Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, “Yüzde 1 Servet Vergisi gelsin, 150 milyar dolar ‘deprem kaynağı’ yaratılsın” önerisi yaptı.
Ekonomim yazarı Vahap Munyar bugünkü köşesinde, Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’nun “Yüzde 1 Servet Vergisi gelsin, 150 milyar dolar ‘deprem kaynağı’ yaratılsın” den bahsetti. Bugünkü köşesi. Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, ekonomide yaşanan sıkıntıları gözden geçirirken şu saptamaları yaptı:
* Ekonomide Ramazan ve bayramı tersten yaşadık. Önce bayram yaptık, arkasından Ramazan geldi.
* Enflasyon yükselirken düşük faizli kredi kullananlar çok büyük kârlar ettiler. Üstelik düşük faizli kredi kullananların bir bölümü işine de yatırmadı.
* İnsanlar kolaya alıştı, şimdi kemer sıkmaya başlayınca sudan çıkmış balık gibi hissediyorlar. Kemer sıkmaları da hiç kolay olmayacak.
* Ancak, tatlı tatlı yersen acısını sonradan çekersin.
* Şimdi bedel ödeme dönemindeyiz. Üstelik, bu dönem kısa değil, en az 4-5 yıl sürecek.
Kamuda çalışan sayısındaki artışı irdeledi:
– 2002 yılında kamuda 2.5 milyon kişi çalışıyordu. Şimdi 6 milyona yakın kamu çalışanı var. Bu durum büyük kambur. Ya kamuda çalışan sayısını hızla azaltacaksın ya da maaşlarını düşük tutacaksın. Başka seçenek yok. Emeklilerle ilgili dünya ile karşılaştırma yaptı:
– Dünyada birçok ülkede 4 çalışana karşı 1 emekli şeklinde bir denge var. Bizde 1.6-1.7 çalışana karşılık 1 emekli var. Bu, SGK için büyük yük. Sürdürülebilir bir durum değil. Memleketi Adıyaman’da da (Besnili) büyük yıkım ve can kaybına yol açan, toplam 11 ili vuran 6 Şubat 2023 depremlerini düşündü:
– Depremden dolayı bütçede de büyük açık oluştu. Ayrıca, başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’nde kentsel dönüşümün hızlanması da büyük yüke yol açacak.
Türkiye’deki genel anlayış aklına geldi:
– Birçok insanımızda “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığı var…
Yaşanan ekonomik krizin gelir dağılımını çok bozduğunu dikkate aldı, çözüm yolu olarak aklından şu geçti:
– Bence bu dönemde “Servet Vergisi”ne ihtiyaç var.
Aklından geçen “Servet Vergisi” formülünü şöyle kurguladı:
– Varlığı 6 milyon liranın üzerinde olan herkesten yüzde 1 Servet Vergisi alınsın. Servet Vergisi kapsamına dahil olanların varlıklarının 6 milyon liralık kısmı da muafiyet kapsamına girsin.
Varlık hesaplamasına arsadan bina ve konuta, şirketten hisse senedi, tahvil, bankadaki paraya kadar her şeyin dahil edilmesi gerektiği üzerinde durdu:
– 6 milyon liranın üzerindeki varlıklardan alınacak Servet Vergisi, 24 ay veya 36 ay taksitle tahsil edilsin. Toplanacak kaynak 150 milyar doları bulur.
Kaynağın kullanımı için de şu planı öngördü:
– Toplanacak 150 milyar dolar bütçe dışında, şeffaf, denetime tabi ayrı bir fonda tutulsun. 50 milyar doları 6 Şubat depremi kapsamından 11 ilimize harcansın. 100 milyar dolar da başta İstanbul olmak üzere Marmara Bölgesi’nin kentsel dönüşümü için kullanılsın.
Geçen hafta Hakan Güldağ ile birlikte İbrahim Erdemoğlu’nun ofisine gittik, sohbet ettik. Erdemoğlu, Servet Vergisi konusunu “kişisel görüşüm” diyerek kendisi açtı:
– Yüzde 1 veya 2’lik Servet Vergisi kimseyi zorlamaz. 1 milyar dolarlık şirketi olan, yüzde 1’den 10 milyon doları 24 ayda rahatlıkla öder.
Ardından ekledi:
– Dar gelirlinin durumu ortada. Hepimiz aynı gemideyiz. Yüzde 1 Servet Vergisi ödeyelim, 150 milyar doların toplanmasını sağlayalım. Yalnız, kaynağın kullanımını teknik bir ekip yönetsin. Nereye harcandığını herkes rahatlıkla görebilsin.
Erdemoğlu ile sohbetten iki gün sonra Türkiye’nin önde gelen iş insanlarından biriyle görüşürken sorduk:
– Servet Vergisi gelmeli mi?
Yanıtı olumlu oldu:
– Böyle bir dönemde Servet Vergisi çözüm formüllerinden biri olabilir.
“Servet Vergisi”, ülkemizde her gündeme geldiğinde tepki, tedirginlik yaratıyor.
O nedenle AK Parti hükümetleri döneminde “Varlık Barışı” formülü birkaç kez uygulandı.
İş dünyasının önemli bir oyuncusundan gelen “Servet Vergisi’ne ihtiyaç var” çağrısı, bu konuda hükümetin elini rahatlatır mı?
Biz şikayet eden tarafta olmayız
HAKAN Güldağ, Erdemoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’na sordu:
– Seçim sonrasını nasıl görüyorsunuz?
Yanıtını altını çize çize şu cümlelerle verdi:
* Dövizde büyük bir dalgalanma beklemiyoruz.
* Turizmin iyi geçeceğini öngörüyoruz.
* Dış açık sıkılaştırma ile azalacak.
* İç pazarda da sıkılaştırma hissedilecek.
Kendi stratejisini paylaştı:
– Biz şikayet eden tarafta olmayız. Mevcut koşullarda en iyi helvayı yapmaya çalışırız.
Ardından ekledi:
– Bu yılın 6’ncı ayından sonra iflaslar artabilir…
1,5 milyar dolarlık PTA yatırımını 6’ncı ayda bitirmek istiyoruz
ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’na grup bünyesindeki Sasa Polyester’in yatırımlarıyla ilgili son durumu sorduk, sıraladı:
* 1.5 milyar dolarlık PTA yatırımını 6’ncı ayda bitirmek için çalışıyoruz. Bir-iki aylık gecikme olabilir.
* 450 bin ton kapasiteli 550 milyon dolarlık elyaf yatırımı için inşaat devam ediyor. 2025’te faaliyete geçmesini planlıyoruz.
* 950 bin ton kapasiteli, 350 milyon dolara mal olacak “cips” yatırımı da sürüyor. Onun da 2025’te faaliyete geçmesini hedefliyoruz.
Söz konusu 3 yatırımın bedellerini topladı:
– Yani, Adana’da 2.4 milyar dolarlık yatırımımız sürüyor.
Yumurtalık’ta planladıkları yatırımı merak ettik, anlattı:
– Yumurtalık’ta 10 milyon metrekarelik yer almıştık. Yatırıma başlayabilmek için Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan onay bekliyoruz.
Sahtekarlık diz boyu, ‘DİR’ kalksın, ihracatçı vergisini ödeyip iade alsın
ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu, “Servet Vergisi” çağrısının ardından “Dahilde İşleme Rejimi” (DİR) konusunu çarpıcı sözlerle gündeme getirdi:
– DİR ile ithalat kalksın. Herkes vergisini ödesin. İhracatı yapan iadesini alsın. Çünkü, sahtekarlık diz boyu…
DİR ile ilgili süre uzatma taleplerinin yoğun olduğunu belirtti:
– DİR belgesiyle verilen sürede ihracatı yapamayan devamlı süre uzatımı talep ediyor. 3 belgesi olan 4’üncü, 5’inci belgeyi istiyor.
DİR ile ilgili de bir hesaplama yaptı:
– DİR uygulaması kaldırılırsa ilk yıl 30 milyar dolarlık vergi geliri oluşur. Bu gelir Eximbank’a aktarılsın. İhracatçıya ödediği vergi kadar kredi kullandırılsın.
DİR’in Türkiye’de üretim yapanları olumsuz etkilediğini vurguladı:
– Kumaş Hindistan’dan alınıyor, Mısır’da küçük bir işlem yapılıyor, Türkiye’ye getiriliyor. Aynı şekilde Bulgaristan da böyle dolambaçlı yollar için adres olarak kullanılıyor.
Dahilde İşleme Rejimi’nin kaldırılmasının yaratacağı etkiyi şöyle sıraladı:
* İçeride sanayi çalışır.
* İstihdam artar.
* İthalat cenneti olmaktan kurtuluruz.
* Döviz ihtiyacı azalır.
DİR konusuna noktayı şöyle koydu:
– Kısa vadede buna bağıran, tepki gösteren çok olur. Ancak, uzun vadede doğrusunun bu olduğu anlaşılır.
Sasa hisseleri 2015-2023 döneminde TL’de 405 kat, dolarda 37 kat yukarıda
ERDEMOĞLU Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’na elinde Sasa Polyester hissesi bulunan yatırımcıları kızdıran açıklamasını anımsattım:
– 2022 yılı Kasım ayı sonlarında Hakan Güldağ ve Handan Sema Ceylan’la ziyaretinize geldiğimizde, “80 lira iken sattığımdan beri, ‘Sasa hisse fiyatı çok yüksek, alınmaz’ diyorum” demiştiniz. Ben de 30 Kasım 2022’de yazmıştım. Hisse sahipleri çok eleştirmişti.
Bunun üzerine Hakan Güldağ ve bana Sasa Polyester’i devraldıkları 30 Nisan 2015’ten 2023 yılı sonuna kadar hisselerin seyrini ortaya koyan TL ve dolar bazında iki tablo gönderdi.
TL tablosu şöyle:
* Sasa Polyester’i 30 Nisan 2015’te aldığımızda hisse değeri 0.09 TL idi.
* 31 Aralık 2015: Sasa hissesi 0.08 TL, yıllık TÜFE yüzde 3.9 idi. Hisse değeri yüzde 11 eksideydi
* 31 Aralık 2016: Sasa hissesi 0.18 TL, yıllık artış yüzde 125’ti. TÜFE yüzde 8.5’ti. Yani, hisse değeri 2 kat arttı.
* 31 Aralık 2017: Sasa hissesi 0.89 TL, yıllık artış yüzde 394’tü. TÜFE yüzde 11.9’du. Hisse değeri 30 Nisan 2015’e göre 10 kat artmıştı.
* 31 Aralık 2018: Sasa hissesi 0.93 TL, yıllık artış yüzde 4’tü. TÜFE yüzde 20.3’tü.
* 31 Aralık 2019: Sasa hissesi 1.25 TL, yıllık artış yüzde 34’tü. Yıllık TÜFE yüzde 11.8’di. Hisse değeri 2015’e göre 14 kat artmıştı.
* 31 Aralık 2020: Sasa hissesi 3.26 TL, yıllık artış yüzde 161’di. Yıllık TÜFE yüzde 14.6’ydı. Hisse 2015’ten buyana 36 kat artmıştı.
* 31 Aralık 2021: Sasa hissesi 11.49 TL, yıllık artış yüzde 252’ydi. TÜFE yüzde 36.1’di. Hisse artışı 2015’ten buyana 128 katı bulmuştu.
* 31 Aralık 2022: Sasa hissesi 47.83 TL, yıllık artış yüzde 316’ydı. TÜFE yüzde 64.3’tü. 2015’ten buyana hisse artışı 531 kata ulaşmıştı.
* 31 Aralık 2023: Sasa hissesi 36.44 TL, yüzde 24 düşüş söz konusuydu. Yıllık TÜFE yüzde 64.8’di. 2015’ten bu yana bakınca Sasa hissesi 405 kat yukarıdaydı.
Dolar bazında tablo da şöyle:
* Sasa Polyester’i 30 Nisan 2015’te aldığımızda hisse fiyatı 0.03 dolardı.
* 31 Aralık 2015: Sasa hissesi 0.03 dolar.
* 31 Aralık 2016: Sasa hissesi 0.05 dolar, yıllık artış yüzde 87 idi. 2015’ten buyana artış 2 kat oldu.
* 31 Aralık 2017: Sasa hissesi 0.24 dolar, yıllık artış yüzde 361’di. 2015’ten buyana artış 7 katı olmuştu.
* 31 Aralık 2018: Sasa hissesi 0.18 dolar, yıllık düşüş yüzde 25’ti. 2015’ten buyana artışı 5 kata inmişti.
* 31 Aralık 2019: Sasa hissesi 0.21 dolar, yıllık artış yüzde 19’du. 2015’ten buyana artış 6 kat olmuştu.
* 31 Aralık 2020: Sasa hissesi 0.44 dolar, yıllık artış yüzde 109’du. 2015’ten buyana artış 13 kata çıktı.
* 31 Aralık 2021: Sasa hissesi 0.86 dolar, yıllık artış yüzde 96’ydı. 2015’ten buyana artış 25 katı bulmuştu.
* 31 Aralık 2022: Sasa hissesi 2.55 dolar, yıllık artış yüzde 197’ydi. 2015’ten buyana artış 75 kata ulaşmıştı.
* 31 Aralık 2023: Sasa hissesi 1.24 lira, yüzde 52’lik gerileme oldu. 2015’ten bu yana artışı 37 katta kaldı.
Tabloları paylaştıktan sonra şu mesajı verdi:
– Sasa Polyester’i devraldığımız 30 Nisan 2015’ten buyana bakınca hisseler TL bazında 405 kat, dolar bazında da 37 kat yukarıda. Durum budur.