DOLAR
32,2221
EURO
34,6514
ALTIN
2.395,60
BIST
10.232,73
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Yağmurlu
21°C
Bursa
21°C
Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Açık
19°C

Küçük çocuklar diyabet tehlikesiyle karşı karşıya

A+
A-

Özel Hayat Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Levent Kazak, Orhan Kara İlkokulu velilerine halk arasında “şeker hastalığı” olarak da bilinen diyabet hakkında bilgi verdi.

Özel Hayat Hastanesi halkla doktorlarını buluşturarak yaygın olarak görülen hastalıklar hakkında bilgilendirmeye ve farkındalık oluşturmaya devam ediyor. Hayat Hastanesi,  sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında Orhan Kara İlkokulu öğrencilerinin velileriyle Dahiliye Uzm. Dr. Levent Kazak’ı buluşturdu.

Velilere gelişim çağındaki çocuklara nadir olsa da görülen diyabetin zararları konusunda sunum yapan ve çocuklarda en sık görülen diyabet türünün Tip 1 olduğunu ifade eden Dahiliye Uzm. Dr. Levent Kazak,  Tip 1 diyabet tanısı konan çocuklardan en sık görülen yaş gruplarının, 5 yaş altı çocuklar ile ergenlik çağındaki çocuklar olduğuna işaret etti.

Beş yaş altındaki çocukların düşük kan şekerine bağlı beyin hasarına karşı savunmasız olduklarını ifade eden Uzm. Dr. Kazak, “Her yaşta diyabete karşı savunmasız durumdayız. Daha çok erişkinlerde görülen Tip 2 diyabetle mücadelede başarılı sonuçlar alıyoruz fakat beş yaş altındaki çocuklar kendilerini ifade etmekte zorluk yaşadığı ve hastalığı fark etmede geç kaldığını görmekteyiz.  Burada küçük çocukların düşük kan şekerine (hipoglisemiye) bağlı beyin hasarına daha yatkın olmaları da bizleri zorluyor. Tip 1 diyabetli çocuklarımızın kan şekerlerinin sıkı kontrol altında tutulmalıdır, böylelikle kronik komplikasyonların önleyebiliriz” dedi.

TİP 1 DİYABET KALITSAL BİR HASTALIK DEĞİL

Tip 1 diyabetin kalıtsal bir hastalık olmadığını belirten Uzm. Dr. Levent Kazak, her insanın ebeveynlerinden aldığı genetik yapıya göre diyabete dirençli veya yatkın özellikleri taşıdığına dikkat çekerek, “Her insanın diyabete yatkınlığı farklıdır. Bu tamamen anne ve babasından aldığı doku tiplerine bağlı. Ebeveynlerimizden edindiğimiz doku tipleri (HLA) vardır. Çocuklar bu doku tiplerine göre, ya Tip 1 diyabet gelişmesine dirençli olarak veya Tip 1 diyabet gelişmesine yatkın olarak dünyaya gelirler. Burada aklımıza diyabete yatkın özellikler taşıyoruz gibi bir sonuç çıkmasın. Genetik özellik, ancak çevresel faktörlerle birleşince Tip 1 diyabet ortaya çıktığını unutmayalım” diye konuştu.

YAŞAM TARZIMIZ DİYABETİ TETİKLİYOR

“Yaşam tarzlarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Kötü beslenme ve hareketsizlik diyabete resmen davetiye çıkarıyor” diyen Uzm. Dr. Kazak, Tip 2 diyabetin ise sıklıkla obez erişkinlerde görüldüğünü belirterek şunları söyledi:

“Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle beraber yaşamımız büyük ölçüde değişti. Hareketsiz yaşam tarzımız ve kötü beslenmemiz diyabeti tetikliyor. Metabolizmayı düzenleyen en önemli hormonlardan biri olan insülin, yokluğu ya da etkisizliği nedeniyle ortaya çıkan, glukoz yüksekliği ile kendini gösteren şeker, yağ ve protein metabolizması bozukluğudur. Kanda glukozun yükselmesi, şekerin vücudun temel çatısını oluşturan proteinlere bağlanmasına neden olur ve böylece proteinler normal yapılarını ve işlevlerini kaybetmeye başlar. Vücudun bütün organlarında protein bulunduğundan, kontrolsüz diyabet bütün organlarda harabiyet yaratabilmektedir. Erken tedavi edilmezse ölümle sonuçlanıyor. Bizlerin işini kolaylaştırın çocuklarınızda ve kendinizde belirtiler görürseniz mutlaka bizlere başvurun. En sık belirtiler hızlı kilo kaybı, aşırı susama ve ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, halsizlik ve el ayaklarda uyuşmadır.”  

ETİKETLER: