Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, önceden sadece sokaklarda gördüğümüz kameralar artık evlerimizin içine girmeye başladı. Bunlardan en çok tercih edilenleri ise IP kameralar oldu. IP kamera, üzerinde bulunan sensörler sayesinde görüntüyü yakalayıp bu görüntüleri ağ (network) yardımıyla yetkilendirilmiş kullanıcılara ileten görüntüleme sistemlerine deniyor.
Çalışması için kart veya kayıt cihazı gibi çeşitli aparatlara ihtiyacı olmayan bu kameralar, görüntüleri dünyanın her yerinden izlenebilir hale getiriyor.
Uzmanlar, Çin’de üretilen 3.5 milyondan fazla aktif IP kameranın yalnızca üretici firmanın varsayılan şifresiyle korunduğunu ya da hiçbir korumanın bulunmadığını söylüyor. Bu nedenle kullanıcıların gözetlenme riskiyle karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.
Yeni bir araştırmaya göre, sadece ABD’de varsayılan kimlik bilgileriyle korunan 458 binden fazla kamera var. Güvenlik kameraları söz konusu olduğunda, kötü amaçlı kullanıcılar bu kameraların yayınlarına erişebilir, hassas kişisel verileri kaydedebilir ve kamerayı istedikleri gibi kullanabilirler. Araştırmaya göre Hikvision, HIPCam, Cisco, Toshiba ve Linksys gibi markalar, IP kameralarının varsayılan parola ile veya hiç parola olmadan çalışmasına izin veriyor. Bu da ciddi bir güvenlik riski anlamına geliyor.
Eğer sizin de evinizde bir IP kamera varsa, varsayılan olarak gelen parolayı daha güçlü bir parolayla değiştirmenizde fayda var.