Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, şehir içindeki sıkışmış ve plansız üretim alanlarının hızlı bir şekilde şehir dışına çıkarılması gerektiğini belirterek, mekansal planlamanın Bursa’nın geleceği olduğunu söyledi.
BTSO Şubat Ayı Meclis Toplantısı Oda Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Bursa iş dünyası temsilcilerinin deprem bölgesindeki yaraları sarmak, bölgenin ve Türkiye’nin yeniden ayağa kaldırılması için örnek bir birliktelik sergilediğini belirten BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “Kamu kurumlarıyla koordinasyon içinde hareket ederek, gıdadan jeneratöre, iş makinesinden uyku tulumuna kadar bölgenin acil ihtiyaç duyduğu yardım malzemelerinin yer aldığı yaklaşık 600 tırı afet bölgelerine gönderdik. Oda olarak afetzedelerimizin barınma ihtiyaçları çerçevesinde tüm komitelerimizin katkılarıyla konteyner kampanyamızı başlattık. İlk teslimatlar bu hafta başlıyor” dedi.
Depremin sadece bölgenin değil, tüm Türkiye’nin gerçeği olduğunu ifade eden İbrahim Burkay, yoğun nüfusu ve fay hatlarına yakın konumu sebebiyle Bursa’nın da yer aldığı Marmara Bölgesi’nin deprem bakımından dünyanın en riskli alanları arasında bulunduğu hatırlattı. Başkan Burkay, BTSO olarak şehrin ‘Yeni Anayasası’ niteliğindeki ‘2040 Yılı Bursa Çevre Düzeni Planı’na katkı sağlamak amacıyla yaklaşık 2 yıl önce inşaat sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademik odalarla birlikte hazırlayıp kamuoyu ile paylaştıkları ‘Kentsel Dönüşüm İlkeleri Raporu’nu güncelleyerek ilgili kurumlara tekrar sunacaklarını söyledi. Başta Organize Sanayi Bölgeleri olmak üzere ticaretin yoğun olduğu bölgeler için de kısa süre içinde yeni bir çalışma başlatacaklarını açıklayan Başkan Burkay, “Fabrika binalarımızı afet risklerine karşı daha güvenli yapılar haline getirmek istiyoruz. Bu çerçevede ‘Bina Performans Analizleri’ gerçekleştireceğiz. İş dünyamızın da destekleriyle bu süreci başarıyla tamamlayacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı.
BTSO olarak göreve geldikleri 2013 yılından bu güne mekansal planlama konusuna her zaman öncelik verdiklerine dikkati çeken İbrahim Burkay, bu çerçevede de Organize Ticaret Bölgeleri, Organize Konut Bölgeleri ve KOBİ OSB gibi işletmelerin rekabet gücünü artırırken, kentsel dönüşüm süreçlerini de destekleyen nitelikli projeler hazırladıklarını söyledi. Başkan Burkay, BEBKA’nın raporunda OSB dışında yer alan ve şehir içinde sıkışıp kalan alanlarda, sanayi sicil belgesine sahip 8 bini aşkın tesisinin bulunduğunu hatırlattı. BTSO’nun bu konuda sadece söylem üreten değil, ürettiği söylemleri proje ile destekleyen ve hayata geçiren ender kurumların başında geldiğini kaydeden Burkay, “KOBİ OSB için 4 bini aşkın firmanın talebi var. Bu firmaların çok büyük bir bölümü mevcut üretim alanından çıkmayı taahhüt ediyor. Mekansal planlama noktasındaki projelerin önü açıldığında kısa sürede şehir içinde kalmış üretim alanları şehir dışına taşınmış olacak. Bu durumda dönüşüm için en az 15 milyon metrekarelik rezerv alan ortaya çıkacak. Bizim hızla planlama yapmamız lazım. Bu felaketten sakınmanın yolu, planlı bir şehirde yaşamak. Bunu hep birlikte yapacağız” dedi.
“Projelerimizi her platformda anlatmalıyız”
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, BTSO olarak lojistik sektörü için depolama alanlarının oluşturulması için de çalışma başlattıklarını açıkladı. Bu konuda dünya genelindeki başarılı proje örneklerini incelediklerini belirten Burkay, “Bize yer tarif edilsin, lojistik şirketlerini şehrin dışına taşıyalım. Bütün projelerimizin en büyük destekçisi üyelerimizdir. Her birimiz farklı platformlarda önemli görevlerde bulunuyoruz. Bulunduğumuz her platformda, yılmadan, usanmadan projelerimizi anlatmak zorundayız” ifadelerine yer verdi.
İş dünyasına teşekkür
BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur ise, Türkiye’nin 11 ilinde yıkıma ve büyük can kaybına yol açan afetin derin üzüntüsü içerisinde olduklarını söyledi. Felaketten kurtulan insanları hayata bağlamak, deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırmak için herkese büyük sorumlulukların düştüğünü belirten Uğur, “Oda olarak deprem haberini aldığımız ilk andan itibaren elimizdeki tüm imkanlarla yardım seferberliği başlattık. Jeneratörden battaniyeye, giyimden gıdaya, sudan hijyen ürünlerine kadar birçok yardım malzemesini yüzlerce tır ile bölgeye ulaştırdık. Yardımlarını esirgemeyen tüm üyelerimize şükranlarımı sunuyorum” dedi.