3 ay süren ‘medya’ detoksumun ardından yeniden merhaba!
Malumunuz, gazetecilik mesaisi olmayan ve her daim haberlerle, gündemle iç içe olduğumuz bir meslek. Hal böyle olunca mental yorgunluktu, tükenmişlik sendromuydu gazeteciliğe, haberlere ve basın toplantılarına doğal olarak da köşe yazılarıma biraz ara vermeye karar verdim. İki hafta beni kesmez diyerek verdiğim üç aylık molayı bugün itibarıyla bitirmiş bulunuyorum.
Bu yeni dönemimde yoluma, gazeteciliğe aynı yönden baktığımızı hissettiren Uludağ Basım Medya Grubu’yla devam edeceğim. Tek ses artık bana yetmiyorsa demek ki.
İki seçim arası verdiğim bu arada çok da bir şey kaçırmış değilim. Partilerde boy gösterileri yerel seçimlere geri sayımın hızlandığı bugünlerde artarken, mola verdiğim süreçte görev değişimleri, istifalar da almış başını gitmiş.
Her ne kadar yılbaşını Ocak ayı saysak da biz basın mensupları için Eylül ayı tam anlamıyla sezon açılışı haline geldi. Yaz sona erdi, tatillerden dönüldü, gündem fokurdamaya başladı. İşte bu yüzden dönüşüm güzel oldu bence, bu da sanırım dönmemi beklemeyenlere bir cevap niteliği taşıyacaktır.
Velhasıl kelam dün biraz ayağımın tozuyla bakayım dedim, Bursa’da neler oluyor? CHP’nin kongresini es geçeceğim zira kavga gürültüyü yazarak güç bela arındığım mental yorgunluğu erkenden çağırmak istemiyorum. Fakat söylemek istediğim bir şey var. CHP ‘eski’ İl Başkanı Turgut Özkan’ın kongredeki hararetine şaşıranlar olmuş. Kendisinin öfke kontrol problemi olduğunu zaten önceden biliyorduk. Genel seçimler haftasında bir okulda çıkan arbedeye karşı verdiği tepkileri görünce bunu anlamak pek de zor olmamıştı. Eh, kongrede yaptığı konuşma pek anormal kaçmıyor haliyle.
Dediğim gibi, kavga gürültüden ziyade biraz gözümüz gönlümüz açılsın diye Gastrofest’e gidelim dedik de, dumandan gözümüz yandı, burnumuz tıkandı.
Gastrofest’in geçtiğimiz yıl düzenlenen basın toplantısına ve gala yemeğine katıldığımda bu festivalin duman altı olacağı intibasına katılmamıştım. Ancak yarışmalar ve söyleşileri hariç tutuyorum et dönerin bu kadar baskın olmasına gerek var mıydı, tartışılır. Gerçi stantların geçtiğimiz yıla kıyasla daha düzenli olduğu yönünde değerlendirmeler de var ama bana kalırsa döner tezgahlarının bu kadar ağırlıkta olması çok da akıllıca değildi- bence.
Biz yine de önümüzdeki Gastrofest’lerden umudumuzu kesmeyeceğiz elbette, her geçen yıl kendini geliştireceğinden eminim. Halihazırda ünlü şeflerin ağırlandığı ve sosyal medyada ses getiren organizasyonların düzenlediği bir festival olması bile Bursa için anlamlı. Darısı nicelerine!