Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonu”, T.C. Roma Büyükelçiliği ve İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (İTA) ortaklığıyla Milano’da gerçekleştirildi. Türk ve İtalyan iş insanları tarafından yoğun ilgiyle takip edilen resepsiyonda, ikili ekonomik ilişkiler ve yatırım ortamı süreçleri değerlendirildi.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ev sahipliğinde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı Yatırım Resepsiyonları”nın üçüncüsü, Londra ve Paris’in ardından 19 Haziran’da Milano’da gerçekleşti. Türk-İtalyan iş dünyasının önde gelen temsilcilerinin bir araya geldiği resepsiyonun açılışında T.C. Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ve İtalyan İşletmeler Bakan Yardımcısı Valentino Valentini katılımcılara hitap etti. Türkiye’deki yatırım ortamı fırsatlarının tanıtıldığı programda, Türk-İtalyan iş dünyasının farklı sektörlerinden temsilciler ile bire bir toplantılar gerçekleştirildi.
Konuşmasında Türkiye-İtalya ilişkilerine değinen T.C. Roma Büyükelçisi Ömer Gücük, “Türkiye ve İtalya arasındaki ilişkiler Akdeniz’deki ticari ilişkilerimiz sebebiyle çok eskiye dayanıyor. Geçmişten gelen bu sinerjinin de etkisiyle, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerimiz istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Nitekim, geçtiğimiz yıl ticaret hacmimiz 26 milyar ABD doları ile rekor seviyeye ulaştı. Ayrıca, yıllar içerisinde oluşan ortak iş yapma kültürümüz sayesinde Türk firmalarıyla birlikte ülkemizde önemli işler üstlenen İtalyan firmalar, yakın zamanda Türk firmalar ile üçüncü ülkelerde de başarılı ortaklıklara imza attı. Önümüzdeki dönemde de firmalarımızın ortak bir şekilde başarı hikayelerini devam ettireceklerine inanıyoruz. Cumhuriyetimizin 100. yılında, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ile düzenlendiğimiz bu etkinlikle firmalarımızı bir araya getirmekten memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, gelişen Türkiye-İtalya ekonomik ilişkilerinin iki ülkenin yatırım ortamına büyük katkı sağladığını ifade ederek şunları kaydetti, “Cumhuriyetimizin 100. yılı vesilesiyle düzenlediğimiz yatırımcı resepsiyonlarımıza Milano’da, Büyükelçiliğimiz ve İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (İTA) ortaklığında, İtalyan iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla devam ediyoruz. Türkiye ve İtalya, ekonomi, siyaset, kültür gibi birçok alanda köklü ilişkilere sahip ülkeler ve karşılıklı yatırımlar alanında da derin bir iş birliği mevcut. Ülkemizde faaliyet yürüten 1.500’ün üzerinde İtalyan şirket bulunuyor ve İtalya merkezli şirketler son 20 yılda ülkemize 5 milyar ABD dolarından fazla yatırım yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye Yüzyılı’na girerken İtalyan yatırımcıların ülkemizdeki yatırımlarının artırılması için tüm enerjimizle çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin İtalyan şirketlere bir büyüme platformu sunduğunu, İtalyan ve Türk şirketlerin üçüncü ülkelerde iş birliği yapabileceğini, özellikle sanayi ve teknoloji alanlarında iş ortaklığımızı ileriye taşıma hedefimizi kendilerine anlatıyoruz.”
Türkiye ve İtalya’nın stratejik iş birliği potansiyeline vurgu yapan İtalyan İşletmeler Bakan Yardımcısı Valentino Valentini,“İtalya ve Türkiye, halkları ve yöneticileri arasında derin, köklü ve tarihsel bir ilişki olan iki devlettir. İtalya, Türkiye’de yatırımı olan ülkeler listesinde başı çekmektedir. Ülke çapında faaliyet gösteren İtalyan şirketleri tedarikçi bazında 7. sırada, müşteri bazında ise 5. sıradadır. Ayrıca, önemli ekonomik ilişkilerimizi geliştirme potansiyelimiz yüksektir. İtalya’daki Türk yatırımlarının, İtalya’nın Türkiye’ye yönelik yatırımlarına oranla daha az olduğu ve bu potansiyeli artırma olanaklarımızın da bulunduğu bir gerçektir. Ülkelerimizin ekonomisinin geleceğini inşa etmek; ortak çıkarları ve zorlukları belirleyerek ve yeşil enerji ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda iş birliğimizi daha da güçlendirerek mümkün olacaktır” dedi.
Sürdürülebilirlik modelinin önemine vurgu yapan Bain & Company Ortağı Armando Guastella; “Sürdürülebilirlik, iş dünyasının liderleri tarafından değer yaratmak ve yeni ürünler ile iş modellerini ortaya çıkarmak için stratejik bir kaldıraç olarak görülüyor. Artık haklı olarak, bugün iş dünyası tarafından bir fırsat olarak anlaşılıyor, nitekim bundan sonra sadece bir uyum meselesi veya salt bir itibar faktörü olarak değerlendirilmesi mümkün değil. Yönetim ekibinden doğru düzeyde bağlılık elde etmek ve ESG konseptini şirketin karar alma sürecinin bir nevi DNA’sı olarak yerleştirmek, sürdürülebilirlik hedefinde azim gösterme ve net hedefler belirlemede önem taşıyor. Bununla birlikte hem dış hem de iç faktörlerden kaynaklanan birkaç engel, sürdürülebilir dönüşüm yolculuğunu hızlandırmaya hala daha engel teşkil ediyor. Bazı engellere rağmen Türkiye, sürdürülebilirlik devriminin fırsatlarını değerlendirmek için iyi bir konumda. ESG tek kişilik bir oyun değil ve Türkiye; değişimi kucaklamaya hazır genç bir iş gücü, yüksek düzeyde dijital olgunluk ve zengin doğal kaynak kaynakları sayesinde bu maratonu kazanacak.” şeklinde konuştu.
Pirelli Kurumsal İlişkiler Başkan Yardımcısı Aimone di Savoia Aosta; “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı vesilesiyle, Pirelli’yi temsilen bu resepsiyonda bulunmaktan gurur duyuyorum. Pirelli’nin Türkiye’deki varlığı kesinlikle bir başarı hikayesidir ve Pirelli bunu, başta halkımız olmak üzere, tüm kurum ve paydaşlarla yapılan iş birliği sayesinde başarmıştır. Pirelli bugün Türkiye’de, İstanbul’dan İzmit’e, tüm bölgelere, ülke geneline yayılmış son derece kalifiye ve tutkulu bir ekibe güvenmektedir.”