Mudanya’nın geleceği kimin elinde?

Yerel seçimlere yaklaştığımız bugünlerde, belki de en çok adaylı bir seçim sürecine de girmiş bulunuyoruz. Adaylık açıklamaları hız kazanırken, bizler de partiden partiye koşturup süreci değerlendirmeye çalışıyoruz. Kulis bilgileri havada uçuşuyor, aday olmam diyen isimler adaylığını açıklıyor.

Ancak bu seçimlerde şu an en çok dikkatimi çeken CHP’nin her ilçede çok sayıda aday çıkarması. Tabi genel merkezlerden nasıl karar çıkacak, hangi isimler desteklenecek orasını önümüzdeki günlerde göreceğiz.

CHP’nin çok adaylı ilçelerinden biri de bildiğiniz üzere Mudanya. Halihazırda Başkan Hayri Türkyılmaz, Metin Türk, Erdal Aktuğ, Av. Baran Güneş, Şenol Seven, Deniz Baykal, İbrahim Alpay Demirtaş ve bugün basınla bir araya gelen Akın Poroy. Gerisi gelecek gibi gözüküyor, orası ayrı mevzu…

Eğri oturup doğru konuşma zamanı, bir isim hariç bütün adayların en önemli gündemi kentsel dönüşüm. Satır aralarında dahi kentsel dönüşümden, depremden bahsetmeyen tek kişiyi tahmin etmek zor olmasa gerek. 2 dönem üst üste Mudanya Belediye Başkanı seçilen Hayri Türkyılmaz’ın kentsel dönüşüm konusundan kaçınmasının mantıklı iki sebebi var. Birincisi fay hattının üstünde bulunan ilçenin en baştan yanlış inşa edildiğinin farkında olması olabilir yahut bir sonraki dönemde tamamen kentsel dönüşüme odaklanmayı düşünüyor olabilir. İhtimaller… Ancak şu noktada bir es verip eleştireceğim bir husus olacak. Geçtiğimiz haftalarda bir basın toplantısında Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Gazeteci Yazar Yüksel Baysal, “bu zamana kadar neler yaptığını” sorduğunda Türkyılmaz birkaç projeden bahsetmişti. O projeler şunlardı:

“Zübeyde Ana Çocuk Akademisi, Cumhuriyet Meydanı Projesi 1. Etabı, MUDAŞ Sosyal Tesisi, Yıldıztepe Sosyal Yaşam Merkezi 1. Etabını tamamladık. Tirilye Sanat Evi, Taş Mektep Akademi, Mudanya Hal Kahveleri, Kumyaka Çevre Sağlıklaştırması, Cumhuriyet Gençliği Spor ve Kültür Evi, Orhan Kemal Kütüphanesi, Ekopark Projesi, Bademli Hanımeli İmece Evi, Halitpaşa Kapalı Pazaryeri.”

Evet hepsi birbirinden kıymetli projelerdir kabul ama o kadar… Çok büyük bir kısmı zaten sosyal yaşama yönelik.

Peki bütün bu adaylar kentsel dönüşümden bahsederken hayal mi kuruyor mesela? Mudanya’da kentsel dönüşümün olur hiçbir tarafı yok mu, depreme yönelik adımlar atılamaz mı? Bunları Hayri Türkyılmaz’dan dinlemek isterdik.

Dönelim bugüne. “Mudanya’ya Akın var” sloganıyla başkan adaylığını açıklayan Akın Poroy’un beni de şahsen arayarak davet ettiği basın toplantısı epey kalabalıktı. Basını, eşi Aylin Poroy ile birlikte kapıda karşıladığı ve kendisini tanıtarak başladığı toplantıya da bir o kadar hazırlıklı gelmişti. Poroy’un açıklamalarında en çok dikkatimi çeken üç nokta oldu. Biri Büyükşehir ile ilişkiler, ikincisi kentsel dönüşüm noktasındaki ısrarcı açıklamaları, üçüncüsü ise ‘ılıman siyaset’ vurgusu.

Akın Poroy’un Büyükşehir’le ilişkilere yönelik ifadeleri şunlar:

“Bu dönemde Büyükşehir Belediyesi’nin Mudanya ile olan ilişkileri çok daha sıcak olacaktır. Ben Büyükşehir’e giderim. Beş tane şey isterim, bir tanesini versinler. Ben kapısında yatarım onu almak için. Ama sonuçta kendime bir şey istemiyorum. Ben Mudanya için bir şey istiyorum. Bizim Ulaştırma Bakanlığı’yla, Turizm Bakanlığıyla çok iyi ilişkilerimizin olması gerekiyor. Büyükşehirle çok iyi ilişkilerimiz olması gerekiyor. Çünkü ancak o zaman biz Mudanya’da cazibe merkezleri yaratabiliriz.”

“KİM ŞEHİRLİ, KİM DEĞİL GÖRECEĞİZ”

Açıklamaların ardından gerçekleşen soru cevap kısmında kafama takılan ‘Büyükşehir’le ilişkiler’ konusunu biraz daha irdelemek istedim. Her ne kadar Poroy, CHP’nin Büyükşehir’i alacağını düşünse de AK Parti’nin kolay kolay Büyükşehir’i kaybetmeyeceği bir gerçek. Sorum da zaten AK Parti Büyükşehir’i yeniden kazandığında Mudanya ile Büyükşehir’in nasıl bir ilişkisi olacağıydı.

El cevap: “Siyasette şehirli olmak diye bir tabir vardır. Benim siyasi görüşüm farklı olabilir. Ama zaten büyükşehir bize kalacağı için burada siyasi görüş de ortadan kalkmış olacak. Velev ki bugünkü şartları düşünelim. Ve büyükşehir belediyesinin farklı bir siyasi görüşte olduğunu… Ben şehirliyim. Büyükşehir belediye başkanı da şehirli. En başta söylediğim gibi ben ondan beş tane şey isterim. Bir tanesin aldım mı Mudanya kazanır. Vermedi mi? Yatağı, yorganı alırım. Büyükşehir Belediyesi’nin kapısında yatar, protesto ederim. O zaman bütün Bursa görür ki kim şehirli, kim şehirli değil.”

Poroy’un kentsel dönüşüm noktasındaki görüşlerine değinmeden geçmek istemiyorum:

“Deprem öldürmez, bina öldürür. Biz Mudanya olarak fay hatları üzerindeyiz. Binalarımızın çoğu yaşlı. Hatta ve hatta belediye binamız bile son yaşanan deprem nedeniyle boşaltılmak zorunda kaldı. Bizim kentsel dönüşümü Mudanya’da belediye eliyle teşvik etmemiz gerekiyor. Ama rantsal dönüşüm değil. Vatandaşa şunu anlatmamız gerekiyor: Senin evin kaç metrekare? Seksen metrekare. Tamam. Yetmiş metrekarelik bir evde otur. Ama daha sağlam, daha iyi, daha modern olsun. Müteahhite de şunu anlatmamız gerekiyor: Bir bina değil, beş tane yap. Her bir binada beş tane daire alacağına, bir binada iki tane daire olsun. Bu şekilde eğer ki belediye hakimlik ve hakemlik yaparsa o zaman Mudanya’yı tekrardan inşa eder hale geliriz. İster beş büyüklüğünde olsun ister altı büyüklüğünde olsun ister on saniye sürsün ister yirmi saniye sürsün, hiçbir depremden korkmaz hale geliriz.”

Dediğim gibi, kentsel dönüşüm gibi önemli bir konuda Poroy dahil olmak üzere bütün adayların fikri ve açıklamaları mevcut. Önemli olan uygulanabilirlik noktası ki bu konuda konuşmak için yeni dönemde kim başkan seçilirse onun izlediği yola dikkat kesileceğiz. Bu konu üzerinde fazladan birkaç cümle kurmak için çok erken, tabi yeni ve daha büyük bir deprem kapımızı çalmazsa…