Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, 2022 yılında dünyada 19 milyon 976 bin yeni kanser vakası görüldü.
Her yıl yaklaşık 10 milyon insan kanser nedeniyle hayatını kaybediyor, bu da kanseri yaklaşık altı ölümden birinin nedeni ve küresel olarak en büyük sağlık sorunlarından biri haline getiriyor. Türkiye’de de 2022 yılında 240 bin insana kanser teşhisi konuldu ve 679 binden fazla insan kanser tanısı ile hayatına devam ediyor. Günümüzde görülme sıklığı giderek artan kanserin 2030 yılında dünyada 26 milyon insanın daha kapısını çalacağı öngörülüyor. Bu yükselişin büyük ölçüde nüfus artışı ve yaşam süresinin uzaması nedeniyle yaşanacağı belirtiliyor. Üstelik eskiden ileri yaş hastalığı olarak bilinen kanser günümüzde genç yaş grubunu da tehdit ediyor! Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, son yıllarda kanserin 50 yaş altındaki kişilerde görülme oranının 1990 yılına göre yüzde 80 oranında artış gösterdiği uyarısında bulunuyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, hatalı yaşam tarzının ve çevresel risk faktörlerine erken yaşta maruz kalmanın genç erişkinlerde kanser riskini artırdığına dikkat çekerek, “Genç yaş grubunda kanserin yaygınlaşmasında en önemli etkenler ise hatalı beslenme alışkanlıkları, çağımızın önemli sorunu olan obezite, sigara kullanımı ve alkol tüketimi gibi risk faktörleridir” diyor.
Günümüzde 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerde ortaya çıkan ve geç başlangıçlı olarak ifade edilen kanserlerin görülme oranı daha yüksek olsa da, 50 yaşın altındaki yetişkinlerde ortaya çıkan erken başlangıçlı kanserlerin küresel görülme sıklığı giderek artıyor. Bir çalışmada bilim insanları; 204 ülke ve bölgede 2019 veri tabanını temel alarak, 50 yaş altındaki kişilerde teşhis edilmiş olan 29 kanserin küresel yükünü araştırdı. 14-49 yaşları arasında teşhis edilen kanser vakaları erken başlangıçlı kanserler olarak kabul edildi. Yapılan araştırmada; kanserin 50 yaş altındaki kişilerde görülme oranında 1990 yılına göre yüzde 80 oranında bir artış yaşandığı tespit edildi. Araştırmada; geniz ve prostat kanserinin erken yaş grubunda en hızlı artış eğilimi gösteren kanser türleri olduğu belirlendi. Ölüm oranlarına bakıldığında ise en hızlı artış eğilimi böbrek ve yumurtalık kanserlerinde görüldü. Yine uzmanlar tarafından; 50 yaş altında görülen kanserlerin görülme sıklığının 2030 yılında yüzde 31 oranında artacağı tahmin ediliyor.
Günümüzde pek çok kanser türünün düzenli olarak yapılan tarama programları ile erken dönemde tespit edilebilmesi ise yürekleri ferahlatıyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, kanser tarama programlarının genç yaş grubunda görülen kansere ve buna bağlı hastalık yüküne karşı en etkili önleyici tedbir olduğuna işaret ederek, “Örneğin kolon ve rahim ağzı kanseri gibi bazı kanser türleri tarama programları ile henüz kanser gelişmeden tespit edilebilmektedir. Bu nedenle tarama programlarını düzenli olarak yaptırmak yaşamsal öneme sahiptir” diyor.
Kanser, tıp dünyasında yaşanan son gelişmeler sayesinde artık tedavi edilebilir hastalıklar arasında yer alıyor. Öyle ki pek çok kanser türü günümüzde kronik hastalık olarak değerlendiriliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, son yıllarda ‘hassas onkoloji’ yaklaşımının kanseri yenmek için en iyi yeni silahlardan biri olduğuna dikkat çekerek, “Hassas onkoloji, her bir hastada kanserin genetik yapısının ve moleküler özelliklerinin incelenmesini içerir. Bu yaklaşım kanserin büyümesine ve yayılmasına neden olabilecek hücrelerdeki değişiklikleri tanımlar. Daha sonra bu bilgiler ışığında hastaya en uygun olan kişiselleştirilmiş tedaviler belirlenmektedir” diyor.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özlem Er, meme, bağırsak ve böbrek kanserleri başta olmak üzere günümüzde birçok kanser türünde hedefe yönelik tedavilerden oldukça başarılı sonuçlar alındığına işaret ederek, “İmmünoterapi onkolojik tedavilerde son birkaç yılda ön plana çıkan yöntemlerden. İmmünoterapi tedavisinde amaç hastanın kendi savunma sistemlerinin yeniden aktive olmasını, böylece hastalıkla mücadele etmesini sağlamaktır. Bu yöntem günümüzde standart tedavi yaklaşımı olarak yerini almıştır” diyor. Prof. Dr. Özlem Er, kemoterapi ilaçlarının da günümüzde sayılarının arttığını ve daha az yan etki yapması için uygun destek tedavilerin geliştirildiğini söylüyor.
Yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan düzenlemeler ile kanserin gelişme riski düşürülebiliyor. Prof. Dr. Özlem Er, kanserden korunmak için almanız gereken en önemli önlemleri şöyle özetliyor: