Araştırmacılar, nakil öncesinde domuzun bazı genlerini düzenleyerek, insan vücudunun bağışıklık sistemini tetikleyebilecek proteinleri ortadan kaldırdı.

Bağışıklık Yanıtı ve Gözlem Süreci

Operasyonun ardından hastaya, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar uygulandı. Nakledilen organın performansı ve vücudun verdiği tepki, dokuz gün boyunca titizlikle incelendi.

Elde edilen bulgulara göre, akciğerin canlılığını ve işlevini koruduğu, herhangi bir organ reddi veya enfeksiyon belirtisine rastlanmadığı belirtildi.

Ancak, operasyondan 24 saat sonra akciğerde hasar emareleri, üçüncü ve altıncı günlerde ise antikor kaynaklı reddin izleri tespit edildi.

Buna karşın, dokuzuncu günde kısmi bir iyileşme gözlemlendi. Deney, önceden planlandığı gibi dokuzuncu günün sonunda tamamlandı.

Bilim Dünyası İçin Taşıdığı Anlam

Araştırmacılar, gelecekte daha gelişmiş ilaçlarla domuzdan insana akciğer nakillerinin uzun vadede mümkün olabileceğine dikkat çekti.

Çalışmada görev alan uzmanlar, “Bu çalışma, domuzdan insana akciğer naklinin potansiyelini ortaya koysa da, reddetme ve enfeksiyon riskleri hala aşılması gereken önemli engellerdir. Klinik uygulamaya geçmeden önce daha kapsamlı ön çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır,” şeklinde görüş bildirdi.

Bu yenilik, kalp, böbrek ve karaciğerden sonra akciğer naklinde de türler arası organ naklinin (ksenotransplantasyon) geleceğine dair ümit vadeden bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.