarafından düzenlenen iş güvenliğine ilişkin raporların işveren tarafından onaylanmaması üzerine davacının durumu Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne bildirdiği, taraflar arasında bu raporlar sebebiyle ihtilaf çıktığı, bu nedenle davacının iş sözleşmesinin sona erdirildiği, yasal düzenleme gereği işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmetmek gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verdi. Davalı kararı istinaf etti. Bölge Adliye Mahkemesi davanın reddine hükmetti. Davacı uzman kararı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

Yargıtay kararında; iş güvenliği uzmanı olarak çalışan davacının iş sağlığı ve güvenliği konusunda 4 ayrı tarihte bir kısım eksiklikler tespit ettiği, buna ilişkin tutulan tutanakların bazılarında davalı işverenlerin de imzasının bulunduğuna dikkat çekildi. Davacının söz konusu eksiklikleri ve iş sahasında ölüm tehlikesi bulunduğunu davalılara ayrıca bildirdiği, davalılar tarafından gerekli önlemlerin alınmaması üzerine davacının elektronik posta yoluyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na bildirimde bulunarak işyerinde denetim yapılmasını istediği hatırlatıldı. İş Teftiş Grup Başkanlığı tarafından yerinde yapılan inceleme sonucunda inceleme raporunun düzenlendiği dile getirildi. Teftişe konu şikayette belirtilen ve hayati tehlike oluşturan 7 adet hayati noksanlığın teftiş sırasında giderildiğinin inceleme raporunda yer aldığı kaydedildi. Kararda şu ifadelere yer verildi: “Davacının iş sözleşmesinin ihbar tazminatı ödenmek suretiyle davalılar tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre, davacının iş güvenliği uzmanı olarak 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 8. maddesinin 2. fıkrası çerçevesinde işyerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili hayati tehlike arz eden ve acil durdurmayı gerektiren eksiklik ve aksaklıkları yazılı olarak davalı işverenler ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yetkili birimine bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu bildirimden dolayı davalılar tarafından davacının iş sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmış olup, bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere davacının tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.”

ETİKETLER: