Suriye nereye
koşuyor? Bu sorunun yanıtı oldukça karmaşık. ABD, İsrail, Rusya, Türkiye,
İngiltere, Fransa, Almanya, Çin, Türkiye, İran vb. gibi ülkelerin olası
eylemleri PKK ve PYD gibi örgütleri nasıl etkiler? PKK kendini
kullananlara rağmen gerçek anlamda silah bırakabilir mi? Diğer ayrılıkçı
grupları da irdeleyerek bir perspektif sunmaya çalışalım.
Bir süredir yeni açılımı alkışlayan siyasetçi, sosyolog, asker vb. beni
şaşırttı. Hatta yıllardır savunduğu düşünceleri bir çırpıda tersine çevirenler
hayal kırıklığı yarattılar.
Suriye, 2011’den bu yana iç savaşın ve dış müdahalelerin sahnesi. Son dönemde HTŞ
(Heyet Tahrir el-Şam) liderliğindeki muhalif gruplar Halep, Hama ve
hatta Şam’a kadar ilerleyerek Esad rejimini ciddi şekilde
zayıflatınca, Esad ailesi Rusya’ya sığınmak zorunda kaldı. Derken HTŞ geçici
hükümet ilan etti. Gidişat çok aktörlü, parçalanmış bir yapıya evrilişi
gösteriyor.
Uluslararası Aktörlerin Etkisi
ABD: SDG (PYD/YPG) ile işbirliği içinde. İran ile Esad karşıtı pozisyonunu sürdürüyor.
İsrail: Golan Tepeleri'ni elinde tutuyor. İran ve Hizbullah’a
karşı hava saldırıları düzenliyor.
Rusya: Esad rejiminin en büyük destekçisi olan Rusya’nın, Ukrayna savaşı
sonrası etkisi azaldı.
Türkiye: SMO’yu destekliyor. PKK/YPG’ye karşı operasyonlar
düzenliyor; Fırat’ın doğusuna odaklanmış durumda.
İran: Esad ile ilişkisini sürdürüyor, PKK ve YPG ile karmaşık ilişkileri
var.
Fransa ile İngiltere: PYD ile diplomatik temaslar yürütüyor. SDG’nin
siyasi geçişte yer almasını savunuyor.
Almanya ile Çin: Çin, istikrar çağrısı yapıyor. Almanya, Kürt gruplara
dolaylı destek veriyor.
Bu ülkelerin çıkarları çatıştıkça, Suriye’deki
örgütler de pozisyonlarını yeniden şekillendiriyor.
PKK Silah Bırakabilir mi?
“Bırakır” fikrine balıklama atlayanlara
katılmıyorum. Son gelişmeler umut verici gibi görünse de bu kararın kalıcılığı,
şu faktörlere bağlı:
Suriye’deki PYD/YPG’nin pozisyonu: Eğer SDG, Şam ile entegrasyon sağlayamazsa, PKK’nın silahsızlanması
sekteye uğrayacaktır.
Uluslararası destek: ABD ve Fransa gibi ülkeler PYD’ye destek vermeye
devam ederse, PKK’nın silah bırakma süreci bölgesel olarak parçalı/yerel
kalabilir.
İç bölünmeler: PKK içinde farklı fraksiyonlar, silah bırakmaya karşı
çıkabilir.
Yani, PKK’nın silah bırakması teknik olarak
başlamış olsa da bölgesel dinamikler bu süreci kolayca tersine çevirebilir.
Suriye ve çevresinde aktif olan diğer ayrılıkçı
yapılar:
PJAK (İran’daki PKK uzantısı): İran’a karşı silahlı mücadele yürütüyor. ABD ve Almanya’dan askeri eğitim
ve silah desteği aldığı biliniyor.
PAK (İran Kürt Özgürlük Partisi): İran’da Kürt özerkliği için silahlı
mücadele veriyor. Batı’dan destek alıyor.
KDPI (İran Kürdistan Demokrat Partisi): İran’da siyasi çözüm arayışında.
ABD Senatosu ile temasları var.
ETA (İspanya) ve IRA (İngiltere) gibi Avrupa’daki örnekler,
ayrılıkçılığın uzun vadeli ve çok katmanlı olduğunu gösteriyor.
Bu grupların ortak özelliği, dış destekle ayakta
kalmaları ve merkezi otoritenin zayıfladığı anlarda harekete geçmeleridir.
Sonuç:
Suriye’nin Koştuğu Yer ve PKK/PYD
Suriye artık bir “devlet” değil, çok aktörlü bir jeopolitik satranç tahtası. PKK ve PYD gibi örgütler, bu oyunda hem
piyon hem vezir olabiliyor. Uluslararası aktörlerin çıkarları
değiştikçe, bu örgütlerin yolu/kaderi de değişiyor. PKK’nın silah bırakması,
bu satrançta bir hamle olabilir ama oyunun sonu değil. Güncel durumu şah-mat
sanma gafletine kapılanlar kanımca utanacaklar. Keşke utanan ben olsam!
Ecz. Arif Yayla






Yorumlar