Cumhuriyet Halk Partisi Osmangazi İlçe Başkanı Mete Akyolcular, AKP’li belediyelerin daha önce yaptığı projelerdeki hataların benzerlerinin Hanlar Bölgesi’nde de tekrar edilmemesi gerektiğini belirterek, “Projeyi, yakından izliyoruz. Bir jürinin olması, o jüride Mimarlar Odası ve Çekül gibi önemli kuruluşlardan temsilcilerin bulunmasını önemsiyoruz. Hanlar Bölgesi’nin mimarlık ve şehircilik ilkeleri doğrultusunda, olması gerektiği gibi doğru yol ve yöntemlerle şekilleneceğini umuyor ve bekliyoruz” dedi.
Osmanlı Devletinin ilk payitahtı Bursa’nın tarihi kimliğinin doğru şekilde ortaya konması ve mirasın da gelecek nesillere doğru korunarak aktarılması gerektiğini belirten Akyolcular şunları söyledi:
“Tarihi Hanlar Bölgesi’nin çevresinin açılmasına elbette ki itirazımız yok. Tarihi bölgelerin kimliklerinin korunması turizm açısından da çok önemli. Koza Han 1491 yılında tamamlanıp hizmete girmiş. Düşünün daha Amerika kıtası keşfedilmemişken, bu topraklarda kurumsal ticaret kültürü vardı. Hanlar Bölgesi, İpek Yolu’nun Bursa’daki son durağı olması bakımından da önemli. Hanlar Bölgesi’nin çevresinin açılmasına itirazımız olmadığı gibi, bu bölgenin kimliğine yakışır bir şekilde korunup kollanmasının her Bursalı için önemli bir görev olduğunu vurgulamak istiyoruz.”
“HANLAR BÖLGESİ, DOĞANBEY GİBİ OLMASIN!”
Bölge esnafıyla da görüşen, Zafer Plaza’nın devamı olarak inşa edilen ilave binanın (Boyner-YKM) sürekli gündemde olduğunu hatırlatan Başkan Akyolcular, bölge esnafını ziyaret sonrasında yaptığı yazılı açıklamada, “Belediye Başkanı ilave binanın yıkılacağını söylüyor. Bu doğru bir yaklaşım ama bunun sözlü olarak ifade edilmesi yetmez, bir an önce ve mutlaka planlara da işlenmeli. Boyner binasında belediyenin hissesi de var. Belediye Başkanı hangi koşullarda yıkılacak, belediyenin hissesinden vaz mı geçecek, bunu da detaylarıyla izah etmeli” dedi.
“SANKİ BASKIN YAPAR GİBİ, POLİS GÖNDERİP TEBLİGAT İMZALATTILAR”
Akyolcular, projeye destek sağlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın gözünü boyamak için alelacel yıkıma başlanmasını eleştirerek, “Projeye karşı olan yok. Herkes uygulamanın usüle ve adalete uygun olmasını bekliyor. Kamu binalarının yıkımına aceleyle başlandı ama oradaki işler, diğer mülk sahipleri mağdur edilmeden yürütülmeli. Buradaki mülk sahiplerine, kiracılara sanki baskın yapar gibi, polis ekipleriyle boşaltın dayatması yapılıyor. Esnafın en çok üzüldüğü konuların başında mekana polis gönderilerek tebligat yapılması geliyor. Halbuki ortada henüz şartname bile yok, yarışma açılmış bile değil. Mülk sahibi veya kiracılara taşınma için hazırlık şansı bile tanınmak istenmiyor. Hemen yıkım dayatılıyor. Bu ne acele, bu ne telaş?” diye konuştu.
“RANT İDDİALARI VAR, ŞARTNAMEYİ BEKLİYORUZ”
Mete Akyolcular bölge esnafının, “binalar yıkıldıktan sonra yeraltına inilerek ticaret alanı yapılacak” iddiasını da değerlendirerek şunları söyledi:
“Bölge Esnafının, YKM’den Kapan Han’a kadar olan kesimdeki kamu ve özel binalar yıkıldıktan sonra yeraltına girilerek YKM binasının uzantısı halinde ticaret alanı yapılacağı yönünde bir iddiası var. Hanlar Bölgesi’nde böyle bir rant oyunu oynanmasına izin verilemez. Bölgenin tasarımı için hazırlanan ve yakında açıklanacak olan şartnamenin de, yarışma jürisinin de böylesine yanlış bir uygulamaya izin vereceği kanısında değiliz. Ama Doğanbey TOKİ’ler yapılırken, Santral Garaj’ın yerine Kent Meydanı yapılırken, Zafer Plaza’yı yapmış olan Aziz Torun’a satılan Korupark arazisine AVM ve yüksek konutlar yapılırken, ilk söylenenlerle sonuç birbirinden çok farklı çıktı. Bu kötü örnekler maalesef Hanlar Bölgesi’nin geleceğine dönük kaygıları da ön plana çıkarıyor. Ayrıca Kapan Han çevresinde sonradan yapılan binaların neden korunduğunu da anlayamadık. Madem hanların çevresi açılacak, Kapan Han’ın çevresi neden temizlenmiyor? Kamuoyuna bunun da açıklanması gerek.”
