En düşük daire için aylık 133 bin TL’lik sertifika yatırımı gerektiğini hatırlatan Aslan, “Küçük birikimlerle ev sahibi olunacağı söyleniyordu ama ortaya çıkan tablo tam tersini gösteriyor. Bu sistemden yalnızca yüksek gelir grubundakiler faydalanabiliyor” ifadelerini kullandı.
“Vatandaş belirsizlik ve zarar riskiyle karşı karşıya”
Sertifikaların Borsa İstanbul’da işlem görmeye başladığı günden itibaren değer kaybettiğine dikkat çeken İl Başkanı Aslan, şunları söyledi:
“Kamu bankalarının elinde yoğunlaşan sertifikalar serbest fiyat oluşumunu engelliyor. Bu da hem yatırımcıyı hem de dar gelirli vatandaşı büyük bir belirsizlik ve zarar riskiyle karşı karşıya bırakıyor.”
Modelin sorunları
Aslan, uygulamanın temel problemlerini şu başlıklarla özetledi:
-
Dar gelirli için yüksek maliyet,
-
Kamu bankalarının tekelleşmesi,
-
TOKİ’nin %80 alım garantisinin vatandaşın aleyhine işlemesi,
-
Algı yönetimiyle vatandaşın alternatif yatırım imkanlarından uzaklaştırılması.
“Çözüm, tasarrufu değil barınma hakkını korumaktır”
Konut hayalini gerçeğe dönüştürmek için önerilerini de paylaşan Aslan, şunları söyledi:
“Daha küçük sertifika payları, daire bazlı birikim modeli, düşük maliyetli tamamlayıcı krediler, şeffaf piyasa düzeni ve enflasyona endeksli vergi muafiyetleri uygulanmalı. Bizim önceliğimiz, vatandaşın tasarrufunu tüketmek değil, barınma hakkını güvence altına almak olmalıdır.”






Yorumlar