DOLAR
35,1981
EURO
36,7471
ALTIN
2.968,65
BIST
9.724,50
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
14°C
Bursa
14°C
Hafif Yağmurlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
11°C
Salı Hafif Yağmurlu
10°C
Çarşamba Hafif Yağmurlu
10°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
11°C

Siyasette kadın olmak engelli koşuya benziyor (ÖZEL RÖPORTAJ)

Siyasette kadın olmak engelli koşuya benziyor (ÖZEL RÖPORTAJ)
A+
A-

AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç “Siyasette kadın olmayı ben; engelli koşuya benzetiyorum. Erkeklerle aynı noktadan başlıyoruz. Ama bizimki biraz daha engelli bir koşu gibi. Kadınlar aslında; birçok ayrıntıyı, aynı anda düşünebilme yeteneğine sahip. Bir yandan evi, çocuğunun okulunu, eşini; evdeki yemeğini düşünürken; diğer yandan siyaset alanındaki çalışmalarına odaklanabiliyor” dedi.

ANKARA (İGFA) – Redaktör Haber dergisi olarak mart sayısımızda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadın bir siyasetçiyi sayfalarımıza konuk ettik. AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç. AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı, TBMM Adalet Komisyonu üyesi ve Türkiye-Mali Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı unvanlarına da sahip Gözgeç, herşeyden bir önce bir anne.

İşte tamda bu noktada Emine Yavuz Gözgeç’le siyasette kadın olmak duygularını ele alan bir röportaj gerçekleştirdik. Tabiki röportajımız bununla sınırlı değil, kadın siyasetçi olarak milletvekili olarak bölgesinde kadınlarla ilgili yaptığı çalışmaları ve Bursa’ya yapılan yatırımları da konu aldık.

İşte o röportajımız;

-Emine Yavuz Gözgeç kimdir? Kasaca tanıyabilir miyiz?

1969 Bursa İsmetiye doğumluyum. 93 harbi muhaciri, bakkal ve çiftçi bir babanın ve Kosova Prizren doğumlu bir annenin 6 kız çocuğundan biriyim. Evli ve 1 çocuk annesiyim. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1990 mezunuyum. Bursa’da 23 yıl serbest avukatlık yaptım. Hukuki Araştırmalar Derneği Bursa Şubesi kurucu üyesiyim. Siyasi hayatıma Fazilet Partisi’nde Bursa İl Kadın Kolları başkanlığı görevi ile başladım. 2003 yılından itibaren AK Parti Bursa İl Yönetimi’nde ana kademede farklı görevlerim oldu. İl AR-GE Başkanlığı, Siyaset Akademisi koordinatörlüğü, Seçim İşleri Başkanlığı gibi. 2014 yılı Ocak ayında İl Kadın Kolları Başkanlığı görevine getirildim. 2015 yılında, Milletvekilliği aday adaylığı nedeni ile Kadın Kolları Başkanlığı görevimden ayrıldım.

25. ve 26. dönemde Bursa milletvekili olarak seçildim. 27’nci dönem Bursa milletvekili olarak görevime devam etmekteyim. Geçen dönem; TBMM KEFEK Komisyonunda; Kırsal Alanda Kadının Güçlendirilmesi Alt Komisyonunun başkanlığını yaptım. Aile Kurumunun Güçlendirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nda kâtip üye görevlerinde bulundum. Bu dönem,; TBMM Adalet Komisyonu üyesiyim ve Türkiye-Mali Parlamentolar arası Dostluk Grubu Başkanıyım. Ayrıca AK Parti Genel Merkez İnsan Hakları Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum.

KADINA DAİR POZİTİF GÜNDEM OLUŞTURULMASI GEREKİYOR

-8 Mart Dünya Kadınlar Günü’yle ilgili ne söylemek istersiniz?

8 Mart aslında acı bir olay üzerine kutlanmaya başlayan bir gün. Amerika’da Newyork kentinde bir dokuma fabrikasında insanlık dışı şartlarda, düşük ücretle çalışmak zorunda kalan ve yanarak can veren 129 kadın…

Bilge lider Aliya İzzetbegovic’in ifade ettiği gibi; “Batı’nın refahı; devam edegelen sömürgeciliği; döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.” Kadının insan olup olmadığının tartışıldığı bir düzen… Çok şükür ki, bizim medeniyetimizde; Magna Carta’dan 583 yıl evvel, İnsan Hakları Beyannamesinden 1400 yıl evvel; Irk, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın “Eyyuhen Nas – Ey İnsanlar” diye seslenen Veda Hutbesi var; Bizim medeniyetimizde; şifahaneler, kütüphaneler, vakıflar kuran kadınlarımız var. Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yazan; 15 Temmuz darbe girişiminde cesurca tankların karşısında duran kadın kahramanlarımız var. Bugün de mühendis kızlarımız; Ekonomiye değer katan, tarımda, üretimde emeği olan kadınlarımız var.

Ancak yine de böyle günlerin; farkındalık oluşturması nedeniyle önemli olduğunu; Kadınlarımızın sosyal, siyasal ekonomik hayatın her alanında aktif olarak yer alması için, yapılacak çalışmalara ivme kazandırdığını düşünüyorum. Ve yine böyle günlerde, Kadına dair pozitif gündem oluşturulması gerektiğini düşünüyorum.

KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNİN DESTEKLENMESİ YÖNÜNDE ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI

– “Kadın” dan söz açılmışken; Kadınların toplumda daha etkin ve aktif olabilmesi için neler yapılmalı?

Kadınlarımızın, sosyal, siyasal, ekonomi, hayatın her alanında aktif olarak yer alması, karar alma mekanizmalarında bulunması, o toplumun ilerlemesi için olmazsa olmazıdır. Nüfusun yarısını oluşturan kadınların; hayatın dışında olması düşünülemez. Bu noktada; Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; daima kadınlarımızın yolunu açan önemli reformlara imza atmıştır. Anayasa’da pozitif ayrımcılık ilkesi’nin getirilmesi; Ceza Kanunu, Medeni Kanun’da kadınlar lehine yapılan düzenlemeler..

Şunu da özellikle belirtmeliyim ki; her ne kadar kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı 1934 yılında verilmişse de; Başörtülü – açık ayrımı yapılmaksızın, hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmaksızın tüm kadınlarımız; Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK PARTİ ile ancak 81 yıl sonra seçilme hakkını kazanabilmiştir.

Ayrıca, kadınlarımızın eğitim haklarını elinden alan; çalışma hayatından zorla dışlayan; birçok hayatın, özellikle kadınların hayatının heba olmasına, travmalar yaşanmasına sebep olan 28 Şubat Darbesini de hatırlatmadan geçemeyeceğim. Çok şükür ki; bugün kadınlarımız özgürce eğitim hakkından faydalanabiliyor, mesleğini ayrımcılığa uğramaksızın yapabiliyor.

Kadın girişimciğinin desteklenmesi yönünde yapılan çalışmalardan da kısaca bahsetmek istiyorum.  Aile ve iş yaşamının uyumlaştırılması yönünde; hem merkezi hükümetin hem de yerel yönetimlerin kreş destekleri, esnek çalışma; KOSGEB Kadın girişimci destekleri…

Bakanlıklarımızın; Annemin İşi Benim Geleceğim projesi, Finansal okur yazarlık, Girişimcilik, seminer ve eğitimleri, E-Ticaret eğitimleri, İŞKUR, sigorta prim destekleri, TKDK Destekleri. Yine Ticaret Bakanlığımızın 2019 yılında kadın ve Genç Girişimciler İhracat Daire Başkanlığı kurmuş olması ayrıca önemli. Bu destekler ile; sanayide, üretimde, hizmet sektöründe kadın girişimcilerimizin sayısının her geçen gün artması bizi sevindiriyor.

ÜRETİMİN HER AŞAMASINDA KADINLARIMIZIN EMEĞİ VAR

– Sizin Ayrıca Kadın Kooperatifleri ile özel olarak ilgilendiğinizi biliyoruz. Türkiye’de ve Bursa’da Kadın Kooperatiflerinin durumu nedir? Bu alanda yapılan çalışmalar neler?

Ben geçen dönem KEFEK’te Kırsal alanda kadın girişimciliğinin desteklenmesi alt komisyonu başkanı olarak çalışmalarda bulunmuştum. Komisyon raporumuzu Bakanlıklarımızla da paylaştık. Raporumuzda, öneride bulunduğumuz bir çok konunun 11. Kalkınma planında yer almış̧ olması ayrıca önemli. Yine Tarım, Aile ve Ticaret olmak üzere üç Bakanlığımız tarafından; kadın kooperatiflerimizin kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, kadınların kooperatifler yoluyla ekonomik ve sosyal hayatta etkin katılımını sağlamak amacıyla Kadın Kooperatiflerinin Güçlendirilmesi İşbirliği Protokolü imzalandı . Bu kapsamda, illerde kadın kooperatifleri ile çalıştaylar yapıldı. Bu süreçte ülke çapında 111 yeni kadın kooperatifi kuruldu.

Bursa’mızda da 22 köy kadın derneğinin bir araya gelerek kurduğu Üreten Kadın Dernekleri Federasyonu var. Aslında bu dernekler de; kurdukları işletmeler ile birer girişimcilik örneği. Kadın kooperatiflerimiz ,yeni yeni gelişmeye başladı. Ancak Bursa’mız bu konuda örnek olacak nitelikte. Bursa’da Tarım il Müdürlüğüne bağlı 9, Ticaret İl Müdürlüğüne bağlı 9 olmak üzere 18 kadın kooperatifimiz var. Biz biliyoruz ki; Tohumdan Hasada, Tarladan Sofraya, tarımda, üretimin her aşamasında; kadınlarımızın emeği var.

Ticaret Bakanımızın KOOP-DES Hibe programından destek almaya hak kazanmış 2 kadın kooperatifimizin olması ayrıca sevindirici. Kurumlarımızla; yerel yönetimlerimizle özellikle kadın kollarımızla kadınlarımızın daima yanındayız.

Kadın Kooperatiflerimiz ile; kadın istihdamı ve kadın girişimciliğinin daha da artacağına inanıyorum. Özveriyle çalışan hayallerinin peşinden giden, üreten kadınlarımızın başarı hikayelerinin artarak devam edeceğine inanıyorum.

KADIN SİYASETÇİ BİR YANDAN EVDEKİ YEMEĞİNE BİR YANDANDA SİYASETE ODAKLANABİLİYOR

– Siyasette kadın olmak konusunda ne söylemek istersiniz?

Siyasette kadın olmayı ben; engelli koşuya benzetiyorum. Erkeklerle aynı noktadan başlıyoruz. Ama bizimki biraz daha engelli bir koşu gibi. Kadınlar aslında; birçok ayrıntıyı, aynı anda düşünebilme yeteneğine sahip. Bir yandan evi, çocuğunun okulunu, eşini; evdeki yemeğini düşünürken; diğer yandan siyaset alanındaki çalışmalarına odaklanabiliyor. Siyaset akademisi koordinatörlüğü yaparken, derslere katılan hocamızın bir sözü vardı. “Eğer işin içine ailenizi katarsanız daha rahat destek görürsünüz.” Ben bunu yapmaya çalıştım. Oğlum da siyasetin içinde büyüdü. Benimle seçim broşürleri dağıttı. Aday olmadan önce de; Eşimin iznini ve desteğini aldım. Eşim, gerçekten her zaman benim en büyük destekçimdir.

Tabii Ak Parti Kadın Kollarımızın; Kadınların siyasette yer almasında önemi çok büyük. Kadın Kollarımız, 5 milyonu aşan üyesi ile dünyanın en büyük sivil toplum kuruluşu. Ayrıca Siyaset Okulu vazifesi görüyor. Kadın kollarımızdan; Meclis Üyeleri, Belediye Başkanları, Milletvekilleri yetişiyor.

BURSA’MIZ İÇİN CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ

– Bursa’da yapılan yatırımlar, çalışmalar nelerdir?

Bursa; tarihi kimliği kültürel mirası, tarım ve sanayide ki büyüme dinanizmi ile ülke ekonomisine büyük katkı koyan bir şehir. Özellikle sanayi alanında Bursa denilince akla gelen sektörler olan otomotiv, tekstil ve hazır giyim, mobilya ülke sanayisinin önemli sektörleri durumundadır. Bursa’mızda yaptığımız yatırımlara örnek verirsek; sağlık alanında Kamu – Özel ortaklığı ile Bursa’ya 1355 yataklı şehir hastanesi kazandırdık ki, salgın döneminde şehir hastanelerinin önemi bir kez daha ortaya çıktı.

İnşallah hızlı treni de Bursa’ya kazandıracağız. Bursa’mızın; Teknoparklar, AR-GE merkezleri, model fabrikası, Teknoloji Geliştirme Bölgesi’yle Milli Teknoloji üssü haline geleceğine inanıyorum. BTSO, Bursa Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK iş birliğiyle ile tamamlanan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi; Avrupa’da en iyi, Dünyada ise ilk 9 havacılık ve uzay merkezinden biri.

Elektrikli ağa bağlı, çevreye duyarlı, 60 yıllık hayalimizi gerçeğe dönüştüren Türkiye’nin otomobili TOGG üretim merkezi Bursa’da üretime geçiyor İnşallah..

Bursa’mızın, özellikle tarih turizminin ve sağlık turizminin geliştirilmesinde Bursa Büyükşehir Belediyemizin önemli çalışmaları var. Bursa büyükşehir Belediyemiz, Tarım AŞ ile tarım alanında da çiftçilerimize destekler veriyor.

Bursa’mız için; milletvekillerimiz, belediye başkanlarımızla birlikte ‘canla başla’ çalışmaya devam ediyoruz.

SİYASET BİR YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GELDİ BENİM İÇİN

– Siyasetin dışında neler yapıyorsunuz?

Siyasetin dışında; aileme, akrabalarıma, kardeşlerime vakit ayırmaya çalışıyorum. Oğlumla; anne-oğul, anne-baba-oğul etkinlikleri yapmaya çalışıyoruz. Kitap okuyorum. Arkadaşlarımla buluşuyorum.

Aslında siyaset bir yaşam biçimi haline gelmiş durumda. Benim için, mahallelerde vatandaşlarımızla buluşmak, kadınlarla bir araya gelmek, sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edip, yaşlı veya engelli ziyareti yapmak; sadece siyasi bir program değil, bir yaşam biçimi. Her insan bir dünya. Farklı dünyalarla tanışmak, insanların duasını alabilmek; herşeyden kıymetli.