Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan CHP İl Kongresi'nde konuşan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, kongreye ve gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bozbey'in açıklamalarında şu sözler yer aldı: "Kentimize hoş geldiniz. Sayın Divan, milletvekilleri, ilçe başkanlarım, ilçe belediye başkanlarım, meclis üyelerim, yönetim kurulu üyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, sevgili muhtarlarımız, delegelerimiz ve partimizin her kademesinden sevgili üyelerimiz; sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Kongremiz hayırlı olsun. Basınımızın değerli temsilcilerine de, bizleri dinleyerek kamuoyunda paylaştıkları için ayrıca hoş geldiniz diyorum. Öncelikle, şu an haksızca tutuklandıkları zindanlarda yürekleri bizimle olan İstanbul'un seçilmiş Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, adalet ve hürriyet mücadelesinin tüm kıymetli neferlerini tekrar sevgiyle, saygıyla selamlarken, buradan Silivri'ye selam yolluyorum.

CHP’nin Tarihsel Sorumluluğu ve Gücü

Değerli yol arkadaşlarım, bugün burada sadece bir il kongresi yapmıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iki yıla yaklaşan yolculuğunda yeni bir dönemin kapısını hep birlikte aralıyoruz. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel öncülüğünde, asırlık çınarımız, baba ocağımız Cumhuriyet Halk Partimize; yani kendimize, birbirimize ve ülkemizin geleceğine dair güvenimizi tazeliyoruz. Bu salonda tek bir yürek atıyor, o da Cumhuriyet Halk Partisi'nin ve Cumhuriyet’in, halkın adaleti yüreğidir.

Partimize, belediyelerimize, yol arkadaşlarımıza yönelik çok açık ve gayri hukuki bir saldırı döneminden geçiyoruz. Bizler her şeyin farkındayız. Ancak kimilerinin farkında olmadığı bir gerçek var: Cumhuriyet Halk Partisi, zor zamanların, fırtınalı denizlerin partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarında kurulmuş halkın partisidir; hem kurtuluşun hem de kuruluşun partisidir. Cumhuriyet Halk Partisi, ebedi önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en büyük iki eserinden birisi dediği, dünyanın yaşayan en eski siyasi partisidir. Bizi güçlü kılan yanlarımızdan birisi de en büyük gücümüz olarak görmüş olduğumuz parti içi demokrasi kültürüdür. Cumhuriyet Halk Partisi farklı sesler, farklı fikirler yaşatmaktadır; bu doğasında vardır. Ancak günün sonunda tek bir hedef vardır: Halkın iktidarını kurmak, halkın iktidarını gerçekleştirmek.

Tarihin Yüklediği Görevler ve Kalıcı Başarı Çağrısı

Tarih yine bize bir görev yüklüyor. Tarihin bize 1923'te yüklediği görev, vatanın kurtuluşu ve saygın bir cumhuriyetin inşasıdır. 1940'ta İkinci Dünya Savaşı çözülümünde ülkemizi uzak tutma görevini yine bize yüklemiş; İkinci Genel Başkanımız İsmet İnönü bu görevi yerine getirmiştir. Bununla yetinmedi tabii ki. Yine 1950’de çok partili demokrasiye ülkemizi taşıyan da yine Cumhuriyet Halk Partisi'nin sorumluluğu, demokrasiye olan inancı olmuştur. 1980'de 12 Eylül o karanlıkta yine karşı durma görevini de yine Cumhuriyet Halk Partisi üstlenmiştir. 90’lar boyunca hem insan haklarını savunduk hem de cumhuriyetin kazanımlarını korumak için büyük bir çaba sarf ettik hep birlikte. 2000'lere geldiğimizde tahakküme karşı halkçı...

Şimdi bu başarıyı, bu aldığımız sorumlulukla birlikte kalıcı kılmak için, bu başarıyı devam ettirebilmek için, daha uzun yıllar halkçı belediyecilik hizmetlerini Bursa'ya sunmak ve sürdürebilmek için birlik olmak, beraber yol yürümek ve kenetlenmek zamanıdır. Parti içinde her zaman fikir tartışmaları olabilir ancak bunların yeri partinin meşru kurumlarıdır. Örgüt toplantıları, danışma kurulu toplantıları bu yüzden yapılmaktadır. Buraları etkin olarak kullanmak yerine partimizi, milletvekillerimizi, parti yöneticilerimizi, belediye başkanlarımızı kamuoyu önünde yalan, yanlış ve görünen birtakım sahiplerle tartışmaya açmak, partimize karşı işlenmiş bir suç olarak görmek gerekir.

Birlik ve Sosyal Medya Mücadelesi

Onun içindir ki bugün burada (olumsuz) adımların hepsini geride bırakıyoruz. Geride bıraktığımızı düşünüyoruz. Çünkü biz iktidara giden bu süreçte, unutmayalım sevgili dostlar, mesele Cumhuriyet Halk Partisi meselesi değil. Mesele cumhuriyet meselesidir, mesele demokrasi meselesidir, mesele adalet meselesidir. Buradan hareketle tüm olumsuzlukları dünde bırakarak bugünde, yarınlarda birliğimizi, beraberliğimizi, yan yana durduğumuzu göstermek zorundayız.

Değerli yol arkadaşlarım, bugün sosyal medyanın da bir mücadele alanı olduğunu asla unutmayalım. Bizimle rekabet etmeye çalışanlar, milletin gönlünde yer bulamadıkça, sokakta, çarşıda, pazarda varlık göstermedikçe sosyal medyada itibar suikastlerine, yalanlara sığındıklarını görüyoruz. Bursa'da yaklaşık 55 bin üyemiz var. Büyük ihtimalle 30 bini günlük sosyal medyaya giriyor. Hem belediyelerimizin yaptığı işlerle hem de genel merkezimizin projelerle ilgili sözleriyle, belediyelerimizle ilgili birçok şey sosyal medyada veriliyor. İsteğimiz şu: İlçe başkanlarımız da burada, 55 bin üyemizin en az 30 bini sosyal medyaya giriyor; burada trollere karşı mücadele ortamını oluşturması gerekiyor. Bunu yapacak mıyız? Bu, önemsediğimiz bir şey. Çünkü troller yalan, yanlış, iftirayla oralarda yer alıyor. O trollerin ve birilerinin (yandaş, iftiracı, şantajcı) yanında, üyelerimizin hiçbiri sessiz olmamalı, sessiz kalmamalı arkadaşlar."